Batının Doğusu: İslam algısı ve nefret söylemleri
İlmi Etüdler Derneği, 2011-2012 konferanslarına çarpıcı bir konu ve konukla başlıyor.
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-10-26 13:08:54
Akademik çalışmaları her yıl bir konferans ile başlatan İlmi Etüdler Derneği'nin 2011-2012 Açılış Konferansı Osmanlı Kültür Tarihi alanında yaptığı çalışmalar ile tanınan Yrd. Doç. Dr. İrvin Cemil Schick ile başlıyor.
"Batının Doğusu: İslam Algısı ve Nefret Söylemleri" başlıklı konferans, 28 Ekim 2011 Cuma günü saat 17.00'de Altunizade Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilecek.
11 Eylül sonrasında İslam aleminin "islamofobi" diyegelinen olguyla karşı karşıya getirildiğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. İrvin Cemil Schick konferansta, İslamofobi kavramının köklerini inceleyerek bu kavramın tarihsel serüvenine ışık tutacak.
Günümüz batı dünyasında yalnız aşırı sağın değil, merkez sağın da faydalı bulup kullanmaktan geri kalmadığı bu söyleme Müslümanların geliştirmiş olduğu karşı argümanları açıklayacak olan Schick bu nefret söylemlerine karşı İslam aleminin mücadele yollarını tartışacak.
BATININ DOĞUSU İslam Algısı ve Nefret Söylemleri
11 Eylül saldırısı ve ardından gelenler, İslam âlemini “İslamofobi” diyegeldiğimiz olguyla karşı karşıya getirdi. Medyada, siyasette, kitle kültüründe İslam karşıtlığının en bayağı örnekleriyle karşılaşmak artık gündelik olaylardan biri haline geldi. Öte yandan İslamofobi aslında kökleri Ortaçağ’a giden eski ve mufassal bir söylem.
İslam’ın ilk ortaya çıkışını doğrudan doğruya Hıristiyanlığa karşı bir başkaldırı olarak yorumlayan kimi Avrupalılar ateşli bir polemik oluşturmuşlardır. Çağlar boyunca çeşitli biçimlerde devam eden bu polemik, İran devriminden sonra yeniden alevlenerek Soğuk Savaş’ın bitimini müteakip Batı’nın yeni bir düşman arayışına karşılık vermiştir.
Günümüz Batı dünyasında yalnız aşırı sağın değil, merkez sağın da faydalı bulup kullanmaktan geri kalmadığı bu söyleme Müslümanların çoğu İslam dininin aslında söylendiği gibi olmadığını, örneğin bir şiddet değil barış dini olduğunu, tarih boyunca Gayrı Müslimlere hoşgörülü davranıldığını anlatarak karşı çıkmaya çalışıyorlar.
Oysa İslamofobiyle “gerçekleri” sıralayarak savaşmak mümkün değildir. Çünkü İslamofobi bir nefret söylemidir ve nefret söylemlerinin olgusal gerçeklerle zaten herhangi bir alışverişi yoktur.
Müslümanların asıl yapması gereken, nefret söylemlerinin hakikatini nefret edenlerin yüzüne vurmaktır. Müslümanlar bunu yaparken kendi içlerinde oluşabilecek nefret söylemlerine de karşı çıkmalıdırlar, zira nefret söylemleri birbirlerini beslerler. O halde tek tek şu veya bu fobiye karşı çıkmak değil nefret söylemlerine karşı topyekûn mücadele etmek gerekmektedir.
Bilgi ve İletişim
Onur Günaydın
0216 310 4318 - 0537 495 6463
www.ilmietudler.org - [email protected]
SON VİDEO HABER
Haber Ara