Erasmusla iş bulmak daha kolay
Anadolu Üniversitesi (AÜ) Uluslararası İlişkiler Birimi ve Erasmus Kurumu Koordinatörü öğretim görevlisi Zekiye Doğan, ''Avrupa Birliği'ne girdik veya giremedik'' yönündeki tartışmaların boşuna yapıldığını belirterek, ''Erasmus ve benzeri eğitim programlarıyla Avrupa Birliği'nin göbeğindeyiz'' dedi.
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-10-30 10:07:37
Doğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Erasmus programının Türkiye'de 2004-2005 akademik yılında başlayan bir program olduğunu ama bu programın Avrupa'da 2012'de 25. yılını dolduracak olan bir değişim programı olduğunu söyledi.
Erasmus programının sadece öğrencileri kapsamadığını, bu programla öğretim görevlilerinin de Avrupa'ya gittiğini ifade eden Doğan, şöyle konuştu:
''Değişimdeki kasıt şu, sadece öğrencinin değil öğretim elemanlarının da değişimini sağlayan, bunu teşvik eden, hibe veren bir program. Türkiye'de Erasmus Programı 2003-2004 akademik yılında pilot olarak uygulanmaya başlandı. Pilot üniversiteler arasında o zaman AÜ yoktu. Pilot olarak 11 üniversite seçildi ve Avrupa'daki bazı üniversitelerle bunların eşleştirilmesi yapılıp öğrenci değiştirmeleri istendi. 2004-2005 akademik yılında da tamamen tüm Türk üniversitelerinde uygulanmaya başlandı. Şimdi ise devlet ve vakıf üniversiteleri dahil yaklaşık 150 üniversitede bu program uygulanmaktadır. Erasmus'un Türkiye'de ilk başladığı yıl Türkiye'de en çok değişim yapan 3. üniversiteydik. 2005-2006 akademik yılında 2. üniversite olduk. 2006-2007 akademik yılında ise en çok değişim yapan 1. üniversite konumuna geldik. Şu anda da daha yeni Erasmus ulusal toplantısından döndüm. AÜ olarak ilk 4'ün arasındayız. Kimi zaman 3 veya 2'ye çıkıp değişiklikler olabiliyor ama ilk 4'den hiç düşmedik. Öğretim elemanı değişiminde ise bu yıl birinciyiz. 2007'de Erasmus programına staj hareketliliği dahil oldu. O konuda da birinci olduğumuzu biliyorum. Ayrıca Avrupa'dan da öğrenci geliyor. Gelen öğrenci sayısıyla da iki İstanbul üniversitesinin ardından 3'üncüyüz.''
''Üniversitemizde yıllık 800 kişilik Erasmus hareketi var''
Doğan, toplamda 324 üniversiteyle 622 anlaşmaları olduğunu belirterek, ''Erasmus programı sadece Avrupa Birliği ve Avrupa Birliği'ne aday ülkeler arasındaki faaliyet gösteren üniversiteler arasında yapılabilen değişim programı. Dolayısıyla biz de üniversite olarak birkaç ülke hariç hemen hemen bütün Avrupa Birliği ülkelerindeki üniversitelerimizle anlaşmamız var'' dedi.
Başlangıçta mevcut Erasmus bütçesini 70 civarındaki üniversite paylaşırken şimdi aynı bütçeyi 150'den fazla üniversitenin paylaştığını ifade eden Doğan, şunları söyledi:
''Dolayısıyla sayılar sabitlenmek zorunda kaldı. Şu an gönderdiğimiz sadece öğrenci sayımız yaklaşık 600'ler dolayında. O yüzden her ne kadar daha çok öğrenci gönderme potansiyeline sahip olsak da paramız ona yetmiyor. O yüzden 450 kadar öğrenciyi gönderiyoruz. 200 kadar da yabancı öğrenciyi alıyoruz. Dolayısıyla 650 kadar bir öğrenci değişim hareketi oluyor. 100-150 kadar da öğretim elamanı gönderiyoruz. Yıllık gelen-giden sayısına baktığımız zaman 800'leri aştığını söyleyebilirim. Stajda ise Türkiye'de en çok öğrenciyi biz gönderiyoruz. Staj için 100 civarında öğrenci gönderiyoruz.''
