Sezer: 67 sınırlarına dönmek yetmez
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın BM'ye tam üyelik başvurusunu değerlendiren Filistin Halkıyla Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Selim Sezer, Filistin devletinin BM Genel Kurulu'nda tanınmasının zor olduğunu belirtti. Sezer, 67 sınırlarına dönmenin yeterli olmadığına dikkat çekti.
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-09-24 16:21:46
Filistin devletinin tanınması talebinin BM Genel Kurulu'na gelebilmesi için Güvenlik Konseyi'nin onayı gerektiğini hatırlatan FHDD yöneticisi Sezer, “Ancak Güvenlik Konseyi'nde daimi üye olan ve veto yetkisine sahip olan ABD, talebi veto edeceğini açıkça söylemişti. Bu koşullarda Abbas'ın talebi hiçbir zaman oylama konusu dahi olmayabilir” değerlendirmesinde bulundu.
67 sınırlarına dönmenin Filistinliler için geçici bir nefes alma alanı yaratacağını belirterek bunun yeterli olmadığına dikkat çeken Sezer, “Gerçek kurtuluşun Siyonist rejimin yok edilmesi ve tarihsel Filistin topraklarının tümünde, Araplara ve Yahudilere tam hak eşitliği sağlayacak ve mültecilere geri dönüş hakkı sağlayacak, başkenti Kudüs olan tek ve demokratik Filistin devleti olduğunu savunuyoruz” şeklinde konuştu.
'İSRAİL KUDÜS'Ü ARAPSIZLAŞTIRMAYA ÇALIŞIYOR'
Selim Sezer, Birleşmiş Milletlerin Filistin devletini tanıması durumunda ise bunun uygulanmasının hayli zor olacağına işaret etti.
FHDD yöneticisi Selim Sezer şunları söyledi: “İsrail, 67 sınırlarını (bile) kabul etmeyeceğini zaten açıklıkla ifade ediyor. Burada kritik noktalardan bir tanesi Doğu Kudüs. 67 sınırları içinde kalan Doğu Kudüs Filistin devletinin başkenti olarak öngörülüyor.
Son 2 yıldır İsrail'in izlediği politika ise kelimenin tam anlamıyla 'Kudüs'ü Arapsızlaştırma' politikasıdır. Bir yandan Arap mahalleleri yıkılırken diğer yandan yeni yerleşim inşaatlarına gidiliyor ve Filistinlilere ait olan pek çok şey, Mescid-i Aksa da dahil olmak üzere, saldırıya uğruyor.
Böyle bir politika izleyen İsrail'in BM'den karar çıktı diye Doğu Kudüs'ü Filistinlilere bırakacağına kim inanabilir? Keza Batı Şeria'daki yasadışı yerleşim birimlerinin sayısı 110'u geçti ve hala, uzayıp giden apartheid duvarıyla birlikte yerleşim birimlerinin sayısı da artıyor. 'Barış' görüşmeleri bu nedenle tıkanmışken ve yerleşimler sorunu hala çözüme kavuşmamışken bir 'devlet ilanı'na nasıl gidilebilir?”
'FİLİSTİN'İN DÖRTTE ÜÇÜ SİYONİZME TESLİM EDİLEMEZ'
Filistin Halkıyla Dayanışma Derneği yöneticisi Selim Sezer, 67 sınırlarına dönmenin yeterli olmayacağına vurgu yaparak, 48 sınırlarında yaşanan ve mülteci konumundaki Filistinlilerden vazgeçilemeyeceğini söyledi.
Sezer değerlendirmesine şöyle devam etti:
“Elbette 67 sınırlarında Filistin devletini sadece verili durumdaki açmazlardan hareketle tartışmamak gerekir. Koşullar bugünkünden farklı olsaydı da bir gerçek değişmeyecekti: Yalnızca Gazze, Batı Şeria ve Doğu Kudüs'ü içine alan küçük bir Filistin devletini istemek, 1948'den beri işgal altında olan Filistin'in dörtte üçünü Siyonizm'e teslim etmek demektir.
48 sınırlarında yaşayan ve giderek varlık hakları tehdit edilen 1 milyon Filistinlinin eşitlik taleplerinden ve dünyanın farklı yerlerine dağılmış 5 milyon mültecinin geri dönüş hakkından vazgeçmek demektir. Mahmud Abbas'ın BM Genel Kurulu'nda söylediği gibi, 'İsrail hükümetine bir el uzatmak', dolayısıyla da Siyonizm'le uzlaşmak demektir.”
'GERÇEK KURTULUŞ SİYONİST REJİMİN YOK EDİLMESİNDE'
BM'den bağımsız Filistin devletinin tanınması yönünde bir kararın çıkmasının neredeyse imkansız olduğunu düşünen Sezer, “Diğer yandan bugün veya başka bir tarihte 67 sınırlarında bir Filistin devletinin kurulmasının Filistinliler için geçici bir nefes alma alanı ve sınırlı kazanımlar getireceğini, ancak gerçek kurtuluşun Siyonist rejimin yok edilmesi ve tarihsel Filistin topraklarının tümünde, Araplara ve Yahudilere tam hak eşitliği sağlayacak ve mültecilere geri dönüş hakkı sağlayacak, başkenti Kudüs olan tek ve demokratik Filistin devleti olduğunu savunuyoruz” şeklinde konuştu.
Etha
SON VİDEO HABER
Haber Ara