Dolar

34,8662

Euro

36,6135

Altın

3.046,43

Bist

10.058,47

Rus Konsolosluğu önünde protesto!

Geçtiğimiz hafta, İstanbul Zeytinburnu’nda sokak ortasında bir suikast sonucu katledilen üç Çeçen Gazinin katillerinin bulunması çağrısıyla, Rusya’nın İstanbul’daki Konsolosluğu önünde bir protesto düzenlendi.

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-09-24 16:43:43

Rus Konsolosluğu önünde protesto!
İMKANDER, ÖZGÜRDER ve Saadet Partisi İstanbul İl Teşkilatıyla çeşitli kitle örgütlerinin temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşen eylem, Galatasaray Lisesi önünden, Konsolosluğa doğru yapılan yürüyüşle başladı.

Sık sık, “Katiller Bulunsun, Hesap Sorulsun”, “Kahrolsun Rusya, Yaşasın Bağımsız Kafkasya”, “Dokko’ya Selam, Direnişe Devam”, şeklindeki sloganların atıldığı eylem, konsolosluk önündeki basın açıklaması ile devam etti.

Eylemi yöneten Murat Ayar, toplanma sebeplerinin Rusya’nın Türkiye’ye kadar uzanan cinayetlerini kınamak ve Türkiye Hükümeti’ne katillerin yargı önüne çıkartılması çağrısında bulunmak olduğunu ifade etti.



Özer: Rusya İfşa Olmuştur


Eylemde ilk olarak söz alan İMKANDER Genel Başkanı Murat ÖZER, “Cinayetlerin üzerinden bir hafta geçmesine rağmen Türkiye Hükümeti’nden, İçişleri Bakanlığı’ndan ya da Emniyet Genel Müdürlüğü’nden konuyla ilgili hiçbir açıklama yapılmamış olmasının kabul edilemez olduğunu” söyledi.

İşlenen cinayetlerin Rus istihbaratının işi olduğunun açık bir şekilde ortaya konduğunu ifade eden Özer, “Türkiye Hükümeti’nin, işlenen bu cinayetlerin arkasında olduğu artık kendi basını tarafından dahi kabul edilen Rus Hükümeti’ne gereken cevabı vermelidir” dedi.

Murat Özer, “İstanbul’un orta yerinde gerçekleşen ve tetikçilerin hangi otelde konakladığı, kiralık araba ya da arabaların nereden temin edildiğinin dahi medya tarafından ortaya çıkartıldığı böylesi bir cinayetin kamera görüntüleri, neden hala medya ile paylaşılmamıştır?” diyerek Türkiye Hükümeti’ne seslendi:

“Türkiye Hükümeti, kendi topraklarında işlenen bu cinayetin peşine düşmeli ve faillerinden hesap sormalıdır. Çeçen gaziler; Berg-Khazh Musaev, Rustam Altemirov ve Zavrbek Amriev’in katilleri, azmettiricileri ve bu katliamın arkasındaki siyasi irade yargı önüne çıkartılıncaya kadar, her platformda bu konuyu gündemleştireceğiz.”



“Cinayetler Aydınlatılsın, Türkiye Hükümeti Hesap Sorsun”


Özer’den sonra söz alan ÖZGÜRDER Genel Başkanı Rıdvan Kaya, Türkiye’de işlenen cinayetlerden konusunda Türkiye Hükümeti’nin suskunluğuna değindi.

Kaya, cinayetlerin üzerine gidilmemesi durumunda, işgalcilerin bu vaziyetten cesaret alacaklarını ve cinayetlerine devam edeceklerini söyledi.

Rıdvan Kaya, Türkiyeli Müslümanların Bağımsız İslami Kafkasya idealinin destekçisi olduğunu vurgulayarak; yeryüzünde Allah’ın dininin hakimiyeti için mücadele eden tüm mücahidleri selamlıyoruz” dedi.



Eylemde bir konuşma yapan Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Selman Esmerer de Türkiye Hükümeti’ne seslendiği konuşmasında, yetkilileri göreve davet etti.

Esmerer, Kafkasya’nın Türkiye’den ayrı düşünülemeyeceğini vurguladığı konuşmasında: “Burası İstanbul, sadece Türkiye’nin değil, tüm İslam aleminin kalbi. Bu cinayetlerin burada gerçekleşmesi bizi tarifi mümkün olmayan bir acıya sevk etmiştir.

Bu katillerin bulunup, yargı önüne çıkartılması bu hükümetin boynunun borcudur. Bizler, bağımsız bir kafkasya kurmak için mücadele eden kardeşlerimizin yanındayız” dedi.



Bizi Öldürerek Bitiremezsiniz!


