AB kendi kurallarına uymadığı için krizde
AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, ''Bugün AB üyesi 27 ülkenin 16'sı kendi kurallarına uymadıkları için belki tarihlerinin en ağır krizlerini geçiriyor. Ama Türkiye (AB'nin belirlediği) bu kuralları onlardan daha iyi uyguladığı için AB'nin en hızlı büyüyen ülkesi haline geldi'' dedi.
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-10-09 10:08:46
Bakan Bağış, ''Şu anda ekonomik kriz yaşayan, kendi içinde çeşitli problemleri bulunan AB'nin geleceğini nasıl görüyorsunuz?'' şeklindeki soru üzerine, kendisinin AB'yi Türkiye'nin bir diyetisyeni olarak gördüğünü söyledi.
Her insanın sağlıklı bir yaşam için yemesine içmesine dikkat etmesi ve spor yapması gerektiğini bildiğini, ancak bunu tek başına yapamadığı örneğini veren Bağış, ''Ne zamanki bir diyetisyenin ve doktorun yardımına ihtiyaç duyar, bir reçete alır, rejim yapmaya başlar, düzenli spor yaparız, o zaman sağlıklı oluruz'' diye konuştu.
Bugün AB üyesi ülkelerin geçmişlerine bakıldığı zaman müktesebatı uygulama konusunda, yani ''o diyetisyenin reçetesini uygulama konusunda'' çok önemli mesafeler aldıklarının görüldüğüne işaret eden Bağış, şunları kaydetti:
''Bugün AB'nin yani 'diyetisyenin' sağlığının bozulması, kalp damarlarının birkaçının tıkalı olması, reçetesinin kötü olduğu anlamına gelmez. Bugün AB üyesi 27 ülkenin 16'sı kendi kurallarına uymadıkları için belki tarihlerinin en ağır krizlerini geçiriyor. Ama Türkiye bu kuralları onlardan daha iyi uyguladığı için AB'nin en hızlı büyüyen ülkesi haline geldi. Onun için biz Sayın Başbakanımızın defalarca söylediği gibi bu kriterlerin adına 'Ankara' deriz, 'İstanbul kriterleri' der yine de atmamız gereken adımları atarız, çünkü o adımlar doğru adımlardır. Biz gerçekten Türkiye'nin güçlü bir ülke olmasını istiyorsak, o zaman o mali disipline, o hassasiyete, insan haklarına gereken önemi vereceğiz ve Türkiye'nin ilerlemesi için atması gereken adımları ve yapması gereken reformları yapacağız.''
''Hırvatistan ile Türkiye'nin mukayese edilmesi yanlış''
Bakan Bağış, ''Türkiye ile birlikte müzakerelere başlayan Hırvatistan'ın şu anda AB'ye girmek üzere olduğu, ancak Türkiye'nin bu konuda çok yavaş hareket ettiği'' şeklinde eleştirilerin anımsatılması üzerine, Türkiye ile Hırvatistan'ı mukayese etmenin çok doğru olmadığını söyledi.
Türkiye'nin nüfusunun ve gücünün Hırvatistan'la bir olmadığına dikkati çeken Bağış, ''Belki de Türkiye'nin bu nüfusu, bu gücü, bu dinamizmi Avrupa'daki bazı ülkeleri tedirgin ediyor olabilir'' dedi.
Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bugün AB'yi kuran ülkelerin Türkiye'nin üyeliğiyle standartlarında bir değişiklik olacağı, parlamentodaki gücünün azalacağı şeklinde endişeler taşıdıkları da olasılıklar içerisindedir. Bu yüzden biz kendi reformlarımızı yapalım, kendi standartlarımızı yükseltelim, vakti zamanı geldiğinde bu kararı veririz 'üye olacağız mı olmayacağımız mı'. Ama Hırvatistan'ın veya Balkanlar'daki düğer ülkelerin belki AB dışında bir alternatifleri olmayabilir. Ama bugün Türkiye bir AB üyesi ülke olmadan da AB üyesi birçok ülkeden daha fazla yatırım yapıyor. AB üyesi ülkelerin hemen hepsinden daha güçlü bir orduya sahip, AB üyesi ülkelerin hepsinden daha iyi ekonomik büyüme ortaya koyuyor. OECD raporlarına göre, 2050 yılında Avrupa'nın en güçlü iki ekonomisinden biri olacağız. Demek ki Türkiye AB üyesi olmadan da bunları yapabiliyor. AB'nin gerçekten küresel bir barış platformu haline gelmesi için Türkiye'ye çok ihtiyacı var.''
