Silahıyla birlikte yakalanan tetikçi Barhram Batumaev'in Zeytinburnu'nda kaldığı otelde yapılan aramada Çeçenistan mücahitlerinin önemli isimlerine yönelik suikast listesi bulundu.
Listede Şemsettin Batukaev'in yanı sıra Türkiye'de yaşayan Kafkasya Mücahitleri Başkomutanı Doko Umarov'un kardeşi Vaha Umarov'un adı da bulunuyor. SABAH, dün manşetten verdiği haberde Şemseddin Batukaev'e yönelik suikastın son anda önlendiğini kamuoyuna duyurmuştu.
STECHKİN MARKA SİLAH
Barhram Batumaev'in kaldığı Zeytinburnu Stadı yakınındaki otelde yapılan aramada yedek şarjör, kurşunlar, suikasta yönelik krokiler ve adres bilgileri ele geçirildi.
Olay yeri inceleme ekiplerinin odada yaptığı aramada bulunan deliller kriminal laboratuara gönderildi. Batumaev'de ele geçirilen silahın Rus yapımı Stechkin'in marka olduğu anlaşıldı. 9 mm. çapındaki silahın SSCB döneminde askeri personele üretilen bir silah olduğu öğrenildi.
SİTE GİRİŞ KARTI DA VAR
Şüphelinin Batukaev'in yaşadığı siteye rahatça girip çıkabilmesini sağlayan elektronik giriş kartını elde ettiği tespit edildi. Sitedeki bir bloğa ait olduğu belirlenen kartın sadece site yönetimince verildiği anlaşılırken, polis tetikçinin bu kartı nasıl elde ettiğini araştırıyor.
Sitenin yöneticisi SABAH'a yaptığı açıklamada kartın geçtiğimiz yıl site sakinlerine dağıtılan kartlardan olduğunu, bu kartların sonradan değiştirildiğini, bu durumun da şahsın kartı bir başka site sakininden aldığını gösterdiğini söyledi.
Öte yandan Batukaev'in iki koruması emniyete gelerek ifade verdi. Azmettirici olduğu ileri sürülen Uvays Ahmadov'un da aralarında bulunduğu 6 kişinin gözaltına alındığı, iki kişinin ise arandığı belirtildi.
O tetikçiyle kol kola...
İstanbul'da 3 Çeçen'i sokak ortasında öldürdüğü iddia edilen Ziyauddin Mahaev'in fotoğraflarını gazetede gördüğümde; Çeçen hükümetinin davetlisi olarak, 2009'un ekim ayında Çeçenistan'a yaptığımız ziyaret aklıma geldi.
Mihmandarımız, şimdi tetikçi olmakla suçlanan Mahaev'den başkası değildi. Hatta kol kola fotoğraf bile çektirmiştik. Çeçen lider Ramazan Kadirov ise, muhalifleri öldürttüğü iddiasını dile getirdiğimizde önce kızmış, sonra da "Melek değilim. Gereğini yapıyoruz" demişti.
Bir grup Türk gazeteci, uzun yıllardan beri süren savaşın izlerini silmek için uğraşan Çeçenistan'ın başkenti Grozni'de tam 4 gün geçirmiştik.
TÜRKİYE TEMSİLCİSİ
İşte o koruma ekibinde, aynı zamanda bizim mihmandarlığımızı da yapan Ziyauddin de vardı. Biz ona "Ziya" diye hitap ediyorduk. İstanbul'da 3 Çeçen'i öldürdüğü iddia edilen tetikçi de, Ziyauddin Mahaev'den başkası değildi. Kadirov'la birlikte çekilmiş fotoğrafını gazetede gördüğümde oldukça şaşırdım.
Ziyauddin, bize Çeçenler'in Türkiye temsilcisi olarak tanıtılmıştı. Yaptığımız sohbetler sırasında Türkiye'de okuduğunu söyleyen Ziya, uzun süre arkadaşlarıyla Bahçelievler'de yaşadığını anlatmıştı. Sözlerinden İstanbul'u iyi bildiği anlaşılıyordu. Akıcı bir Türkçe ile konuşuyor ve sık sık Türkiye'ye gidip geldiğini vurguluyordu.
