Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Malezya ve Türkiye 'yeni ipek yolu'nda fırsatlar peşinde

Türkiye ve Malezya, ticaret ve yatırım alanlarında ve özellikle iki pazar arasında İslami finans sektöründeki bağlarla ilgili daha kapsamlı iş birliğine yöneliyor.

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-11-14 16:30:49

Malezya ve Türkiye 'yeni ipek yolu'nda fırsatlar peşinde
Mushtak Parker *

Yeni fırsatların izini süren Türk şirketleri, Sahraaltı Afrika’sında, Güney ve Doğu Asya’da ve hatta Latin Amerika’nın uzak noktalarında faal durumda.

Süreç tek yönlü değil. Örneğin Türkiye ve Malezya, ticaret ve yatırım alanlarında ve özellikle iki pazar arasında İslami finans sektöründeki bağlarla ilgili daha kapsamlı iş birliğine yöneliyor.

Zaman nasıl da değişiyor. “Avrupa’nın yeni hasta adamları” Yunanistan, Portekiz, İrlanda, İtalya ve muhtemelen İspanya; kendi özel kulüplerini kurabilecek kadar çok sayıdalar.

Öte yandan 2011 yılı GSYİH’sının altı puan daha artması öngörülen Türkiye, ardı ardına üçüncü seçimden de zaferle çıkan Erdoğan hükûmetiyle siyasi açıdan kendinden emin bir durumda. Ayrıca geniş ihracat yelpazesi ve güçlü iç talebiyle ekonomik açıdan daha istikrarlı ve 2001 yılında yaşadığı mali krizden gereken dersi çıkarması sebebiyle küresel ekonomik krizi çok daha iyi atlatan bankacılık sektörüyle de övünüyor.

Türkiye ile Malezya arasındaki görece düşük ticaret ve yatırım hacmi, son dönemde büyüme için inanılmaz fırsatlar sunuyor.

Malezya Başbakanı Necip Razak, Türkiye’ye son ziyareti sırasında Türk mevkidaşı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile iki ülke arasındaki ticaret hacminin 1,3 milyar dolardan 5 milyar dolara çıkarılması konusunda anlaştı.

Türk yatırımcılar ve mali kurumlar, Malezya’yı ASEAN bölgesine erişim için geçiş kapısı olarak kullanabilirken Malezya mali sektörü aynı şekilde, Türkiye’yi Orta Asya ve Avrupa’ya geçiş için kullanabilir.

İki ülkenin hükûû metleri, çifte vergiyi önleme anlaşması ve ikili ticaret anlaşması üzerine çalışma yürütüyor.

Türkiye geleneksel olarak dost Orta Doğu ülkeleriyle güçlü ticari ilişkilere sahip olmakla birlikte, MENA bölgesi dışında kalan kardeş Müslüman ülkelerle ilişkileri ne yazık ki -kısmen AB ve Körfez ülkeleri ile risk içermeyen ilişkileri, kısmen de Türkiye’deki kurulu düzenin AB üyeliği ve Orta Doğu’ya yakınlaşmaya odaklı muhafazakâr ve siyasi ekonomik çıkar gözeten yaklaşımı nedeniyle- göz ardı edilmiş durumda.

Gerek Malezya gerekse Türkiye -her ne kadar Malezya, şeriatın finans sektöründe ve bir dereceye kadar bireysel hukukun icrasında kullanılmasında daha alt seviyede hassasiyet gösterse de-, laik iki ülke.

Orta Doğu’nun Arap ülkelerinin, İslami finans sektöründeki boşluğun hukuken düzenleyici kurallarla giderilmesi konusundaki ataletinden usanan Malezya, kendi başına -kısmen Malezya Uluslararası İslami Finans Merkezi girişimi kapsamında sukuk kredisi merkez üssüne dönüşmeye çalışarak- yeni pazarlar yaratmaya çalışıyor. Malezya’nın İslami finans kurumları, sukuk kredisi temininde atağa kalkan Türk pazarına danışmanlık ve yönetim hizmeti verirken sukuk konusundaki deneyimini aktarmaya meyilliler.

Merkez Bankası Bank Negara Malezya, 2011 Eylülünün son günlerinde İstanbul’a uzanan İslami finans konusunda son derece yerinde bir adla “Malezya ve Türkiye: İslami Finansta Yeni İpek Yolu-İş Birliği Stratejileri” adı altında seminer düzenlerken, aynı seminerde eski Malezya Başbakanı Mahathir Muhammed’in, İslami finansın geleceğine dair konuşmasına yer verildi.

Yeni “İpek Yolu”, sadece geleneksel mal ve hizmetleri içermekle kalmayıp aynı zamanda sanayi ürünleri, teknolojik yenilikler, bilgi paylaşımı, portföy akışı, özel hisse senedi yatırımı ve nitelikli eleman dolaşımını da kapsıyor.

Günümüzde İslami finans ürünleri ve hizmetleri, bu ticarete gerçekten de yeni katkılarda bulunuyor.

Gerçek şu ki Malezya ve Türkiye, bu sürece en son müsait olabilecek iki ülke iken şimdiye kadar çeşitli nedenlerle iki ülke de bu özelliklerini göz ardı etti. Her iki ülke de görece siyasi istikrara sahip, fonksiyonel parlamenter demokrasiyle yönetiliyor.

İki ülke de hükûmetlerin desteğiyle ve parlayan özel sektörleriyle güçlü pazar piyasasına sahip. Bu da ekonomik kalkınmalarının ve ilerlemelerinin temel dayanak noktasını oluşturuyor.

Türk ve Malezyalı pazarların oyuncuları ve kurumları, ortaklaşa yeni pazar araçları ve yatırım enstrümanları geliştirebilirler ve bu unsurlar, İslami finansın gelişimini destekleyebilir.

* Arab News, Suudi Arabistan, Tercüme: BYEGM

Haber Ara