Dolar

34,9539

Euro

36,6311

Altın

3.011,78

Bist

10.023,43

Cemevine mabet statüsü tartışması

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, demokratik bir ülkede bütün hutbelerin, imamlar tarafından mahallindeki durumlar dikkate alınarak hazırlanması gerektiğini, bunun için bir çalışma başlatacağını söyledi. Cemevlerine ibadethane statüsü verilmesi konusundaki tartışmalara da değinen Bozdağ, konuyla ilgili uzmanların farklı görüşler olduğunu belirtti.

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-11-03 23:05:06

Cemevine mabet statüsü tartışması
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, demokratik bir ülkede bütün hutbelerin, imamlar tarafından mahallindeki durumlar dikkate alınarak hazırlanması gerektiğini, bunun için bir çalışma başlatacağını söyledi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Bozdağ, hutbelere ilişkin bir soru üzerine, Diyanet İşleri Başkanlığının yalnızca Ankara Kocatepe Camisi'ndeki hutbeleri hazırladığını, diğer camilerde ise hutbelerin illerde hazırlandığını belirtti.. İşin doğrusunun; demokratik bir ülkede bütün hutbelerin imamlar tarafından mahallindeki durumlar dikkate alınarak hazırlanması olduğunu belirten Bozdağ, ''Bu konudaki çalışmayı da başlatacağım. Herkesin kendi hutbesini kendi hazırlaması lazım. O işi bilmeyen birinin de orada görev yapmaması lazım. Önümüzdeki yıl bütçe görüşmelerine geldiğimizde inşallah böyle bir sakat uygulamanın tarihe karışacağını ifade etmek isterim'' dedi.

Cemevlerine ibadethane statüsü verilmesi konusundaki tartışmalara değinen Bozdağ, konuyla ilgili uzmanların farklı görüşler sergilediğini belirterek, şunları söyledi:

''Bana göre bu, siyasetin konusu değil. Bu teolojik bir tartışmadır. Bu konuya siyaseten müdahale edip, kanun yoluyla kestirip atma hakkımızın olmadığını düşünüyorum. Bu konuda cemevlerine mabet statüsünün verilmesi teolojik konudur. Siyasi konu değildir. Bu konuyla ilgili tartışmayı çok yapan var. Biz karışmıyoruz. Bu konularda insanların tartışmasının önünü açtık. Biz gelinceye kadar Alevilerle ilgili sorunların tartışılması bu kadar geniş kapsamlı yapılmadı. Şimdi çalıştaylar yapıldı, geniş kapsamlı tartışmalar oldu. Bunu bir başlangıç olarak kabul ediyorum. Çözümlerin olgunlaşmasına büyük katı sunacağına inanıyorum.''

Bozdağ, ''Alevi vatandaşların yaşadıkları köylere neden cami yapıldığı'' yönündeki soruyu, ''Diyanet İşleri Başkanlığının ne Alevi ne de Sunni köylerine cami yapması söz konusu. Bu, dernekler vasıtasıyla yapılıyor. Diyanet Vakfı da bir takım yardımlar yapıyor. Alevi köylerimize devletin zorla cami yapması söz konusu değildir. Ben Yozgatlıyım. Orada da Alevi kardeşlerim var. Hukukumuz da çok iyidir. Biz onları onlar da bizi severler ama cami yapmak isteyen Alevi kardeşlerimiz kendileri dernek kuruyorlar. 'İhtiyacımız var' diyorlar. Cami yaptırmak için dernek kurduklarında çalışıyorlar, paralarını da cepten veriyorlar'' diye yanıtladı.
Din eğitim konusunda da bilgi veren Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanlığının, eğitim hizmeti sunarken İslamın temel kaynaklarını referans aldığını söyledi.

Bekir Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanlığına 2003 yılından bu yana 29 bin 113 personel alındığını, bunlardan 4 bin 299'nun başka kurumlara yatay geçiş yaptığını, yatay geçiş yapmak için şimdiye kadar onay isteyenlerin toplam sayının 21 bin 96 olduğunu bildirdi. Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanlığından başka kurumlara yatay geçiş yapanların eleştirilmesini yadırgadığını, onların da birer Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak haklarını kullandığını söyledi.

Bozdağ, başka bir soruyu yanıtlarken, şimdiye kadar 20 Alevi çalıştayı yapıldığını, çalıştaylar sonucunda uzlaşmaya varılan konulardan ikisinin uygulamaya konulduğunu bildirdi. Bozdağ, bunlardan birinin, Sivas'ta Madımak Oteli ile ilgili atılan adım, diğerinin ise orta öğretim kurumlarında okutulan din ve ahlak bilgisi ders kitaplarına Alevi cemaatinin önde gelen kişilerinin de katkısıyla hazırlanan bir metnin konularak güncelleştirilmesi olduğunu söyledi.


AA

Haber Ara