Suriye, Türkiye'den özür diledi!
Suriye Dışişleri Bakanı Velid El Muallim, ülkedeki diplomatik misyonlara düzenlenen saldırılar için özür diledi.
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-11-14 14:02:11
Viyana Sözleşmesi çerçevesinde elçiliklerin güvenliğinden sorumlu olduklarını belirten El Muallim, bu olayların tekrarlanmayacağını umduğunu söyledi.
Arap Birliği'nin önceki gün Suriye'nin üyeliğini askıya almasının ardından Suriye'deki Türk, Suudi Arabistan ve Fransız diplomatik misyonları hükümet yanlısı oldukları belirtilen sopalı ve bıçaklı büyük bir grubun saldırısına uğramıştı.
Suriye Libya değil
El Muallim, şiddetin sona ermesi için Arap Birliği ile yapılan anlaşmanın uygulanmaya ve muhalefetle diyaloğa başlandığı bir dönemde alınan kararın son derece tehlikeli olduğunu ve meşru olmadığını ifade etti.
ABD'yi Birliğin "gayri resmi üyesi" olarak nitelendiren El Muallim, ABD'nin Arap Birliği'nin kararından memnuniyet duymasının "fitnecilikle aynı anlama geldiği" görüşünü de savundu.
El Muallim, Arap Birliği'nin kararına rağmen "Libya'daki senaryonun Suriye'de tekrar etmeyeceğini" belirtti.
Suriye'ye yönelik komploların başarısızlığa uğrayacağını söyleyen El Muallim, Suriye'nin boyun eğmeyeceğini söyledi.
Gerekli cevabı verdik
Davutoğlu, "Suriye'deki başkonsolosluklarımıza, büyükelçiliğimize yapılan saldırı gerekli diplomatik tepkilerle cevabını görmüştür" dedi.
Davutoğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Dışişleri Bakanlığının 2012 yılı bütçesi hakkında bilgi verdi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Suriye'deki başkonsolosluklarımıza, büyükelçiliğimize yapılan saldırı gerekli diplomatik tepkilerle cevabını görmüştür ama biz bu saldırılara karşı en kararlı tutumu alacağız ve Suriye halkının haklı mücadelesinin yanında yer almaya devam edeceğiz" diye konuştu.
Davutoğlu, "Türkiye'nin bu konuda politikası net ve açıktır. Halkın haklı taleplerinin yanında yer alacağız ve Suriye yönetiminin bu baskısı karşısında da gerekli bölgesel ve uluslararası platformları harekete geçireceğiz" dedi.
Her politikamız "Ankara" damgalıdır
Değerler ile ulusal çıkarlar arasında bir denge, ahenk oluşturmanın en önemli prensip olduğunu belirten Davutoğlu, şöyle konuştu:
''Tarihi değerler, tarihi bağlar... Şam'daki bir Suriyeli, Bosna'daki bir Boşnak, Bakü'deki bir Azeri, Kırım'daki Tatar, o gece rahat uyuyamıyorsa biz burada rahat uyuyamayız. Bir başka yerde evrensel değerler çiğneniyorsa 'bizim şu çıkarımız var' diye bu evrensel değerlerin çiğnenmesine göz yumamayız. Bunları sahiplendiğimiz zaman Türkiye Cumhuriyeti küresel bir güç olur.
Hangi ülke ne düşünürse düşünsün iddialı söylüyorum, Türkiye'nin geliştirdiği her politika 'Ankara' damgalıdır, 'Ankara' imzalıdır. Her ülke ile müzakere edersiniz ama nihai kertede ülkenin ali çıkarlarıyla oluşan Ankara merkezli bir dış politika yürütüyoruz.''
AA
Haber Ara