Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

MAZLUMDER, MMG ve TEKDER'den deprem raporu

MAZLUMDER İstanbul Şubesi, Mimar ve Mühendisler Grubu (MMG) ve Teknik Elemanlar Derneği (TEKDER) Van depreminin ardından tespitlerini içeren raporlarını kamuoyuyla paylaşmak ve konuyla ilgili taleplerini yetkilikurumlara iletmek üzere bugün bir basın toplantısı yaptılar.

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-11-18 17:22:56

MAZLUMDER, MMG ve TEKDER'den deprem raporu
Haber Merkezi / TİMETURK

Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi'nde yapılan basıntoplantısında açılış konuşmasını yapan MAZLUMDER Basından Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Gazeteci-Yazar Nevzat Çiçek "Van Erciş depremi bize daha öncekidepremlerden ders alamadığımızı gösterdi. Deprem sonrası işin duygusal yönüüzerinde çok duruluyor ama teknik ve hukuki yönleri konuşulmuyor. Depremin yazlığıkışlığı olmuyor. İşin teknik ve hukuki durumu da deprem kadar önemlidir" dedi.

İlk olarak konuşan Mimar ve Mühendisler Grubu (MMG9 Genel Başkanı Avni Çebi, "Bizim şehircilikanlayışımızda ciddi sorunlar var. Van'da da vahim bir durum söz konusu" diyereksağlıklı bir kentsel dönüşümün olması gerektiğini belirtti.

Daha sonra konuşan MMG temsilcilerinden Osman Arı "Bizdeprem bölgesine giderek yıkılan binalar ile ilgili tespitler yapmaya çalıştıkve Marmara depreminden bu yana deprem konusunda çok da mesafe almadığımızıgördük" diyerek yıkılan binaların yerine yüksek katlı binalarla dikeyşehirleşme yerine bölgeye ve insani yaşama uygun bir şehirleşme olan yataymimarinin hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.

Teknik Elemanlar Derneği (TEKDER) Başkanı Hüseyin Kurşunise konuşmasında yıkımların özellikle son 50 yılda yapılan kaçak ve ruhsatsızyapılar, kalitesiz işçilik ve denetimsizlikten kaynaklanan binalardagerçekleştiğini söyledi. Van'da gerçekleşen deprem sonrası toplanan paralarlaVan'ın yeniden inşa edilebileceğini ancak İstanbul gibi büyük şehirler içinbunun mümkün olmadığını söyleyen Kurşun, bu sebeple yerinde ve hücreseldönüştürme ile kentsel dönüşümün hayati önem taşıdığını ifade etti. Binalariçin bir karne hazırlanması gerektiğini söyleyen Hüseyin Kurşun "İstanbul'dabir deprem olursa bir ay ulaşılamayacak sokaklar var" dedi. Kurşun konuşmasınınsonunda yapı denetim yasasının yeniden düzenlenmesi ve kamu binalarının da buyasa kapsamına alınmasını talep ettiklerini ifade etti.

Daha sonra konuşan MAZLUMDER İstanbul Şube Başkanı Cüneyt Sarıyaşar "Toplum olarak insan odaklı çalışmayı öğrenemediğimiz sürece aslındasorun üretiriz ve aynı sorunları yaşamaya devam ederiz. Deprem öncesihazırlıklar, toplum bilinci, şehirleşme gibi faktörler önem taşırken halkınözellikle ilkokuldan itibaren deprem konusunda bilinçlendirmesi de gerekiyor. 'Neolursa olsun başımı sokacağım bir evim olsun' anlayışının son bulmasıgerekiyor. Kentleşme sorununun çözümü ile gelecek kuşakların hakları da gasp edilmemiş,yaşam hakları ellerinden alınmamış olacak. MAZLUMDER olarak, meslekkuruluşları, STK'lar ve Hükümet mercilerinin çalışmalarını katılımcı birçerçevede sürdürmeleri gerektiğini tekrar hatırlatıyoruz" dedi.

MAZLUMDER adına hukuki raporu hazırlayan İstanbul Şube Başkan Yardımcısı Av. Kaya Kartal ise "Herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevredeyaşama hakkı olduğu anayasada yer alıyor ve bundan yola çıkarak devletin depremkonusunda sorumlu olduğunu söyleyebiliriz. Deprem kuşağında bulunan bir ülkeolmamız sebebiyle devletin deprem riskine karşı önlemler almış olması gerekirdiancak bunun yapılamamış olduğunu görüyoruz. Deprem riski olan yerlerdestandartlara aykırı yerleşmelere izin veren merkezi ve yerel otoritenin sorumluluktankaçamayacağı aşikardır" diyerek delillerin tespiti konusunda da sıkıntılaryaşandığını, evleri yıkılan ve yakınları ölen kişilerin binayı yapanmüteahhitten belediyeye ve bakanlık yetkililerine kadar maddi ve manevi davalaraçabileceklerini belirtti. İkinci el araç alırken bile muayenesi olmayan biraracın satışının yapılmadığını söyleyen Kartal "Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki 30-40yıllık binalar tapu dairesinde basit bir muameleyle satılabiliyor" dedi.

Toplantının sonunda ortak basın açıklaması metni Nevzat Çiçek tarafından okundu. Açıklamada sorumlular hakkında cezai yönden soruşturmabaşlatılması, imar planlarının gerekli standardizasyonu sağlamasına özengösterilmesi, depremde can ve mal emniyetinisağlayacak bina ve şehirlerin kurulması için başta devlet olmak üzerebelediyelerin, müteahhitlerin, mimar ve mühendislerin, sivil kuruluşların vebütün vatandaşların ortak bir duyarlılığa sahip olması, ''KentselDönüşüm''ün bir rant paylaşımı olarak değil, insanca yaşanabilecek, güvenli,insani ölçekte, çok katlı olmayan evlerin oluşturduğu güzel şehirlerinkurulmasının bir vesilesi olarak değerlendirilmesi talep edildi.

