'Sirte'nin düşmesi an meselesi'

Bir aydan fazladır üzerinde kara bulutların bulunduğu Sirte'ye doğu kapısından girişte, yerlerdeki boş kovanlar, araçların bile gitmesini zorlaştırıyor.

Yolların çevresi yağmalanmış valizler, çevreye dağılmış eşyalarla dolu. Yolun hangi tarafına baksanız harabeye dönmüş binalar karşılıyor sizi. Özellikle kamu binaları direnişçilerin ateşine fazla maruz kalmış gibi.

Direnişçilerin Sirte'ye girmeden önce tepesinde yeşil bayrak asılı olan Meclis binası da en fazla zarar gören yerlerden. Bazı binalar tamamen yıkılmış bazılarının da sadece direkleri kalmış durumda.

Sirte'de ilk ele geçirilen yerler, şimdi direnişçi gençlerin dinlenme yeri ve sağlık personelinin bekleme noktası olarak kullanılıyor.
Şehrin içine doğru girdikçe, uç noktalardaki evlerin içeridekilerden daha çok tahrip edildiği görülüyor. Merkeze yakın evlerin iskeletinde çok fazla hasar görünmese de binaların içi tamamen tahrip olmuş halde.

Çatışmanın olmadığı sokaklarda hala duman tüten, kapıları kırılmış, sahipsiz ev ve iş yerlerine direnişçilerin girip çıkması, kepenklerin parçalanmış olması dikkat çekiyor.

Yanmış, parçalanmış araçlarla dolu Sirte'nin her binasında alevlerin bıraktığı siyah izleri görmek mümkün.

Namluyla deniz arasında sıkıştılar

Deniz kıyısına doğru ilerledikçe göze çarpan direnişçi askerlerle birlikte duyulan silah sesleri de artıyor.
Direnişçilerin namlularıyla Akdeniz arasında sıkışan Kaddafi'ye bağlı güçler, küçük bir mahallede Sirte'ye tutunmaya çalışıyor. Direnişçiler Kaddafi'ye bağlı askerlerin üzerine adeta bomba yağdırıyor.

Şehrin büyük bölümünü ele geçiren direnişçiler, yüksek noktalara yerleştirdikleri tanklarla, füzelerle Kaddafi askerlerinin bulunduğu binaları yerle bir ediyor.

Ellerindeki kanaslarla karşılık veren Kaddafi'nin adamları yerlerini belli edince, tankların namlusu o binaya çevriliyor.
Sirte'ye doğudan giren Bingazililer, güney ve batı cephesinden saldıran Misuratalılar'dan farklı olarak, silahları belirli bir sırayla kullanıyor.

Binalar, tank ve füzelerle dövülürken daha hafif silahlı askerler ateş etmeden bekliyor. Apartmanlar tamamen harap olduktan sonra içerisindeki Kaddafi'ye bağlı askerler oradan kaçmaya başlıyor ve elleri tetikte bekleyen isyancılar devreye giriyor.

Direnişçilerin topçuları, içerisinde Kaddafi'nin askerleri bulunmasa da tepesinde yeşil bayrak asılı binaları yerle bir edinceye kadar bombalıyor.

Gitar sesi silah sesine karışıyor

İsyancıların cephesinde silah sesi gibi tekbir sesi de eksik olmuyor.Sirte'de taş taş üstünde koymayan tankın hemen arkasında gitar eşliğinde şarkı söyleyen direnişçilerin nameleri silah sesine karışıyor.

Cephede bazen yaralananlar olsa da direnişçi gençler morallerini bozmadan, birbirini kameraya kaydediyor. Zaten tüm direnişçi gençlerin bir elinde silah diğerinde cep telefonu ya da kamera bulunuyor.

Yemek saatinde atışın yoğunluğu da azalıyor. Direnişçi askerler cephe gerisinde sıcak yemeklerini yerken, namaz vaktinin geldiği kamyonetlere bağlanan hoparlörden okunan ezanla duyuruluyor.

Bir aydır olduğu gibi direnişçi askerler kısa aradan sonra, akşam saatinde tekrar bombardımana başlıyor.direnişçilerin cephe sorumluları Sirte'nin düşmesinin an meselesi olduğunu söylüyor.

AA

'Sirte'nin düşmesi an meselesi'

Sirte'de direnişçi askerlerin namlusuyla Akdeniz arasında sıkışan Kaddafi'ye bağlı birliklerin üzerine adeta bomba yağıyor. Sirte'de tutunmaya çalışan Kaddafi'nin askerleriyle direnişçi gençler arasında sıcak sokak çatışmaları yaşanıyor.