'Avrupa'da Müslüman olmak kolay değil'
Bosna-Hersek Reisül Uleması Mustafa Efendi Çeriç, ''Avrupa'da Müslüman olmak kolay değildir ama çok büyük bir şereftir. Yaşadığın ortam senin Müslüman olmaman için her türlü kolaylığı sağlıyor, ama bütün bu şartlara rağmen Müslüman olarak hayatını sürdürüyorsan bu çok büyük bir şeref' dedi.
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-10-06 12:31:33
Sinema ve şiirle ilgilenen Çeriç, aynı zamanda çağdaş felsefecileri de takip ediyor. Çeriç, yakasında, 11 Temmuz 1995'teki Srebrenitsa katliamında şehit olanların anneleri ve tecavüze uğrayan kadınların ördüğü, ortası yeşil, kenarları beyaz dantelden yapılan çiçeği taşıyor. Ortadaki yeşil renk yeniden doğuşu, etrafındaki beyaz renk ise masumiyeti simgeliyor.
Çeriç, yakasındaki çiçeğin 11 yaprağının soykırımı simgelediğini anlatarak başladı. Bunu ''ancak iyi kalpli insanların takabileceğini'' dile getiren Çeriç, ''Bir şehit annesi söz verdi, şehit sayısı olan 8 bin 372 taneyi tek başıma yapacağım diye'' dedi.
Çeriç, ''Bosna'da büyük acılar yaşayan Müslüman halkın, savaştan sonra ülkedeki diğer gruplara nasıl baktığı'' şeklindeki soru üzerine, ülkede savaştan sonra çok şeyin değiştiğini söyledi.
Yaşadıkları deneyimden iki ders aldığını belirten Çeriç, ''Aldığım ilk ders, kanunlar kitaplarda ya da yazılı değil, kalpte uygulanır. Kitaplarda ne yazdığı önemli değil, önemli olan gönüllerde ne yazdığı. Eski Yugoslavya'nın anayasası en iyi anayasa olarak biliniyordu. Maalesef kalpler onu istemedi. O yüzden insanların kalplerini iyileştirip güzel şeyleri anlaması konusunda tadilata ihtiyacı vardı'' dedi.
Avrupa'da Müslüman olmak enteresan ve cazibeli
Avrupa'da Müslüman olmanın kolay olmadığını anlatan Çeriç, diğer taraftan Avrupa'da Müslüman olmanın çok enteresan ve cazibeli olduğunu söyledi.
Çeriç, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Avrupa'da Müslüman olmak kolay değildir ama çok büyük bir şereftir. Avrupa'da Müslümanlık senin şahsi seçimindir. Yaşadığın ortam senin Müslüman olmaman için her türlü kolaylığı sağlıyor, ama bütün bu şartlara rağmen Müslüman olarak hayatını sürdürüyorsan bu çok büyük bir şeref.''
İslamiyetin kılıçla yayılmadığına dikkati çeken Çerçi, ''Eğer İslamiyet'i kılıç zoruyla kabul etmiş olsaydık, yine çok kolay bir şekilde terk edebilirdik. Oysa tersi oldu, biz savunmaya geçtik. Müslüman kalabilmek için kendimizden, hayatımızdan dahi vazgeçtik.''
Çeriç, Fatih Sultan Mehmet ile birlikte 1463 yılında Bosna'ya sadece İslam'ın gelmediğini, aynı zamanda onur ve şerefin de onunla birlikte geldiğini kaydetti. İslam'ı hiçbir zaman terk etmeyeceklerini, onunla yaşamaya devam edeceklerini dile getiren Çeriç, ''Bizi çok daha mutlu kılan başka bir unsur var. Türkiye'nin bu konuda bizden çok daha ısrarlı olması. Bizim Müslümanlıktan ve İslamiyet'ten vazgeçmemiz ne kadar olanaksızsa Türkiye'nin iki misli daha olanaksız'' diye konuştu.
İslamofobi, her zaman ters tepebilen bir olgu
İslamofobi konusuna da değinen Çeriç, Avrupa'nın zamanın şartlarına uygun şekilde davranmadığını bildirdi. İslamofobi'nin Avrupa'nın zayıflığının en büyük delili olduğunu ifade eden Çeriç, ''Bu aslında Avrupa'ya zarar veriyor. Çünkü İslamofobi sayesinde özellikle liberal görüşte olan Müslümanlar birleşiyor, hatta İslamiyet'e çok önem vermeyen Müslümanlar artık dinlerine çok daha sıkı bağlanıyor'' dedi.
Fransa'da peçenin yasaklanmasıyla ilgili kendisine yöneltilen bir soruya verdiği yanıtı anlatan Çeriç, şöyle dedi: ''Bir din lideri olarak, şahsen, yüzün tamamen kapatılmasını pek uygun görmüyorum. Ama hiç kimsenin hakkı ve haddine değildir, bir kadının tercihi neyse o şekilde giyinmeli. Seçim ve zevk meselesidir. Hicabın kanunen yasaklanmasına karşıyım. Ama daha şiddetli şekilde, zorunlu kapatılmasına karşıyım. Devlet hiçbir şekilde bunu yapmamalı. Devlet, özel hayata müdahale etmemeli.''
Milli Gazete
SON VİDEO HABER
Haber Ara