Tek tek çadırları dolaşıp depremzedelerle bayramlaştılar. Ancak yardım seferberliği ilginç bir olayla gölgelendi. Bazı televizyon kanalları ve gazeteler ortaya konulan çabayı değil, bir oyun çadırında çocukların yüzüne yazılan yazıları kamuoyuna yansıttı. Çadırda bulunan resim öğretmeni Mustafa Yaprak, bir kız çocuğunun isteği üzerine yüzüne '7.2 Van' yazmış, diğer çocuklar da onu takip etmişti. Dün söz konusu fotoğraflar medyada genişçe yer alırken, fotoğrafı çekilen çocukların anlattıkları olayın gerçek yüzünü gösterdi. Buna göre bir gazeteci, çocukları 'ünlü olmak istiyorsanız siz de yazdırın' diyerek yönlendirmişti. Konuyu mahkemeye taşımaya hazırlanan aileler tepkili: "Kendi emellerine çocuklarımızı alet etmeye kimsenin hakkı yok."
Depremin ardından Türkiye, Van için tek yürek oldu. Birçok işadamı, siyasetçi ve sanatçı, gönüllü yardım dernekleriyle Van'a gelip kurbanlarını kestirip depremzedelerle bayramlaştı. Önceki gün Kimse Yok mu Derneği aracılığıyla 200 kişilik bir grup Van'a gitti. Heyet, derneğin bir okulun bahçesinde açtığı oyun çadırında oyuncak dağıtıp çocuklarla eğlendi. İddialara göre bu sırada çadırda bulunan resim öğretmeni Mustafa Yaprak, çocukları eğlendirmek için yüzlerini boyamaya başladı. Bir kız çocuğunun isteği üzerine yüzüne '7.2 Van' yazdı. Bazı gazeteciler, çocuğun birçok fotoğrafını çekti. Bununla yetinmeyen başka bir gazeteci ise yüzünü boyamak için sıraya geçen çocuklara, "Siz de onun gibi meşhur olmak istiyorsanız yüzünüze '7.2 Van' yazdırın. Çıkışta gelin sizin fotoğraflarınızı çekeyim, ünlü olun." dedi. Bunu duyan küçük çocuklar da resim çizen öğretmene, yüzlerine aynısını yazmalarını istedi. Çocuklar çıkışta sevinçle fotoğraflarını çektirdi.
Gazetede fotoğrafları yayımlanan çocuklardan Safa Conga, başından geçenleri şöyle anlattı: "Diğer çocuklar gibi biz de oraya oyuncak almak ve eğlenmek için gitmiştik. Orada herkes yüzünü boyatmıştı. Ben ve arkadaşım boyatmamıştık daha. Bize bir muhabir geldi, 'Görüyor musunuz bu kız çocuğunu nasıl çekiyorlar, siz de yazdırın.' dedi. Biz de hemen gidip yazdırdık. O muhabir, bize 'Çıkışta arkaya gelin, ben sizin fotoğraflarınızı çekeceğim, sizi dünyaca ünlü yapacağım.' dedi. Biz de hediyelerimizi aldıktan sonra arka tarafa gittik, fotoğraflarımızı çekti. Sonra sanatçılar giderken o da gitti." Yüzüne önce aslan resmini çizdirdiğini dile getiren İbrahim Conga ise, "Daha sonra bir çocuk yüzüne 7.2 yazdırmıştı. Herkes onun fotoğrafını çekiyordu. Uzun boylu kıvırcık saçlı amca dedi ki, "Siz de 7.2 yazdırın, sizi meşhur edeceğim. Ben de gittim o aslanı sildirdim, 7.2 yazdırdım."
İbrahim ve Safa Conga'nın babası Abdurrahman Conga ise çocuklarını rezil etmeye ve kendi emellerine çocuklarını alet etmeye kimsenin hakkı olmadığını dile getirdi. Çocuklarının mahallede arkadaşları tarafından rencide edildiğini dile getiren baba Conga, "5 kuruşluk harçlık almak için ya da bir oyuncak almak için giden bir çocuğu kimin böyle bir şeyde kullanmaya hakkı vardı? Siz benim yerimde olsanız evladınız için üzülmez misiniz? Yarın okula gidecek, bütün tepkiler onun üzerine toplanacak. Bu psikolojinin cevabını kim verecek? Saf, temiz yavruları kendi emelleri için niye böyle kullanıyorlar? Bunu yapmaya vicdanları nasıl elveriyor? Bu nasıl bir insanlıktır?" diyerek sitem etti.