Türk vatandaşlarına vize serbestliği
''Türk vatandaşları ne zaman vizesiz olarak AB üyesi ülkelere girebilecekler?'' şeklindeki soru üzerine Bakan Bağış, Berlin duvarının yıkıldığını, ancak bazı zihinlerdeki duvarları henüz yıkamadıklarını söyledi.
''Hala bazı vizyonsuz zihinlerde Türkiye'ye karşı maalesef bir duvar örme çabaları var'' diyen Bağış, şöyle konuştu:
''Türkiye'yi hala AB'ye ilk başvuru yaptığı 1950'lerdeki Türkiye zanneden zihniyetler var. O günün Türkiye'si kişi başına düşen milli geliri 400 dolar seviyesindeyken, bugün Türkiye'nin kişi başına düşen milli geliri 11 bin doların üzerinde. O zaman 14 tane üniversitemiz varken bugün 200'ün üzerinde üniversitemiz var. O zamanlar yıllık turizm gelirimiz 30 milyon dolarken bugün 30 milyar doları bulan turizm gelirimiz var. Ama bunu görmek istemeyen birtakım dar vizyonlu siyasiler olabilir, ama biz şuna inanıyoruz; haklı olmak yetmiyor, güçlü olmak lazım. Biz güçlendikçe gücümüzün farkına vardıkça başkalarının da bizim gücümüzün farkına varmalarını sağlayacağız. Şimdi kısa dönemde 2-3 aylık vize alımlarına birtakım kolaylıkları hiçbir ödün vermeden, hiçbir tavizde bulunmadan sağladık. İnşallah onların neticelerini 2-3 ay içerisinde göreceğiz. Uzun vadede bizim hedefimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına vizesiz AB ülkelerine seyahat yapmalarını sağlamaktır, bu konuda çabalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz.''
Terör saldırıları
Bakan Bağış, ''Türkiye'de yaşanan terör olaylarına AB yetkililerinin tepkisiyle'' ilgili soru üzerine de hafta içi Fransa'nın Dışişleri Bakanı ile Ankara'da görüştüğünü ve terör konusunun gündeme geldiğini ifade ederek, şunları söyledi:
''Fransa'nın Dışişleri Bakanı'na, 'terör örgütü bizim insanlarımızı öldürüyor, ancak sizin insanlarınızı da öldürüyor' dedim. Nasıl mı öldürüyor? Uyuşturucuyla öldürüyor, bizimkileri belki mermiyle, ama sizinkileri de Avrupa'nın en geniş uyuşturucu ağına sahip bir çete olarak, rant şebekesi olarak öldürüyor. Bu nedenle bu mücadeleyi birlikte yapmamız lazım. Paris'in, Berlin'in, Amsterdam'ın güvenliği Şırnak'ta başlar, Siirt'te başlar, Hakkari'de başlar. Hepimiz güvende olmadığımız müddetçe aslında hiçbirimiz güvende değiliz. Onun için duyarlı olmamız lazım. AB üyesi bazı ülkeler 'bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın' zihniyetine kendilerini kaptırmış olabilirler. Ama o yılan eninde sonunda onları da sokar. Önümüzdeki dönem AB ülkelerine, bu sorunun sadece Türkiye'nin değil onların da sorunu olduğunu kabul etmelerini sağlamak için ne gerekiyorsa yapacağız, bıkmadan usanmadan gidip anlatacağız.''
Bakan Bağış, AB Komisyonu'nun taslak metninde ''Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün görev süresiyle ilgili bir belirsizlik olduğunun yer aldığı'' anımsatılarak, ''bu görüşe katılıp katılmadığı'' şeklindeki soruya, ''Ben bir belirsizlik görmüyorum. Yüksek Seçim Kurulumuz, TBMM bu konularda gerekli kararları verir'' yanıtını verdi.
AA
SON VİDEO HABER
Haber Ara