'Krallar Kralı'nın sonu feci oldu

Dünya, Irak’ın eski lideri Saddam Hüseyin’den sonra bir kez daha bir diktatörün dehşet verici sonuna tanıklık etti. Libya’da 42 yıl hüküm sürdükten sonra geçen ağustos ayında devrilen ve “sır olan” Albay Muammer Kaddafi dün başkent Trablus’un 360 km batısındaki doğum yeri Sirte’nin isyancıların eline geçmesinden dakikalar sonra yakalandı.

Flaş gelişme dün sabahtan itibaren eski rejimin son direniş noktası olan Sirte’ye NATO’nun hava saldırısıyla başladı. Kentin düşeceğini anlayan Kaddafi ve kurmayları kalabalık bir askeri konvoyla kaçmaya çalışırken isyancılara yakalandı. Libyalı isyancılar 9 mm çapında bir silahla devrik lideri her iki bacağından ve boynunun altından vurdu. Yakalandığında halen nefes aldığı belirtilen Kaddafi hastaneye bile gidemeden can verdi. Cesedi isyancılarca soyuldu, ardından yerlerde sürüklendi. Hatta ayağına bile kurşun sıkıldı ki bu Arap kültüründe büyük bir hakaret. Daha sonra bir kamyonete atılarak Misrata’da bir camiye yerleştirildi.

Gizli bir yere gömülecek

Libya’nın yeni yöneticileri, Kaddafi’nin NATO bombardımanında ölmediğini, yakalandığında kendi taraftarları ile “isyancılar”ın çapraz ateşine maruz kalarak öldüğünü duyurdu. Öldürülmesi için kimseye emir verilmediği belirtilirken Kaddafi’nin gizli bir yere gömüleceği öğrenildi.

Kaddafi’nin en güçlü oğlu ve veliahtı olarak görülen Seyfülislam Kaddafi’nin de yaralı olarak ele geçirildiği iddia edildi ancak doğrulanmadı.

Kaddafi’yle birlikte eski Libya rejimi güçlerine komuta eden Ebubekr Yunus Cebir’in de öldürüldüğü belirtildi. Kaddafi’nin oğlu Mutassım, iç güvenlik servisi şefi Mansur Dau, Libya istihbarat servisi şefi Abdullah Senussi ve Kaddafi’nin sözcüsü Musa İbrahim’in de ele geçirildiği UGK yetkilileri tarafından açıklandı. Sokağa dökülen ve”Allahü Ekber” diye bağıran Libyalılar aralıksız kornalar çaldı, havaya ateş açtı.

ABD ve Fransa ‘zaferi’ paylaşamıyor

Fransa Savunma Bakanlığı ise Kaddafi’yi Sirte’den kaçırmaya çalışan konvoyun ölmeden hemen önce Fransız savaş uçaklarınca durdurulduğunu savundu. ABD de aynı konvoyun kendilerine ait insansız hava araçları tarafından vurulduğunu duyurdu. NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, Libya’daki NATO operasyonunda sona çok yaklaşıldığını ve bugün bu konuda bir karara varılacağını bildirdi.

Lağım borusu iddiası

Kaddafi’nin ölüm haberiyle birlikte birçok iddia ortaya atıldı. Kaddafi’nin kanalizasyon borusunda saklandığı da bunlardan biri. BBC’ye konuşan 20’li yaşlarda bir isyancı askerin Kaddafi’ye ait olduğunu iddia ettiği altın bir tabancayı sallayarak “Onu yer altında bir delikte buldum. ‘Ateş etme’ diye bağırdı” diye konuştu. Bu, Irak’ın devrik lideri Saddam Hüseyin’in memleketi Tıkrit’te bir çukurda ele geçirilişini anımsattı. Kaddafi’nin ölümü; Tunus ve Mısır’da sonuçlanan Suriye ve Yemen’de ise halen devam eden Arap Baharı’nın en dramatik gelişmesi oldu. Devrik liderin cesedinin fotoğrafları ilk olarak El Cezire kanalıyla
dünyaya gösterildi.

‘Yeşil Kitabı’ yazdı çadırına dünyayı gezdirdi

Ağustos ayında Trablus’tan kaçıncaya kadar 42 yıl kesintisiz olarak koltuğunu koruyan Kaddafi, İngiltere Kraliçesi 2 Elizabeth’ten sonra ikinci, monarşi olmayan rejimler arasında ise en uzun süre kalan liderdi. Kaddafi renkli elbiseleri, sıra dışı konuşma tarzı, diplomatik kuralları alt üst eden davranışları ve her yere götürdüğü Bedevi çadırı, Amazon diye anılan kadın korumalarıyla dünya sahnesinde aykırı bir yer edindi.

Silahla geldi silahla gitti Sirte’de bir bedevi çadırında doğan Muammer Kaddafi, 1 Eylül 1969’da daha 27 yaşında genç bir albayken darbe düzenleyip batının desteğini yitirmiş Kral I. İdris’i tahtan indirmişti. Tam 42 yıl sonra 1 Eylül 2011’de BM Genel Kurulu, ülkenin büyük bölümünü denetim altına alan Libya Ulusal Geçici Konseyi’ni tanıyarak, onun iktidarına resmen son verdi.

