Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Taksim'de 'Barış, kardeşlik, adalet!' sesleri..

Beyoğlu Tünel Meydanı'nda bir araya gelen 2 bini aşkın STK üyesi 'Kardeşlik, adalet, barış' ana pankartının arkasında Taksim Meydanı'na kadar yürüdü.

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-11-27 19:22:47

Taksim'de 'Barış, kardeşlik, adalet!' sesleri..

Haber Merkezi / TİMETURK

Bugün, MAZLUMDER İstanbul Şubesi’nin de içinde bulunduğu Barış İnisiyatifleri’nin çağrısıyla yüzlerce kişi Tünel’den Taksim Meydanı’na kadar “KARDEŞLİK, ADALET, BARIŞ” için yürüyerek ‘Silahlar Sussun, Barış Konuşulsun’ dedi.

Def ve davullarla yapılan yürüyüş boyunca “Ölüm değil çözüm”, “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Barış wara, savaş herra”, “Savaşın sesini sustur, barışın sesini yükselt”, “Savaşma konuş”, “Barış, hemen şimdi”, “Anadilde eğitim”, “Deng bi de aşıtiye”, “Herkes eşit herkes özgür” sloganları atıldı.

Yürüyüşün son bulduğu Taksim Meydanı’nda önce ortak basın açıklaması metnini Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu’ndan Yıldız Önen Kürtçe olarak okudu. Daha sonra ise Türkçe metin MAZLUMDER İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Av. Mehmet Ali Devecioğlu tarafından okundu. Metinde “Savaş işçilerden, öğrencilerden, kadınlardan, Kürtlerden, Türklerden, azınlıklardan, dindarlardan, sanatçılardan, en başta yaşamı, ama mutlaka bir şeyleri alıp götürüyor. Savaşa, savaş tacirlerine, savaş kışkırtıcılarına karşı barışın sesini yükseltmeye, barış iklimini daim kılmaya çalışıyoruz. Bombardıman gürültülerini bastırmak, çatışmaları sona erdirmek, çocukların ölmesini, daha fazla kan akmasını engellemek için feryat ediyoruz. Biz kardeşlik istiyoruz! Biz adalet istiyoruz! Biz barış istiyoruz! Eşit koşullarda kardeşlik, mutlak adalet, onurlu barış istiyoruz!” ifadelerine yer verildi.



Siyasi tutukluların serbest bırakılması, Terörle Mücadele Kanunu ve özel yetkili ağır ceza mahkemeleri yürürlükten kaldırılması, Yeni anayasayı hiçbir baskı ile karşılaşmadan özgürce tartışabilmek için, mutlak ifade özgürlüğünün yasalarla güvence altına alınmasının talep edildiği açıklamada son olarak “Gelin adaletin hükmünü, kardeşliğin kokusunu, barışın sesini dağlarımıza-şehirlerimize yayalım; demokratik anayasa talebimizi cümle aleme duyuralım!” denildi.

Açıklamadan sonra söz alan MAZLUMDER İstanbul Şube Başkanı Cüneyt Sarıyaşar ise şunları söyledi: “Biz bugün burada İslamcısı, solcusu, Kürt’ü, Laz’ı, Ermeni’si, Türk’ü, hepimiz barış ve kardeşlik için bir aradayız. Bu topraklarda barış ve kardeşliğin yaşamasını istiyoruz. Bu topraklarda kardeşlerimizin ölmesini istemiyoruz. Dağlarda, kentlerde, yollarda, futbol sahalarında, otobüslerde kaybettiğimiz bütün gençler bizim gençlerimizdir. Biz onlar için bugün buradayız. Bu gençlerin üzerinden siyaset ve savaş çığırtkanlığı yapanlara karşı kardeşlik, adaleti barış diyoruz. Kaybettiğimiz gençlerin ruhuna da Fatiha gönderiyoruz. Bizler ebedi hayata inanan insanlar olarak diyoruz ki; Zalimler zulümleriyle abad olmayacaklar”.

KARDEŞLİK, ADALET, BARIŞ! Silahlar Sussun, Barış Konuşulsun!

