Bahçeli, Osman Baydemir'e sert çıktı!
Partisinin grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Van'daki deprem sonrası artan nefret söylemlerini eleştirmesini öven Osman Baydemir'e sert çıktı: Biz birileri beğensin diye hareket etmiyoruz.
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-11-01 16:20:50
“BU ZATIN SUÇLUYU BAŞKA YERDE ARAMASI ABESLE İŞTİGAL”
Başbakan Erdoğan’ın şikâyet etmeye hakkı olmayıp sorumluluklarının idrakiyle hareket etmesi gerektiğini belirten Bahçeli şöyle devam etti:
“Kendi ifadesiyle; yapılan onca uyarıya, yaşanan onca acıya ve ödenen onca bedele rağmen, hala tedbirler alınmamışsa, beton binalar yerine kumdan kaleler inşa edilmişse, bunların hesabını kimden ya da kimlerden soracağız. Mahalli idareler dâhil 17 yıldır Türkiye’nin yönetiminde söz sahibi olan bu zatın, hala suçluyu başka yerlerde araması hakikaten abesle iştigaldir. Başbakan Erdoğan, muhtemel İstanbul depremine yönelik kafa yorması gerekirken hayali projelerle mesela Kanal Projesiyle vakit ve emek kaybetmiş tehlikeleri soğukkanlılıkla ele alıp gereğini yapacak basireti bir türlü gösterememiştir.”
“SEVGİYLE SÜSLENMİŞ YARDIM KONVOYLARI”
Van depremi sonrasındaki yardım görüntüleri, yağma, çadır sorunu gibi konular da Bahçeli’nin gündemindeydi. Bütün olumsuzluklara karşın Van ilinin kardeşlik bağlarının açığa çıkan enerjisiyle soluk alıp belini doğrultmaya başladığını anlatan Bahçeli, “Allah’a şükür yurdumuzun dört tarafından şefkat, merhamet ve sevgiyle süslenmiş yardım konvoyları Vanlı kardeşlerimizle buluşmak üzere yollara koyulmuştur. Bölücü zihniyetlerin, bizi birbirimizden koparmak için ellerini ovuşturanların, depremi fırsat bilen çıkarcıların kardeşliğimizden ve millet olmamızdan geri adım atmamızı bekleyenlerin hevesleri Van Gölü’nün enginliğinde boğulmaya terk edilmiştir” dedi. Bahçeli Ülkü Ocakları’nın da Van depremi için yaptığı yardımları anlattı.
OSMAN BAYDEMİR’E YANIT
Bahçeli, Van depreminde ayrımcı yaklaşımları eleştirerek bunları lanetleyen sözlerini değerli ve yeterli bulan BDP’li Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’i de isim vermeden eleştirdi. MHP’nin kardeşlik konusundaki ısrar ve düşüncelerinin milliyetçiliğin temel kabul ve yorumundan ileri geldiğini anlatan Bahçeli, “Van’daki deprem sonrasında ortalığa yayılan ve sanal ortamda ayrımcılığı körükleyen hastalıklı bakışa tepkimizin temelinde bu yaklaşımımız yer almıştır. Ne var ki, bu düşüncelerimizi birilerini memnun etmek ya da değerli bulmalarını sağlamak için de ileri sürmediğimizi herkes iyi bilmelidir. Biz ayrımcılığın her türlüsüne karşı olduk, karşı çıktık ve reddettik. Irkçılığın her tonuyla aramızdaki mesafe bundadır” dedi.
TÖRENLERE KATILMAMA NEDENİNİ AÇIKLADI
Bahçeli, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı törenlerinin iptal edilmesine de değindi. “Parti olarak Cumhuriyet’i tartışmaların odağına yerleştirerek, yeni bir gerilim hattı kurgulanmasını tasvip etmiyor, makul ve insaflı bulmuyoruz” diyen Bahçeli bu kapsamda Türkiye’yi kurtaran, Cumhuriyet’i kuran, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının Anıtkabir’deki manevi huzurlarına çıkarak kendilerine ve eserlerine duyduğu minnet ve şükran duygularını gösterdiğini, Cumhuriyet üzerinden yürütülen manidar tartışmaları ve Türkiye’nin sokulmaya çalışıldığı sonu olmayan çekişmeleri kabul etmeyerek, düzenlenen tebrikata ise MHP lideri olarak katılmayı uygun ve doğru bulmadığını söyledi.
