Devlet kendisiyle yüzleşmeli

CHP’de ikinci dersim krizi devam ederken, Başbakan Erdoğan’dan CHP’ye Dersimle yüzleşin çağrısı gelmişti. Bu açıklamadan sonra Kanaat önderleri ve STK teslimcileri, Devletin kendisiyle yüzleşmesi gerektiğini ifade ettiler. Dersim katliamının yaşandığı dönemde CHP’nin tek parti olduğundan dolayı devleti temsil ettiği için Devletin Dersimle yüzleşmesi gerekir diyen kanaat önderleri, Seyit Rıza, İskilipli Atıf ve Şeyh Said’den özür dilemesini de talep ediyor.

Kimse alınganlık göstermesin

Demokratik Üniversite Platformu Başkanı Prof. Dr. Tahir Hatipoğlu, CHP Tunceli Milletvekili’nin açıklamalarını CHP’nin Dersimle yüzleşmesi açısında doğru bulduğunu belirtti. Hatipoğlu, “O dönemde CHP’nin tek parti iktidarı olduğundan yüzleşmeyi sadece CHP olarak değil, devlet olarak almak gerekir. Benim kuşak dahi Dersim olayları konusunda doğru dürüst bir bilgiye sahip değil. Bu bilgilerin ortaya çıkması için bu yüzleşmeye gerek vardır. Dersim olaylarından İsmet İnönü’nün, Mustafa Kemal’in Celal Bayar’ın, Fevzi Çakmak’ın sorumlu olduğu söylenmektedir. Türkiye artık geçmişiyle hesaplaşması gerekir. Bundan da ne Kemalistler, ne Solcular ne de partililer fazla alınganlık göstermesin” dedi.

“Yasaklara artık son verilmeli”

Tahir Hatipoğlu, İskilipli Atıf Hoca, Seyit Rıza ve Şeyh Said’den devletin özür dilmesi ve itibari iadede bulunması konusuyla ilgili şunları söyledi; “İskilipli Atıf Hoca, Şeyh Said ve Seyit Rıza ile ilgili çok az bilgimiz var. Devletin bunları saklamasıyla bir yere varılmaz. Bu olayı getirip Atatürk’e dayamanın da bir anlamı yoktur. Gerçek neyse ortaya çıkarılma ve bilinmelidir. Said-i Nursi, Şeyh Sait, Seyit Rıza, Şeyh Said, İskilipli Atıf Hoca ve Mustafa Kemal bu toprakların yetiştirdiği insanlardır. Yaşanan acı olaylar hakkında toplumun bilgi sahibi olması gerekir. Niye ben Said-i Nursi’yi tam doğru olarak bilmeyeyim? Niye hep yasaklar içerisinde örtülü olarak kalsın? Aynı durum Atıf Hoca, Mehmet Akif, Şey Sait ve Nazım Hikmet için de geçerlidir”

“CHP, mazisinden korkmamalı”

Has Parti Parlamento ve siyasi partilerle ilişkilerden sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı Hüsamettin Korkutata ise, “Genel Başkanı Tunceli olan bir partinin kendi mazisinden korkması, partinin geleceğinin kararmasına anlamına gelebileceğini” ifade etti. Seyit Rıza’dan, Şeyh Said ve İskilipli Atıf Hoca’dan özür dilenmesi ve iadeyi itibar yapılması için TBMM’de bir önerge verdiğini hatırlatan Hüsamettin Korkutata, o dönemde meclisin bu önergeden dolayı karıştığını söyledi.

Arşivler açılmalı

Hüsamettin Korkutata, “Dersim olaylarını Derin Devlet dedikleri, kendilerini halktan çok üstün gören, ‘halka rağmen halk için’ anlayışı ile hareket insanlar yaptı. Bunların kimler olduğunun bilinmesi o dönemi daha da aydınlatacaktır. Dersimle yüzleşmek neden sıkıntı versin ki? Ermeni meselesinde arşivleri açacak kadar cesaret gösteren bir hükümetin Dersim olaylarının arşivini açması daha rahat olsa gerek” dedi.

“Kemalizm’le yüzleşme olmadan Dersimle olmaz”

Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya da, “CHP, Kemalizm’i resmi ideoloji olarak gören bir partidir. Kemalizm’le hesaplaşmadan dersimle hesaplaşmanın olmayacağını düşünüyorum. Bu yüzden Hüseyin Aygün’ün çıkışı olumlu ancak CHP, bu sorunu aşamaz. Dersim’deki katliamlar o dönemki İçişleri Bakanı veya Valinin bir operasyonu değil, Mustafa Kemal’in bir operasyonudur. Mustafa Kemal ile yüzleşmeyi göze alabilirseniz Dersimi sorgulayabilirsiniz” dedi.

“Dersimle devlet yüzleşmeli”

O dönem CHP’sinin herhangi bir parti olmadığını, Mustafa Kemal’in başkanlığında rejimin partisi olduğunu dile getiren Kaya, “Dersimle yüzleşmesi gereken Türkiye Cumhuriyeti’nin kendisidir. Bu olay sadece CHP ile alakalı değildir. Başbakan, Dersimde katliam yapıldığını söylüyor fakat Mustafa Kemal’i tartışamıyor. Kemalizm’in resmi ideoloji olmasını tartışamıyor. Dersim olayı CHP için değil bütün devlet adına, devleti yöneten kadrolar adına bir yüzleşme sınavı” diye konuştu.

Ferhat Açıl / Mİlat