MAZLUMDER, TEKDER VEMMG TARAFINDAN KAMUOYUNA AÇIKLANAN ORTAK BASIN METNİ:

DEPREME DEPREMDEN ÖNCE MÜDAHALEEDİLMELİDİR!



Bir afet olarak değil tabii ve muhtemel bir olay olarakgördüğümüz Deprem, maalesef bu topraklarda bir afetin ötesinde can kayıplarınave kalıcı hasarlara neden olmaktadır.

23 Ekim 2011 tarihinde Erciş merkezli olmak üzere Van veçevresinde meydana gelen 7,2 büyüklüğündeki deprem ve sonrasında yaşanan artçısarsıntılar sonrasında çok şey konuşulmuş, hukuki, siyasi, ilmi, ekonomik,sosyal birçok tartışma yapılmıştır. Bu tartışmalar daha önceleri de fazlasıylayapılmıştı ancak sonuç değişmemiş ve yüzlerce canın (12 Kasım itibariyle644) ölmesine engel olunamamıştır.

Van depreminde deprem sonrası müdahale anlamında ciddimesafe alındığı gözlenmişse de depremin lokalliği düşünüldüğünde aslındadurumun çok vahim olduğu görülmektedir. Yine deprem öncesi müdahale anlamındaçok büyük zaaflar olduğu tekrar açığa çıkmıştır.

Başka ülkelerde bundan çok daha şiddetli depremler meydanagelmesine rağmen çok az sayıda kayıpla atlatıldığı gerçeği ortada ikenTürkiye'de yaşanan depremlerde bu kadar çok can kaybı olması ciddi bir şekildesorgulanmalı ve her kademeden sorumluluk sahipleri bunun hesabınıvermelidirler.

Deprem ile birlikte çok sayıda binanın yıkılmasınınardında çarpık ve plansız kentleşmenin olduğu, binaların imar ve depremmevzuatına uygun yapılmadığı, mevzuata aykırı binalara belediyelerce ve diğerilgili birimlerce çeşitli kaygılarla izin verildiği, binaları yapanların inşaatmaliyetlerinden kaçmak gayesiyle çürük evsafta binalar inşa ettikleri açık bir gerçektir.

Burada bir hususu özellikle belirtmek gerekir ki barınma hakkı temel bir hak olup bunu gereklikonfor ve güvenlik standartlarında sağlamak devletin görevidir. Anılanve bugün acı bir biçimde karşı karşıya kaldığımız nedenlerle, deprem gerçeğininciddiye alınması gerektiğini belirterek bu depremin artık gelecek depremlerin önlemini almak anlamında birsonuca evirilmesi için ciddi bir deprem seferberliği içerisine girilmesigerektiğini düşünüyoruz. Bu kapsamda, MAZLUMDER, Mimar Mühendisler Grubu veTEKDER olarak ayrıntıları kamuoyuna sunacağımız raporlarda belirtilmek üzere:

· Her kademeden bütün sorumluların yaptıklarınınyanlarına kar kalmaması için bina enkazı dâhil olmak üzere delillerin bir anönce toplanması ile cezai yönden haklarında soruşturma başlatılmasını ve busoruşturmaların göstermelik bir iki müteahhit üzerinden değil, kapsamlı veetkili bir şekilde yapılmasını, aynı şekilde devlet dahil bütün sorumlularayönelik tazminat davası imkanlarının mağdurlarca sonuna kadar kullanılmasını,bunun için gerekirse deprem bölgesindeki yargı harçları ve masraflarındandavacıların muaf tutulmasının sağlanmasını,

· Mühendisve mimarlardan müteahhitlere, belediyelerden kontrol firmalarına kadar bütüntarafların ve inşaatın her aşamasının denetlenmesi ve cezai yaptırımların enağır şekilde uygulanmasını,

· Depremin yıkmasını beklemeden mevcut yapı stokunun depreme karşıdayanıklılık kontrolünün yapılmasını ve bunun neticesine göre gereklitedbirlerin alınmasını, yapı denetim mevzuatının yenilenerek, tavizsizuygulanmasını ve ülke geneline yayılmasını, imar planlarının gereklistandardizasyonu sağlamasına özen gösterilmesini,

· Altın saatler olarak değerlendirilen 72 saatliksüre ve özellikle ilk 24 saatin ciddi bir koordinasyon içerisindedeğerlendirilmesi ile ciddi özveriyle çalışan kurtarma ekiplerinin yanındainşaat hususunda teknik bilgiye sahip görevlilerin bulunmasının sağlanarak,kurtarma esnasında zaman kaybının önüne geçilmesini,

· Depremde can ve mal emniyetini sağlayacak bina ve şehirlerinkurulması için başta devlet olmak üzere belediyelerin, müteahhitlerin, mimar vemühendislerin, sivil kuruluşların ve bütün vatandaşların ortak bir duyarlılığasahip olmasını,

· VanDepremiyle birlikte ülke gündemine oturan ''Kentsel Dönüşüm''ün bir rantpaylaşımı olarak değil, insanca yaşayabileceğimiz, güvenli, insani ölçekte, çokkatlı olmayan evlerin oluşturduğu güzel şehirlerin kurulmasının bir vesilesiolarak değerlendirilmesini gerekli görüyoruz.

İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER)
Teknik Elemanlar Derneği (TEKDER)
Mimar ve Mühendisler Grubu (MMG)

SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara