Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki (KKTC) 28. Tümen'de uzun dönem er olarak askerliğini yapan Uğur Kantar, terhisine 2 hafta kala içtimaya geç kaldığı gerekçesiyle önce 'disko' diye tabir edilen askeri disiplin koğuşuna atıldı. 1 Ağustos 2011'de terhis olması gereken Kantar, burada dayak ve işkenceye maruz kaldı. Kantar feci şekilde dövüldükten sonra sandalyeye bağlanarak Kıbrıs'ın temmuz sıcağında saatlerce güneş altında tutuldu.
Fenalaşması sonrası hastaneye kaldırılan Kantar, durumunun ağırlaşması üzerine 25 Temmuz'da ambulans uçakla Ankara Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) Hastanesi'ne kaldırıldı. Beyninde ve iç organlarında hasar oluşan ve uzun süre susuz bırakıldığı için böbrekleri tahrip olan Uğur Kantar, o tarihten beri yoğun bakım ünitesinde tedavi görüyordu. Talihsiz asker, yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
SORUMLULAR CEZASINI ÇEKSİN
İstanbul Üsküdar'da manav dükkanı işleten baba Aydın Kantar oğlunun başına gelen olaydan sonra işyerini kapatarak Ankara'ya gitmişti. 25 Temmuz tarihinden beri hastanede oğlunun iyileşmesi umuduyla bekleyen baba Aydın Kantar ölüm haberiyle yıkıldı.
Baba Kantar, "Bu çocuğun durumunu Allah'a havale ediyorum. Ama bu dünyada da bu işin peşini bırakmayacağım. Sorumluların adalet önünde hesap vermesi için elimden geleni yapacağım. Buradan yetkililere de sesleniyorum. Bunun hesabını sorsunlar" dedi.
Uğur Kantar'ın komalık hale geldiği KKTC'deki 28. Tümen'in komutanlığını Tümgeneral Berkay Turgut'un yaptığı, tabur komutanının Binbaşı Doğan Aydın, bölük komutanının ise Üsteğmen Serdar Akdemir olduğu öğrenildi.
KAYNAR SU DÖKÜP DÖVMÜŞLER
Oğlunun başına gelenleri öğrenmek için daha önce avukatı ile birlikte Kıbrıs'a da giden Aydın Kantar, birlikteki komutanlar ve olaya ilişkin soruşturma açan askerî savcıyla görüşmüştü. Baba Aydın Kantar'ın ulaştığı bilgilere göre oğlu Uğur Kantar, terhisine iki hafta kala postası olduğu bölük komutanı tarafından içtimaya geç kaldığı gerekçesiyle bir hafta disiplin cezasına çarptırıldı.
'Disko' diye tabir edilen askerî disiplin koğuşunda ilk günden itibaren işkence gören Kantar, üç gün aç ve susuz bırakıldı. Oğlunun başına ağır cisimlerle vurulduğunu belirten baba Kantar, "Oğlum temmuz sıcağına rağmen saatlerce güneşin altında tutulmuş. Fenalaştığı gün de sandalyeye kelepçeyle bağlı bir halde güneşin altında saatlerce susuz bırakılmış.
Üstelik bir de üzerine kaynar su dökmüşler. Bu haldeyken bile dövmeye devam etmişler. Vücudunun her yeri şişmiş, kabuk bağlamıştı" ifadelerini kullandı. Olayla ilgili askeri savcılık 37 kişinin ifadesini aldı. Uğur Kantar'a işkence yaptığı iddia edilen 'gardiyan asker'lerden Ayhan Arslan ve Fırat Keser tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Cenazeyi karayoluyla getirdi
Oğlunun tedavi sürecinde dükkanını kapatarak Ankara GATA'ya giden acılı baba Aydın Kantar, sorumlu komutanlara sitemde bulundu. GATA'da hiç kimsenin kendisiyle ilgilenmediğini dile getiren Kantar, "Beni misafirhaneye dahi almadılar. ACİL Servis banklarında yaklaşık 3 ay yattım. İşlettiğim manav dükkanımı kapatmak zorunda kaldım. İflas ettim" dedi. "Çocuğum öldüğünde de hiçbir yetkili beni aramadı" diyen Kantar, ölen oğlunun 'er' rütbesinden ötürü 'adamdan sayılmadığını' ileri sürdü. Dayak nedeniyle ölen Uğur Kantar'a, 'şehit' sayılmadığı için askeri tören uygulaması yapılmadı, naaşı memleketine karayoluyla gönderildi.
'Disko' insan hakkı ihlali
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) geçtiğimiz aylarda Ersin Pulatlı adlı vatandaşın 'askerdeyken bir hafta askeri disiplin koğuşunda kaldığı' gerekçesiyle yaptığı başvuruda Türkiye'yi mahkum etmişti. Askeri makamlarca verilen 'özgürlükten yoksun bırakma' kararıyla ilgili tarihi bir sonuca varan AİHM, 'Disko' cezası verilmiş binlerce askere de tazminat yolu açtı. 'Disko' cezasının 'insan hakkı ihlali' olduğuna kanaat getiren AİHM, Ersin Pulatlı'ya, Türkiye'nin 9 bin avro tazminat ödemesi gerektiğine hükmetmişti.
yenişafak