26 Kasım 2011 Cumartesi
İstanbul Şubesi

Umutlarımız bir kez daha kırıldı. Savaş yeniden başladı.
Hava puslandı. Barışın sesi kısıldı. Savaş çığırtkanları medyada, mecliste, sokakta sahnelerini aldı. Atılan savaş naraları kulaklarımızı tırmalıyor. Saçılan nefret tohumları beyinlerimizi, kalplerimizi, vicdanlarımızı hızla kirletmeye çalışıyor.

Savaş işçilerden, öğrencilerden, kadınlardan, Kürtlerden, Türklerden, azınlıklardan, dindarlardan, sanatçılardan, en başta yaşamı, ama mutlaka bir şeyleri alıp götürüyor.
Savaşa, savaş tacirlerine, savaş kışkırtıcılarına karşı barışın sesini yükseltmeye, barış iklimini daim kılmaya çalışıyoruz. Bombardıman gürültülerini bastırmak, çatışmaları sona erdirmek, çocukların ölmesini, daha fazla kan akmasını engellemek için feryat ediyoruz.

Biz kardeşlik istiyoruz!
Biz adalet istiyoruz!
Biz barış istiyoruz!
Eşit koşullarda kardeşlik, mutlak adalet, onurlu barış istiyoruz!

“Çözüm diyalogda, çözüm müzakerede!” diye haykırıyoruz…

“Barışın formülü çok da karmaşık, çok da belirsiz değil” diyoruz. Birçok mecrada, birçok kesim uzun süredir dile getiriyor, biz tekrarlıyoruz:
KCK adı altında tutuklanan siyasetçiler serbest bırakılsın.
Terörle Mücadele Kanunu ve özel yetkili ağır ceza mahkemeleri yürürlükten kaldırılsın.
Yeni anayasayı hiçbir baskı ile karşılaşmadan özgürce tartışabilmek için, mutlak ifade özgürlüğü yasalarla güvence altına alınsın.



Bu adımların yaratacağı pozitif dalga ile yeni anayasa gerçek bir barış anayasası olabilir. Çok geniş kesimler sürece katılabilir, sahip çıkabilir.

Büyük acılar yaşadığımız Van Depreminde yüzlerce yurttaşımızı kaybettik; binlercesi yaralandı. Van Depremi, yıllardır süren savaşın toplumsal, ekonomik, psikolojik etkilerinin yoğun bir biçimde hissedildiği bir bölgede meydana geldi. Savaşın enkazına, depreminki eklendi.
Daha yapacak çok iş olsa, zor günler henüz geride kalmamış olsa da; yurdun dört bir yanında yurttaşlarımız Vanlı kardeşleriyle dayanışma gösterdi. Bugün acıları paylaşmak ve dayanışmak, insan olmanın gereğini yerine getirmek olduğu ölçüde, barış için atılan bir adım olma anlamını da taşıyor. Her adım barıştan yana olanlara, barışın sesine güç katıyor.

Bu yüzden “daha fazla gecikmeyelim” diyoruz. “Şimdi tam zamanı” diyoruz. “Kardeşlik, Adalet, Barış!” diye haykırmak istiyoruz.
Gelin adaletin hükmünü, kardeşliğin kokusunu, barışın sesini dağlarımıza-şehirlerimize yayalım; demokratik anayasa talebimizi cümle aleme duyuralım!

Barış İnisiyatifleri: AKDAV, AKV, Antikapitalist Öğrenciler, Barış Hareketi, Barış İçin Gençlik Girişimi, Barış İçin Kadın Girişimi, Barış İçin Sanat GirişimiBir Göz de Sen Ol İnisiyatifi, Blok Akademi Grubu, Demokrasi ve Özgürlük Hareketi, Doğu Güneydoğu Dernekleri Platformu, Durde, Emek ve Adalet Platformu, Evrensel Kültür Dergisi, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, Kalplere Sevinç Bırakanlar İnisiyatifi, Küresel BAK, Küresel Eylem Grubu, Kürt Yazarlar Derneği, Mavera Gençlik Hareketi, MAZLUMDER, Özgürlük İstiyoruz İnisiyatifi, Sol Arayış, Tiyatro Eleştirmenleri Birliği, Türkiye Yazarlar Sendikası.

Haber Ara