Dolar

34,9473

Euro

36,7315

Altın

2.981,91

Bist

10.125,46

Dersim özrü kalplerdeki ipoteği kaldırmalı

Tunceli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Durmuş Boztuğ, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Dersim özrü' ile ilgili eleştirilerin haksız olduğunu söyledi.

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-11-25 22:41:34

Dersim özrü kalplerdeki ipoteği kaldırmalı
Boztuğ, "Bu tavrı 'siyasi ve takiyyeci' olarak değerlendirmek yanlış. Erdoğan'ın devlet adına özür dilemesi, hatta halk oylamalarında buradan hiçbir oy alamayan bir siyasi partinin başkanı olarak bunu yapması, artık bazı gözlerdeki, gönüllerdeki, bazı kalplerdeki ve beyinlerdeki ipoteği ortadan kaldırması lazım." dedi.

Prof. Dr. Durmuş Boztuğ, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, Türkiye'nin son yıllarda ortak yaşam kültürünün oluşturulması için demokrasi, ekonomi, insan hakları ve hukuk alanlarında evrenselleşme eğilimi sergilediğini belirtti. 2002'den bu yana ekonomik gelişmelere parelel sosyo-kültürel ve siyasi hayatın değiştiğinin kaydeden Prof. Dr. Boztuğ, devletin geçmişindeki kara lekelerle de yüzleşmeye başladığını ifade etti. Boztuğ, şöyle devam etti: "Geçmişte kara bir leke gibi 'katliam' olarak tanımlanan böyle bir olayın tekrar gündeme gelmesi elbetteki bizleri mutlu etmiyor. Ancak bu devletin geçmişiyle yüzleşmesi adına bizi sevindiriyor. Şöyle ki, Böyle kötü bir olayın bu şekilde gündeme gelmesi, ülkemizde demokrasi, ekonomi, insan hakları ve hukukun evrenselleşme yönünde dev adımlar attığını gösteriyor. Artık Türkiye değişiyor. Ben 3 yıldır görevdeyim. Ben Tuncelilere bunları hep anlatıyorum. Türkiye özellikle 2002 yılından sonra çok büyük bir değişim dönüşüm sürecine girdi. Ekonomik gelişmeler sosyo-kültürel ve siyasi hayatı değiştirdi. Kişi başına düşen milli gelir 12 bin doların üzerine çıktı. Türkiye dünyanın birinci ligine geçmek üzere olan bir ülke oldu. Dolayısıyla böyle bir ülkenin geçmişinde kara lekeler, kötü olaylar varsa bunlarla yüzleşmesi gerekir. Bazı devlet görevlilerinin amacını, kastını aşan fiil ve davranışları varsa devlet olarak bunlarla yüzleşip, özür dilemesi kadar doğal bir şey olamaz. Ama ülkede maalesef soğuk savaş döneminde kalma insanları ötekileştirici, dışlayıcı davranışlar, parti mensubiyeti düşüncesiyle bu tür olaylar tartışalamıyor."

Başbakan Erdoğan'ın tavrını siyasi olarak değerlendirmenin yanlış olduğunu vurgulayan Boztuğ, başkabakanın sözlerinin 'devletin geçmişinde bulunan kara lekelerin' tamir edilmesi, birlik ve beraberliğe atılan adımlar olarak görülmesini istedi. İnsanlar geleceğe umutla bakması gerektiğini dile getiren Boztuğ şöyle konuştu: "Efendim 'siyaset yapıyor, onun üzerinden sömürü yapıyor' gibi sözler kabul edilebilir değil. Başbakan siyaset yapsa, Tunceli'deki 25 bin oyu alsa genel oy oranına ne kadar katkısı olabilir ki? Türkiye'nin yüzde 50'sinin oyunu alan bir parti var. Artık bunu yurttaşlarımızın değerlendirmesi görmesi lazımdır. Sadece Dersim konusu değil, bunun dışında da olan diğer kara lekelerin de temizlenmesi gerekir. Tüm yurttaşların sorunlarına evrensel normlarla çözüm aranmalıdır. Türkiye'nin tüm farklılıklarına saygı duyarak ortak yaşama kültürünün geliştirilmesi gerekir. Soğuk savaş döneminden kalma, kavgacı, dövücü, ötekileştirici, parti mensubiyetini ön plana çıkaran düşüncelerin artık terk edilmesi lazım. Bunları yapamayan kişiler de kendisi bilir. Vatandaş zaten gerekli notu veriyor."

Tunceli'de ortak yaşam kültürünü geliştirme adına çok önemli çalışmalar yaptıklarını anlatan Boztuğ, birlik ve beraberliğin sağlanması yönündeki çalışmalarını şöyle anlattı:

"Göreve geldiğimde ilk olarak arkadaşlarımla yaptığım görüşmelerde şunu anlattım: 'Tunceli Üniversitesi'nde kimse birbirini Alevi-Sunni ayrımı yapmayacak. Üniversite içinde hiçkimse ırk, mezhep, dil, din farkı nedeniyle dışlanmayacak, ötekileştirilmeyecek. Kimse solcu, devrimci, ülkücü, türbanlı, başı açık, tarikatçı, cemaat mensubu diye dışlanmayacak" dedim. Burada herkes sabah 08.00 ile 17.00 arasında birinci sınıf vatandaştır. Bununla birlikte Alevilik Uygulama Araştırma Merkezi kurduk. Üniversitede Zazaca ve Kürtçe seçmeli dersler koyduk. Öğrenciler ilk iki yıl teveccüh gösterdi, bu sene kimse almadı.Çünkü serbest olduğu zaman, yasak kalktığı zaman tepki de bitiyor. Yine bunun için Doğu dilleri edebiyatı bölümü kurmayı düşünüyoruz. Zaza, Kürt, Arap dili edebiyatı kurmayı planlıyoruz. Ben 3 yıldan bu yana katıldığım kamuya açık tüm programlarda 'Aleviliğinizi, kültürünüzü, dilinizi koruyun, sosyalist düşünce yapınızı koruyun. Bunlar öz be öz değerleriniz. Ama bunları yaparken ülkede evrenselleşen, demokratikleşen globalleşen insan haklarına, ekonomiye, hukuka hizmet etmek için Türkiye'nin ana eksenine entegre olun' diyorum."

CİHAN
SON VİDEO HABER

Suriyeliler teröristleri taşlayarak kovdu

Haber Ara