İsrail askerlerinin kimlikleri nasıl belirlendi?

Hilal Öztürk'ün haberi

İsrail basınında “ajanlık faaliyeti” olarak yansıtılan askerlerin isimlerinin yer aldığı listenin, tümüyle İsrail’den kendilerine ulaşan bilgilere göre hazırlandığını vurgulayan Arıtürk “Listedeki isimler ve İsrail Genelkurmayının şeması da gerçek.

Biz bu listeyi uzun zaman önce savcılığa vermiştik. Ancak savcılık İsrail’den yanıt beklemeyi tercih etti. Bize göre İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı gereken ciddiyeti göstermiyor. Derhal yakalama kararı çıkarılıp, en kısa sürede dava açılmasını bekliyoruz” dedi.

LİSTE TAMAMİYLE GERÇEK

Listenin tamamiyle gerçek olduğunu belirten Arıtürk şöyle konuştu: “Liste ve şemanın gerçek dışı olduğuna ilişkin İsrail’den yapılan açıklamalar doğruyu yansıtmıyor.

Onlar askerlerini koruma psikolojisiyle bu açıklamaları yapıyor. İsrail’deki gazeteler de isimlerin doğru olduğunu, bu isimlere ulaşılmasının ciddi bir iş olduğunu yazdılar. İsimleri bize ulaştıranlar yaşanan olaylardan pişmanlık duyan İsrailli askerler.

Gönderilen isimleri değişik zamanlarda da teyit ettik. Bu isimleri savaş ve insanlık suçlarına karşı taraf olsun olmasın yargılama yapmayı kabul eden ülkelerdeki savcılıklara da bildirdik. Yakın zamanda bu ülkelerde İsrailli askerler hakkında yakalama kararı çıkartılmasını bekliyoruz.

Aslında ülkemizdeki soruşturmada neden bu kadar beklendiğini anlamakta güçlük çekiyoruz. Başsavcılık bu isimleri ilk defa görmedi, biz daha önce de bu isimleri onlara ilettik ve derhal yakalama kararı çıkartılmasını talep ettik.”

BM’de İsrail baskınını anlattık

Avukat Arıtürk, New York’ta toplanan BM Genel Kurulu’na da katıldıklarını ve Mavi Marmara baskınını bizzat üye ülkelerin temsilcilerine birinci ağızdan anlattıklarını da açıkladı.

Arıtürk “Elimizdeki delilleri bizzat üye ülkelere anlattık. Gerçekte neler yaşandığını, nasıl bir insan hakları ihlali yapıldığını, bu olayın bir insanlık suçu olduğunu bizzat dinlemelerini sağladık. Son derece önemli görüşmeler yaptık ve etkili olduğunu düşünüyoruz” dedi.

Avukat Arıtürk, Lahey’de yürütülen soruşturmayla ilgili de önümüzdeki günlerde önemli gelişmeler beklediklerini ifade etti.

Anlamlı işbirliği

İsrail basını, Mavi Marmara baskınının ardından Türkiye ile yaşanan diplomatik krize karşın, Ankara-Tel Aviv hattında ufak çaplı işbirliğinin hâlâ sürdüğünü yazdı.

Yediot Ahronot Gazetesi, İsrail Nüfus ve Göç İdaresi’nin, Türkiye’nin yardımıyla Fildişi Sahili vatandaşı 97 mültecinin İsrail’e göç etmesine engel olduğunu duyurdu.

‘Şemadakiler askerliklerini baskından önce tamamladılar’

İsrail basını, 174 kişilik listedeki İsrailli askerlerin çoğunun Mavi Marmara gemisine düzenlenen kanlı saldırıdan önce ordudan ayrıldığını öne sürdü.

Yedioth Ahronoth Gazetesi, İHH İnsani Yardım Vakfı şemasında yer alan İsrailli askeri personelin, 2010 yılından önce ordudan ayrıldığını yazdı. Söz konusu şemanın zirvesinde dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Gabi Aşkenazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Marom ve askeri istihbarattan sorumlu Tümgeneral Amos Yadlin bulunuyordu.

Gazete, şemanın başında yer alan isimler dışındaki askeri personelin isimlerinin yanlış olduğunu öne sürdü. İsrail basınına konuşan İsrail Ordu Sözcüsü de “Türk basınında yer alan listedeki isimlere baktık. Listedeki isimler Mavi Marmara olayına karışan askerler değil.

Bu isimler İsrail karşıtı internet sitelerinde Gazze’deki Dökme Kurşun operasyonu sırasında yayınlanan isimlerden oluşuyor. İsrail devleti adına terörle mücadele kapsamında hareket edenlere yönelik hukuki girişimleri yakından takip ediyor ve gerekli adımları atıyoruz” dedi.

Gazete Habertürk

İsrail askerlerinin kimlikleri nasıl belirlendi?

MAVİ Marmara mağdurlarının avukatı Dr. Ramazan Arıtürk, basında yer alan ve baskına katıldığı belirtilen İsrailli askerlerin isimlerinin, yaşanan olay nedeniyle vicdanı rahatsız olan İsrailli askerler tarafından kendilerine ulaştırıldığını söyledi.