Engel tanımayan Kur'an-ı Kerim'i öğrenme aşkı
İstanbul'un Sancaktepe ilçesindeki Hatice Hanım Kız Kur'an kursunda, yaşları 16 ile 40 arasında değişen görme engelli öğrenciler, Kur'an-ı Kerim'i Braille alfabesi (körler alfabesi) ile her harfine dokunarak öğreniyor.
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-11-01 13:04:05
Aksoy, yaklaşık dokuz yıldır bu görevi sürdürdüğünü aktararak, ''Öğretmek de öğrenmek de çok güzel bir duygu. Her şeyden önemlisi bu, Allah'ın emri. Bunu çocukluğumdan beri hep yapmak istemişimdir, Allah nasip etti. İlk olarak Düzce Hamidiye Kur'an kursunda başladım, daha sonra İstanbul'da Mehmet Akif Kız Kur'an kursunda devam ettim, bu sene de buradayım'' diye konuştu.
Kurs bünyesinde, bir sınıfın görme engellilere ayrıldığını, burada görme engelli öğrencilere 8 aylık bir süreçte Braille alfabesi ile Kur'an-ı Kerim öğrettiklerini anlatan Aksoy, şöyle devam etti:
''Kur'an öğrenmek isteyen görme engelliler için daha önceden kabartma yazıyı biliyorlarsa bir sıkıntı yok. Ancak bu, kabartma yazıyı bilmeyenler ve parmak uçlarındaki algılama zayıfsa güç oluyor. İstanbul dışından Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman gibi şehirlerden gelen ve yatılı kalan 13 öğrenciye burada kabartma yazı ile Kur'an okumayı öğretiyoruz. Bununla birlikte Diyanet İşleri Başkanlığının açtığı diğer kurslarda öğretilen temel dini bilgileri de aktarıyoruz öğrencilerimize. Eğitimlerimiz bire bir eğitim şeklinde gerçekleşiyor, yani öğrencilerimizin yanına oturup tek tek gösteriyoruz. Ayrıca öğrenciler, anlatılan dersi ses kayıt cihazlarına kaydediyor ve akşamları da etütlerde bu kayıtlardan yararlanarak çalışıyorlar. Bu, görenlerden daha çok zaman isteyen bir eğitim dönemi oluyor. Bu nedenle diyanet de bunu iki yıla çıkardı. Yani öğrencilerimiz, kursa iki dönem devam edebiliyor. Kursu bitirenlere de sertifika veriyoruz.''
Emine Türk Aksoy, derslerin hafta içi her gün 08.30-13.30 saatleri arasında verildiğini, ders zamanları dışında da öğrencilere dikiş, yemek yapma, ev temizliği, baston kullanma gibi eylemlerin gösterildiğini ifade ederek, ''Öğrencilerimizin Kur'an-ı öğrenmenin dışında tam donanımlı bireyler olarak mezun olmalarını istiyoruz'' dedi.
Görme engellilere yönelik böyle bir kursun varlığından çok fazla kişinin haberdar olmadığını belirten Aksoy, ''Görme engelli kardeşlerimiz kendilerine yönelik böyle bir kursun olduğunu bilseler, eminim ki evlerinde oturacaklarına buraya geleceklerdir. Ayrıca, doğudaki birçok aile, çocuklarını buraya gönderemiyor. Bu nedenle de burada yetiştirdiğimiz bir arkadaşımızı, görme engellilere Kur'an öğretmek üzere Adıyaman'a göndereceğiz'' şeklinde konuştu.
Aksoy, Kur'an-ı Kerim öğrenmek isteyen görme engellilere de şöyle seslendi:
''Görme engeli bizim için kesinlikle sorun ve sıkıntı değil. Eğer Allah'ın bizi niçin yarattığının farkına varırsak, bunun bizim için bir imtihan olduğunu, sabrettiğimizde ve şükrettiğimizde ahiretteki mükafatını alacağımızı, bizim gibi engelli olarak dünyaya gelen peygamberler ve evliyaların olduğunu bilirsek, Allah'ın kelamını öğrenme yolunda O'nun için kulluk vazifemizi yerine getirmeye çalışırsak mutlu olacağımızı ve diğerlerinden hiçbir farkımızın olmadığının bilincine varacağımızı düşünüyorum.''
-Braille alfabesi ile baskı yapan yazıcı-
Aksoy, görme engellilerin Kur'an-ı Kerim öğrenmesi için kaynakların yetersiz olduğunu dile getirerek, derslerde kullandıkları materyali Braille alfabesi ile baskı yapan yazıcıları ile çoğalttıklarını kaydetti.
''Braille çevirmeni'' programı ile düz yazıların, ses komutları aracılığıyla kabartma yazıya uyarlandığını anlatan Aksoy, ''Kabartma yazıya uyarlanmış birtakım simgeler var. Kabartma yazıda çıktığı zaman farklı noktalar oluşturan simgelerin, düzeltilmesi için de yazılar satır satır taranıyor. Daha sonra yazıcıya gönderiliyor ve buradan alınan çıkışları ben tek tek elimle kontrol ediyorum ve hataları bilgisayar üzerinden düzeltiyoruz. Tekrar çıkış alınıyor ve ciltleme yapılıyor'' ifadelerini kullandı.
-Hafızlığa başlayan öğrenciler var-
Kurs öğrencilerinden Hülya Ceylan da Kur'an-ı Kerim'i, görme engelli arkadaşları aracılığıyla varlığından haberdar olduğu Mehmet Akif Kız Kur'an kursunda iki yıllık bir eğitimle öğrendiğini belirterek, ''Buraya Konya'dan geliyorum. Üçüncü yılımda da hafızlığa başladım. Kursu bitirdikten sonra ben de görme engelli arkadaşlarıma faydalı olmak isterim, çünkü hepimiz öğrendiklerimizi başkalarına öğretmekten mesulüz'' diye konuştu.
Görme engelli olmanın Kur'an öğrenmeye engel olmadığını vurgulayan Ceylan, görme engellilerin evlerinde oturmak yerine bu kurslara katılmalarını tavsiye etti.
Arife Batu ise öğrencilik döneminin bittiğini ve şu an staj gördüğünü belirterek, ''Buraya Manisa'dan geldim, ancak staj sürem bittikten sonra doğudaki görme engelli arkadaşlarıma faydalı olmak için Adıyaman'a gideceğim. Orada oluşan yaklaşık 20 kişilik görme engelli bir gruba, kurs bünyesinde Kur'an öğreteceğim'' şeklinde konuştu.
AA
SON VİDEO HABER
Haber Ara