Lider Kardeş İktidara geldikten sonra ülkesinin adını, bayrağını ve anayasasını değiştirdi 1977’de yazdığı “Yeşil Kitabı” anayasa olarak ilan edip kendisini “Lider Kardeş” ve “Devrimin Kılavuzu” ilan etti.

Lockerbie’nin mimarı 1980’li yıllarda uluslararası terörizmi finanse edip Lockerbie faciasına yol açınca Batı’dan tecrit edildi, ABD 1986’da Trablus’u bombaladı. Ama o bombalamadan sağ kurtulmasını zafer olarak kutladı hatta devlet başkanlığı konutu bahçesine “altın yumruk” heykelini yaptırdı.

Krallar Kralı 90’lı 2 binli yıllarda Arap dünyasında da müttefik bulamayınca Afrika’ya yöneldi, milyarlarca dolar harcayarak kendisine müttefik ettiği Afrikalılar onu 2008’de “Krallar Kralı” olarak selamladı. Lockerbie kurbanlarının ailelerine 10 milyon dolar tazminat ödeyip, bol sıfırlı petrol ve ticaret anlaşmaları imzalayınca son yıllarda Batı’nın tecritini kırdı. Ünlü çadırını Paris’e de Roma’ya da kurabildi, 2009’da BM kürsüsüne çıkıp saatler süren konuşmasıyla diplomatlara fenalıklar geçirtebildi.

Amazonlar koruyordu İki ayrı kadından 8 çocuğu olan Kaddafi’nin kadınlarla ilişkisi de sıradışıydı. Kaddafi, 40 kişiden oluşan Amazon Birliği adındaki kadınlar tarafından korunuyordu. n 500 kadına davet 2010 yılındaki İtalya ziyaretinde 500 kadını toplayıp toplu olarak Müslümanlığa davet etti. Aynı toplantıda “Bütün Avrupa Müslüman olmalı” dedi.

Yükseklik korkusu Geçen yıl WikiLeaks’e sızan ABD diplomatik belgelerinde Kaddafi’nin çadır tutkusunun ardında, yükseklik korkusunun yattığı iddia edildi.

Arap Baharı’nda VARAN 3

Sürgüne gitti: 1987 yılından bu yana Tunus’ta iktidarda olan Devlet Başkanı Zeynel Abidin Bin Ali, Arap baharı nedeniyle devrilen ilk lider oldu. Ailesiyle ocak ayında S.Arabistan’a kaçtı.

Yargılanıyor: Hüsnü Mübarek 1981 yılında, Mısır Devlet Başkanı Enver el Sedat’ın suikastının ardından yerine geçti. Yıllarca ülkeyi demir yumrukla yönettikten sonra 11 Şubat 2011’de 18 günlük halk isyanıyla devrildi. Yolsuzluktan yargılanıyor.
Öldürüldü: 42 yıldan bu yana ülkeyi demir yumrukla yöneten Kaddafi, teslim olmak yerine kaçmayı seçti. 8 ay sonra öldürüldü.

Sıradakiler: Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ve Yemen lideri Ali Abdullah Salih, hedefteki liderler olarak sayılıyor.

Dünya alkışlıyor

Libya yeni bir sayfa açtı

* Dışişleri Bakanlığı, “Muammer Kaddafi’nin ve kırk yılı aşkın süren otokratik rejiminin akıbetinin” bölgede cereyan eden değişim ve demokratik dönüşüm hareketleri bakımından tüm boyutlarıyla dikkate alınması gereken “acı bir ders teşkil ettiğini” bildirdi.

*ABD Başkanı Barack Obama, Kaddafi’nin ölümüyle Lİbya’da uzun ve acılı bir sayfanın kapandığını söyledi. Şimdi Lİbyalıların “demokratik ve hoşgörülü bir ulus” inşa etme şansı yakaladıklarını belirten Obama, Arab dünyasındaki diğer “demir yumruk” rejimlerinin de eninde sonunda yıkılacağını savundu.

*Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Libya’da yeni bir sayfanın açıldığını ve “birlik ve özgürlük içinde uzlaşma” döneminin başladığını söyledi.

*Almanya Başbakanı Angela Merkel, Kaddafi’nin ölümüyle Lİbya’nın yeni bir başlangıç yapma şansı yakaladığını ve bunun kendilerini mutlu ettiğini söyledi.

* İtalya Başbakan Silvio Berlusconi: Libya’daki savaş şimdi bitti. Latince’den alıntı yaparak, “İşte dünyanın ihtişamı böyle geçiyor” anlamına gelen “Sic transit gloria mundi” cümlesini kullandı.

* İngiltere Başbakanı David Cameron, “Kaddafi’den sonra Libya halkı, güçlü ve demokratik bir ülke olma şansı yakaladı” dedi.

Hillary motive etmişti

Kaddafi’nin Trablus’u düştükten sonra salı günü bölgeye giden en üst düzey ABD yetkili olan Dışişleri Bakanı Hillary Clinton,“Kaddafi’yi ölü ya da diri ele geçirin” demişti. Hillary Clinton, Libya Ulusal Geçiş Yönetimi temsilcileriyle zafer işareti yapmıştı.