''Giden öğrencilerimize aylık 350-500 avro hibe veriyoruz''
Doğan, Erasmus programıyla yurt dışına giden öğrencilere aylık 350 ile 500 avro arasında hibe verildiğini, öğrencilerin yurt ve pansiyonlardan faydalanabildiklerini belirten Doğan, şöyle devam etti:
''Hibe oranları öğrenimde farklı, stajda farklı. Her ülkenin hibe oranı var. 27 ülkenin her birinin farklı hibe oranı var. Ülkenin yaşam standartlarına göre bu hibe oranları değişiyor. Örneğin, Hollanda'ya giden öğrenciyle Romanya'ya giden öğrencilerin hibe oranları farklı oluyor ama hiçbir zaman 350 avronun altına düşmüyor bu rakam. Bazı öğrenciler bütün masraflarının Erasmus içinde karşılaşacağını sanıyor. Öyle bir durum yok. Adı üstünde hibe veriliyor ve iadesi istenmiyor. Burs değil bu program.''
Doğan, Eramus programıyla Avrupa'ya giden öğrencilerin Türkiye'nin tanıtımına katkıda bulunduklarına değinerek, şunları kaydetti:
''İlk yıl Erasmus ile öğrenci yolladığımızda birçok üniversitedeki insanlar, özellikle kız öğrencilere 'Siz memleketinizde de böyle mi giyiniyorsunuz? Ülkenizde cep telefonu var mı?' diye sormuş. Ben kendimden biliyorum, Avrupa'da bir üniversite sunumunda bana 'Siz memlekette böyle mi giyiniyorsunuz?' dediler. Benim üzerimde de ceket, etek vardı. İlk başta anlamadım, sonra farkına vardım. 'Avrupa Birliği'ne girdik, giremedik' tartışmaları bence boşuna. Biz Erasmus ve benzeri eğitim programlarıyla Avrupa Birliği'nin göbeğindeyiz. Tartışmaya bile gerek yok'' diye konuştu.
Erasmus'un bir dil öğrenme programı olmadığını ama okul sonrasındaki dönemde öğrencinin akademik veya iş hayatında büyük faydalar sağladığını bildiren Doğan, şunları kaydetti:
''Bu program kesinlikle dil öğrenme programı değildir. Yani öğrencilerin şöyle yanlış bir algıyla başlamasını istemem. 'Giderim oraya İngilizcemi şöyle bir düzeltirim', böyle değil. Ama Erasmus, okul bittiğinde öğrencilerimizin iş bulmasını çok kolaylaştırıyor.
Akademisyen olmaya niyetli olan öğrenciler, yine üniversitelere başvurduklarında Erasmus deneyimleri onlar için çok büyük bir artı puan olarak geçiyor. Yüksek not alan öğrencinin zaten genel ortalaması yüksek olacağından ister istemez şansı artacaktır. Herkes dilini bir şekilde düzeltmeye ve iyileştirmeye çalışıyor. Gitmese bile bu bir fayda. Öğrencilerin olanakları takip etmeleri ve mutlaka yararlanmaları gerekiyor. Aksi takdirde o rekabet ortamında kaybolup gitmeleri kaçınılmaz. Öğrencilerimizden ricam, yabancı dil meselesini çözsünler, ortamlarını yükseltip Erasmus Programı'ndan faydalanmak için çaba sarf etsinler. Bu da olmuyorsa diğer olanakları araştırsınlar. Çünkü görecekler ki geri döndüklerinde yürüyüşleri bile değişecek. Bunu o kadar da iddialı söylüyorum.''
AA
SON VİDEO HABER
Haber Ara