ALTERNATİF KUTLAMALARA TEPKİ
Bahçeli alternatif kutlamalara da tepki gösterdi, “Alternatif cumhuriyet kutlamalarıyla mili bayramımızı yeni bir ayrılığın, ikiliğin içine hapsedenleri ve cepheleşmeyi teşvik edenleri de masum ve haklı bulmadığımızı söylemeliyim. Bizim için Cumhuriyet kutlamaları seyirlik bir eğlence, ötekileştirici bir süreç, dışlamayı davet eden bir ortam değildir ve olmamalıdır. Bilakis 88 yıl önceki feryatların, çığlıkların, haykırışların, Sakarya’nın, Dumlupınar’ın, Kocatepe’nin, ıstırabın, sevinç naralarının ve millet iradesine sevdanın tekrar hatırlanması ve nesillere Cumhuriyet şuurunun aşılanmasıdır. Biz Cumhuriyet’in kuruluş felsefesine bağlı ve sadık anlayışımızı mutlaka sürdüreceğiz” dedi.
“KATIRIN HAKKINI ARAYANLAR ASIL ŞEHİDİN HAKKINI NE ZAMAN ARAYACAK”
Konuşmasında Osmaniye ve Bingöl’de yaşana terör olaylarına da değinen Bahçeli, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in son açıklamalarına tepki göstererek şunları söyledi:
“Analar ağlamasın diyerek bölücülüğe kılıf arayanlar, anaların bile göz göre göre bombalandığını daha ne zaman ve hangi şartlar altında idrak edeceklerdir? AKP ile BDP’nin el ele vererek, etnik kimlikleri tahrik etmelerinin ülkemizi ne hale getirdiğini daha hangi vahşi cinayetlere bakarak görmek mümkün olacaktır? Acımasızlığın, vicdansızlığın PKK açılımıyla zirve yaptığını Başbakan Erdoğan ve yıkım koordinatörü başbakan yardımcısı daha hangi bombaların patlamasıyla anlayacaktır? Katırın bile hakkını aramaktan ve savunmaktan bahsedenler, asıl şehidimizin hakkını ne zaman sahipleneceklerdir?”
“OKSİJENSİZ BIRAKMIYOR SUNİ TENEFFÜS YAPIYOR”
Bahçeli terör örgütünü oksijensiz bırakmaktan bahseden Başbakan Erdoğan’ın, PKK açılımıyla bölücülere suni teneffüs yaptığını ileri sürdüğü konuşmasında Barzani’nin Türkiye ziyaretini de eleştirdi. Bahçeli, “Buradan AKP zihniyetine sormak isterim ki; peşmerge reisinden iki gün sonra, Türkiye Cumhuriyeti’nin duyacağı ve öğreneceği ne vardır? Hangi sözde siyasi çözüm ya da diyalog kanallarının açılması için ortam hazırlanmakta ve neyin müzakereleri planlanmaktadır? PKK’nın silah bırakma şartının topluma yedirilmesi için sinsi bir arayış ve niyet mi bulunmaktadır? Görüşerek, konuşarak ne çözülecektir, hangi tavizlere kapı aralanacaktır? Barzani’nin Irak’ın kuzeyinde yuvalanmış terörist unsurlara verdiği destek, kampların muhafazası için gösterdiği alaka ortada dururken ve her fırsatta hezimetimize hizmet eden alçaklıkları biliniyorken, bu şahısla ne görüşülecek ve neler ele alınacaktır?” diye sordu.
“BAŞBAKAN ERDOĞAN KENDİSİNE GELMELİ”
Bahçeli, ABD’nin bölgeden çekilirken yeni bir kaos ihalesi açtığını ve bunun için yoğun pazarlıklar başladığını iddia etti. “Türkiye, bölgesinde küresel planlara kurban verilmeden Başbakan Erdoğan kendisine gelmelidir” diyen Bahçeli, “Şayet en son ‘Ulusa Sesleniş’ konuşmasında dile getirdiği sözlerinin arkasında durursa milletimizin ve bizim de yanında olacağımızı hiç unutmamalıdır” değerlendirmesinde bulundu.
Anka
Haber Ara