Kadirov'un yakınındaki önemli isimlerden biri olduğu her halinden belliydi. Çeçenler için kutsal kabul edilen Heidi Ana Türbesi'ne yaptığımız ziyaret sırasında kol kola fotoğraf bile çektirmiştik. Güler yüzlü ve oldukça misafirperverdi. O ziyaret sırasında, babası Hacı Ahmet Kadirov'un ölümünden sonra genç yaşında Çeçenistan'ın başına geçen Ramazan Kadirov bizi çok sıkı korunan başkanlık sarayında ağırlamıştı.
Köyünde kurduğu hayvanat bahçesinde aslan besleyen, lüks otomobil tutkunluğu ile tanınan Kadirov, elinden tespihini hiç düşürmüyordu. Savaşın izlerini sildiklerini söyleyen Kadirov, yurtdışındaki muhalifleri öldürttüğü iddialarını hatırlatmamız ve soru sormamız üzerine hayli sinirlenmişti.
Buna rağmen terörist olmakla suçladığı muhaliflerle ilgili, "Melek değilim ama onlar bizim huzur ve güvenliğimizi bozuyor. Biz de yapmamız gerekeni yapıyoruz" demişti.
Tuvalette fazla kalınca şüphelendim
Çeçenistan eski şeyhülislamı Şemseddin Batukaev, suikastçının sorularının ve tuvalatte uzun süre kalmasının şüphelerini arttırdığını söyledi.
Batukaev, İMKANDER Başkanı Murat Özer ve avukatı Bülent Demir ile birlikte Topkapı'daki Eresin Barcelo Otel'de basın toplantısı düzenledi. Batukaev olay günüyle ilgili şunları anlattı:
"Tanımadığım bu kişi evimize geldi. Benimle görüşmek istediğini söyledi. Oturduk sohbet ettik. Ortak tanıdıklarımızdan bahsederek güvenimizi kazanmaya çalıştı. Eşim çay servisi yaptı. Onunla beraber başka odaya geçtik. Bana Çeçenistan'a dönebileceğimi resmi işlemlerde kolaylık sağlayabileceğini söyledi. Ancak ben dönmeyeceğimi söyledim."
İlk başta şüpheli bir durumla karşılaşmadığını anlatan Batukaev şöyle devam etti: "Ancak şüpheli sorular sormaya başlaması üzerine bende bazı şüpheler oluşmaya başladı. Bir süre sonra telefonum çaldı ve odadan dışarı çıktığımda o da tuvalete girdi. Uzun süre tuvaletten çıkmadı. Şüphelerim arttı. O tuvaletteyken oğluma evden çıkmam gerektiğini söyleyerek onu göndermesini istedim ve evden ayrıldım. Oğluma beni sormuş ve akşam tekrar gelirim demiş.
Etrafımdakileri onun güvenilir olmadığını ve dikkat edilmesi gerektiği konusunda uyardım. Aynı günün akşamında evimin etrafında Çeçen gençler tarafından durdurulmuş. Gençler ona 'Seni Şemsettin Batukaev'e götürelim' demişler. Ancak o eve gelmek istememiş. Bizim gençlerin diretmesi üzerine belindeki silaha davranmak isterken son anda engellenmiş.
Benim bu yaşananlardan haberim yoktu. Gençler onu biraz hırpaladıktan sonra sorgulamaya başlamışlar. Kendisi önce Dokko Umarov'un kardeşi Vaha Umarov'u öldürmek için geldiğini söylemiş. Ancak tuvalette gizli kamera vardı silahını hazırlarken görüntün var denmesi üzerine beni öldürmeye geldiğini itiraf etmiş. Daha sonra polise teslim ettik."
RUS İSTİHBARATININ SİLAHI
Batukaev'in avukatı Bülent Demir ise suikastçıda çıkan Rus yapımı Stechkin marka silaha dikkat çekerek "Bu silah Rusya'da herkesin kolayca sahip olabileceği bir silah değil. Bu silahı Rus özel harekat timleri kullanıyor. Yani Rus polisi de, Rus subayı da kullanmıyor. 20 mermi alabilen ve hepsini aynı anda boşaltabilen bu silah bir tetikçinin elinde" şeklinde konuştu.
İMKANDER Başkanı Murat Özer de, Çeçen gençler tarafından suikastçının son anda yakalandığını söyleyerek, "Türkiye hükümetinin biraz daha bu konuyla ilgilenmesi gerekir. Çeçenleri koruması gerekir, her sene sonunda kim sınırdışı edilecek diye korkuyoruz" dedi.
