Sorunlar 3 ayda çözülür..
Başbakan Yardımcısı Babacan, krizdeki ülkelere çözüm için Türkiye’yi adres gösterdi. Babacan “Bizim kadar istikrarlı bir yönetim ABD’de, İspanya gibi ülkelerde olsa sorunlar 3 ayda çözülür” dedi.
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-10-06 08:28:48
İşin püf noktası güvenli program
Avrupa ve ABD’nin bir an önce harekete geçip, acı reçeteleri uygulamaya koyması gerektiğini kaydeden Babacan, krizin çözümü için Türkiye’yi adres gösterdi. Türkiye’ye gelenlerle kendi ülkelerinin krizini konuştuklarını kaydeden Babacan “Eğer bizim kadar istikrarlı, güven veren, bizim kadar halk tabanında desteği olan, halkın güvendiği yönetim, bugün ABD’de, İspanya gibi ülkelerde olsa inanın üç ayda sorunlar çözülür” dedi. G20’de ülkelerin hepsinin orta vadeli program yapması konusunda konsensus sağlanmasına rağmen hâlâ yapmadıklarını kaydeden Babacan, şunları söyledi: “Biz bunu 2009’da yaptık. İkinci yılını dolduruyoruz, harfiyen uyuyoruz. Hatta hedeflerin üstündeyiz. Yani ortaya güvenilen bir program koymak, sonra da uygulamak. Sözünüzü de yerine getiriyorsunuz. İşin püf noktası bu. İyi program ve iyi uygulama.”
Depremin merkezi Avrupa
Depremin merkezinin Avrupa olduğunu kaydeden Babacan’a, Avrupa’nın bundan sonra ne yapması gerektiğini sorduk. Para basmanın bir işe yaramayacağını bunun çaresizlik olduğunu kaydeden Babacan, Avrupa için acil kısa reçeteyi şöyle yazdı: “Ne yapıp edip bütçe açıklarını düşürecek tedbirler almalılar. Açı reçete gerekiyor. Bunu yaparken de güzel bir şekilde anlatacaklar. Başka çare görmüyorum. Ağır ve zor kararlar alırlarsa toparlayabilir. Adım atılmazsa herkes yerinde durursa tablo iç açıcı değil.” Babacan, Türkiye’nin Avrupa’ya göre avantajının kamu maliyesinin sağlam, borç yükünün düşük olması olduğunu söyledi. Babacan, Türk bankacılık sektörünün de Avrupa’ya göre çok sağlam olduğunu kaydetti. Babacan, orta ve uzun vadede yurt dışında yaşananların Türkiye’de kalıcı etkisinin olmayacağını kaydetti.
DÖVİZE BAĞLI KİRALARLA İLGİLİ İNCELEME
“Dövize bağlı kiralar üzerinde incelememiz var” diyen Babacan, bu konuda şunları söyledi: “Bazı kararları bankalar üzerinden uygulamak çok kolay. 48 bankayı istediğimiz gibi denetleyebiliyoruz. Nitekim vatandaşın döviz kredisi almasını 2009’da yasakladık. Bankalar da buna uyuyor. Dövize bağlı kiralar konusunu Finansal İstikrar Komitesi toplantılarında konuştuk. Arkadaşlara bu konuda bir çalışma yapmaları talimatını verdim. Türkiye’de milyonu aşan kira sözleşmesi var. Bu işin kontrolü o kadar kolay değil. Olsa olsa tavsiye niteliğinde bir karar alınabilir. Ancak yine de Finansal İstikrar Komitesi’nde yapılan çalışmaları değerlendirip duruma bakacağız. Orada bir noktayı gözden kaçırmamak gerek. Kimi alışveriş merkezleri yabancı ortaklı veya tümüyle yabancılara ait. Onlar yatırımı dövizle yapmış. Şimdi ‘Kirayı TL’ye bağladık’ demek onlar açısından ne kadar doğru olur. Ayrıca Türk yatırımcılardan bir bölümü dövize dayalı kredi kullanmış olabilir. Tüm bunları dikkate almak gerekecek” dedi.
Strauss-Kahn ve Geithner’den söz aldım, G20’ye madde konuldu
BAŞBAKAN Yardımcısı Ali Babacan, IMF’ye kredi borcumuzun 2013 yılı Mayıs ayında biteceğini söyledi. Babacan “Borcumuz 5 milyar dolarlık eşiğin altına indiği için IMF ekibi, ‘program sonrası gözden geçirme’ yerine 4’üncü madde incelemesine geldi. Bu incelemeyi tüm üye ülkelere, ABD’ye bile yapıyorlar” dedi. IMF’deki koltuğu beklediklerini belirten Babacan “Şu anda ‘kasap et, koyun can derdinde’ izlenimi yaratmak istemeyiz. O konu zaten G20’nin bir önceki toplantısında sonuç bildirgesine girdi. 2012’de IMF İcra Kurulu’nda Avrupa iki sandalyeyi boşaltacak. Yerine gelişmekte olan ülkeler girecek. Onlardan biri biz olacağız. Aslında Belçika ve İspanya dönüşümlü oturmayı öneriyor. Tam sonuç bildirgesi onaylanırken ben olumsuz oy verdim. Herkes şaşırdı. Ben de ‘IMF İcra Kurulu’ndaki iki sandalyenin değişim tarihi bildirgeye girmezse olumlu oy vermem’ dedim. Dönemin IMF Başkanı Strauss-Kahn ile ABD Hazine Bakanı Geithner beni destekledi. Onlarla zaten daha önce konuşmuş, ‘Ben böyle bir çıkışta bulunacağım. Bana destek verin’ demiştim. ‘Haklısın, desteğimiz sizinle’ cevabını almıştım. Böylece 2012’yi sonuç bildirgesine koydurduk” diye konuştu.
KRİZDE TÜRKİYE’Yİ FARKETTİLER
Mahrem toplantılara bizi çağırıyorlar
SON IMF ve Dünya Bankası toplantılarıyla G20 toplantısının çok faydalı olduğunu kaydeden Başbakan Yardımcısı Babacan, şunları söyledi: “Tehlikeler, riskler konuşuldu. Birşey yapmazsak işler kötüye gidiyor dendi. Herkes ülkesine döndü ve hızlı hızlı kararlar parlamentolardan çıkmaya başladı. Burada çok dar toplantılar da yaptık. Önceden G7 ve bazı ülkeler toplantılar yaparken çağırmazlardı, şimdi en mahrem toplantılara çağırıyorlar. Orada çok şey konuşuldu, biz de gerekli uyarılarımızı yaptık. 2008 krizinden bu yana en mahrem toplantılara çağırıyorlar.”
Star
Haber Ara