'AB raporu ayeti kerime değildir'
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, ''Bu rapor (AB ilerleme raporu) ayeti kerime değildir. Bizim ana muhalefet partimizin görmek istediği gibi bir karne hiç değildir. Çünkü Türkiye'nin karnesini vermek sadece büyük milletimizin görevidir. Başka kimsenin bize karne verme haddi dahi yoktur'' dedi.
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-10-14 20:53:50
Egemen Bağış, Ekonomi ve Dış Politika Araştırma Merkezi'nin (EDAM) Kempinski Otel'de düzenlediği toplantıya katılmak için Muğla'nın Bodrum ilçesine geldi. Egemen Bağış'ı Milas-Bodrum Havalimanı'nda Muğla Valisi Fatih Şahin, Muğla Emniyet Müdürü Kadir Ay, Milas Kaymakamı Bahattin Atçı, partililer ve öteki yetkililer karşıladı.
Bağış, havalimanında gazetecilere yaptığı açıklamada, AB ilerleme raporunu uzmanların kaleme aldığını ifade ederek, ''Bu rapor, daha sonra 27 farklı ülkenin temsilcilerinin üzerinde adeta pazarlık yaparak uzlaşmayla neticelendirdiği bir belgedir. Bu rapor ayeti kerime değildir. Bizim ana muhalefet partimizin görmek istediği gibi bir karne hiç değildir. Çünkü Türkiye'nin karnesini vermek sadece büyük milletimizin görevidir. Başka kimsenin bize karne verme haddi dahi yoktur'' diye konuştu.
Türk milletinin karnesini, 12 Haziran'da verdiğini belirten Egemen Bağış, şunları kaydetti:
''12 Haziran gününde Türk milleti çok açık net bir şekilde Cumhuriyet tarihinde ilk defa Türkiye'nin çok iyi yönetildiğinin kanaatiyle iktidardaki bir partiye üçüncü kez artan bir oy oranıyla göreve devam mesajını verdi. Muhalefete de 'siz iyi muhalefet yapamıyorsunuz ama biraz daha iyi muhalefet yapmaya çalışın' dedi. Bugün de gördük üçü bir arada çıkmışlar, birtakım işte raporla ilgili eleştiriler dile getirmişler. Ben özellikle şunun altını vurgulamak istiyorum; arkadaşlar ben Avrupa Birliği'nin Türkiye'den sorumlu bakanı değilim. Ben Türkiye'nin Avrupa Birliği bakanıyım.''
''Bazı eleştiriler son derece mantıksız eleştirilerdir''
Bağış, kendisi için her zaman önceliğin, her zaman üzerinde hassasiyetle durulması gereken konunun Türkiye'nin çıkarları ve ulusal çıkarlar olduğunu söyledi. Bu çerçevede uğraştıklarını, çalıştıklarını ve çabaladıklarını anlatan Bağış, ''İlerleme raporunun içindeki bazı eleştiriler makul eleştirilerdir. Bazı eleştiriler ise son derece mantıksız eleştirilerdir. Ama sonuçta dediğim gibi bu bir rapor, bunu da yazanlar insan oğulları. Hata yapabilirler, etki altında kalmış olabilirler. Bahsettiğim 27 ülkenin temsilcileri ki bunlardan bir tanesi bizim tanımadığımız bir ülke. Onların bir takım baskıları sonucu girmiş olan cümleler olabilir. Bunlar doğal şeyler'' dedi.
Bağış, ilerleme raporuyla ilgili şöyle konuştu:
''Raporun içinde mesela Türkiye'deki farklı inanç gruplarına yönelik attığımız adımlarla ilgili muazzam övgü cümleleri var. İşte Akdamar'da ayinler, Sümele'de ayinler, yetimhanenin iade edilmiş olması, azınlıkların mülklerinin iade edilmiş olması, bütün bunları tek tek sıralayıp muazzam övgüler var hükümetimize. Ondan sonra bir cümle oraya girmiş. Belli ki birilerinin baskısıyla sonradan ittirilmiş 'Türk hükümetinin azınlıklara yaklaşımı sınırlandırıcı olmuştur'. Peki bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Yani yukarıda o kadar tek tek sayıyorsunuz, bunca yıldır Türkiye'de görülmemiş açılımlar gerçekleşiyor. 36 yılından bu yana çözülememiş mülk konusu çözümleniyor. Ondan sonrada kısıtlayıcı olmuştur. Neyi kısıtlamışız, kimin nesini kısıtlamışız. Böyle bir şey olamaz. Buna benzer yaklaşımlar var, diğer konularda da var.''
Vize konusu
Egemen Bağış, vize konusunda haklı oldukları tutumu kararlılıkla sürdürdüklerini ve netice almaya başladıklarını kaydetti. Avrupa Birliği'nin bir açıklama yaptığını anımsatan Bağış, ''Artık Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına daha uzun süreli vizeler vereceğiz. Tek girişli vizeler yerine çok giriş çıkışlı vizeler vereceğiz. Vize alma prosedürünü basitleştireceğiz. Şu anda eskiden olduğu kadar çok fazla belge yerine daha az sayıda belge talep edeceklerini web sayfalarına koydular Avrupa Birliği Komisyonu Brüksel'de. Aynı zamanda kısa bir süre içerisinde fizibilite çalışmaları bittikten sonra Türkiye'nin farklı bölgelerinde vize merkezleri açacaklar'' diye konuştu.
Vatandaşların İstanbul'a, Ankara'ya gitme mecburiyeti olmadan, daha yerelde, daha yakında merkezde vize başvurusu yapmasının sağlanacağını ifade eden Bakan Bağış, sözlerini şöyle tamamladı:
''Belki aracı kurumları kullanarak hiç gitmeden vize başvurusunda bulunması sağlanacak. Şu anda Türkiye'nin sadece yüzde 5'inin pasaportu var ve yurt dışına gidiyor. Eğer bizim bu kişi başına düşen gelirimiz arttıkça vatandaşlarımız Avrupa'ya daha sık gittikçe ve orada alışveriş yapıp onların şu anda çok ciddi sıkıntılar yaşayan ekonomilerine katkıda bulundukça, sonrada orada göçmen olarak kalmayıp ülkelerine geri döndükçe, Avrupa'nın da korkuları yavaş yavaş ortadan kalkacaktır. Korkular kalktıktan sonrada asıl hedefimiz olan Türkiye Cumhuriyeti'nin bütün vatandaşlarının Avrupa'ya vizesiz gidebilmesinin önünü açacağız inşallah. Hedefimiz odur, onu da başaracağız. Azimliyiz bu konuda. Sayın başbakanımızın çok net talimatı var. Diklenmiyoruz ama dik duruyoruz. Vatandaşlarımıza uygulanan haksız vizenin kalkması için ne lazımsa onu yapacağız.''
Bu arada Egemen Bağış'ın toplantı için Bodrum'a gelen İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt ile de görüşeceği bildirildi.
AA
Haber Ara