Eylemde son olarak, Türkiye’deki muhacir aileler adına Rusça yazılmış bir bildiri, Kafkasyalı bir kadın tarafından okundu. Rusya’ya seslenen kadın, “Bizi öldürerek bitiremezsiniz” şekilnde konuştu.

Duygulu anların yaşandığı eylem rusça, çeçence ve türkçe sloganların atılmasıyla bitti.



BASIN AÇIKLAMASI METNİ

RUS DEVLET TERÖRÜNÜN HESABI SORULMALIDIR!

KATİLLER YARGI ÖNÜNE ÇIKARTILSIN


Çeçen savaş gazilerine yönelik gerçekleştirilen suikastların üzerinden bir hafta geçti. Cinayetlerin işlendiği ilk günden itibaren, bu saldırının arkasında Rus istihbaratının olduğunu ilan etmiş, tetikçilerin ise farklı kimlik ve uyruklara sahip olabileceğini vurgulamıştık.

Rusya ve işbirlikçisi Kadirov’un Türkiye’deki uzantıları aracılığıyla medya üzerinde oluşturulmaya çalışılan dezenformasyona rağmen, artık Türkiye medyasında, işlenen cinayetlerin Rus istihbaratının işi olduğu apaçık bir şekilde ortaya konulmuştur.

Medya aracılığıyla kamuoyuyla paylaşılan bilgilerde, Rus ajanlarının isim ve kimlik bilgilerinden, Türkiye’ye ne zaman giriş yaptıklarına kadar pek çok ayrıntı bulunmaktadır. Bir hafta boyunca suskunluğunu koruyan Rus basını, istihbarat birimlerinin ve ajanlarının ifşa edilmesi üzerine, şimdi yanıltıcı haberlerle kamuoyunun dikkatlerini başka yöne çevirmeye çalışmaktadır.

İstanbul’da katledilen Çeçen savaş gazisisi Berg-Khazh Musaev (Hamzat) ile bu yılın Ocak ayında Rusya’daki Domodevo Havalimanı’na yönelik bombalı saldırı arasında ilişki kurmaya yönelik haberler, Rus Hükümeti’nin çaresizliğini ve savaş hukukunu hiçe saydığını bir kez daha ortaya koymuştur.

İki yıldır Türkiye’de zor ekonomik şartlar altında ailesiyle birlikte sığınmacı olarak ikamet eden bir savaş gazisinin Moskova’da eylem düzenlediğini iddia etmek ancak Rusya gibi sicili bozuk bir emperyal devlete yakışır.

Çeçen gazinin bu tarz bir saldırıyla ilişkisi olduğunu iddia eden Rus Hükümeti, bugüne kadar neden interpole başvurmamış, resmi olarak Türkiye’de ikamet eden bir kişinin ifadesine başvurmak için neden Türkiye’den talepte bulunmamıştır?

Bu iddiaların tamamı, Türkiye’de işgalci ve zalim kimliğiyle bir kez daha gündeme gelen Rusya’nın, gündem saptırma çabasından başka bir şey değildir.

Rusya, tıpkı terör devleti İsrail gibi topraklarını işgalden kurtarmaya çalışan özgürlük savaşçılarını dünyanın farklı coğrafyalarında mafya usulü yöntemlerle katlederken ifşa olmuştur.

En temel insan haklarını ve savaş hukukunu hiçe sayan bu tutum kabul edilemez. Rus basınına göre suikastı gerçekleştiren Aleksandr Zhirkov, Türkiye’ye Rus Dışişleri Bakanlığı’nın verdiği diplomatik pasaportla 2 Eylül’de giriş yapmıştır.

Türkiye Hükümeti, işlenen bu cinayetlerin arkasında olduğu artık kendi basını tarafından dahi kabul edilen Rus Hükümeti’ne gereken cevabı vermelidir.

Cinayetlerin üzerinden bir hafta geçmesine rağmen Türkiye Hükümeti’nden, İçişleri Bakanlığı’ndan ya da Emniyet Genel Müdürlüğü’nden konuyla ilgili hiçbir açıklama yapılmamış olması da kabul edilemez.

İstanbul’un orta yerinde gerçekleşen ve tetikçilerin hangi otelde konakladığı, kiralık araba ya da arabaların nereden temin edildiğinin dahi medya tarafından ortaya çıkartıldığı böylesi bir cinayetin kamera görüntüleri, neden hala medya ile paylaşılmamıştır?

Türkiye Hükümeti, kendi topraklarında işlenen bu cinayetin peşine düşmeli ve faillerinden hesap sormalıdır. Çeçen gaziler; Berg-Khazh Musaev, Rustam Altemirov ve Zavrbek Amriev’in katilleri, azmettiricileri ve bu katliamın arkasındaki siyasi irade yargı önüne çıkartılıncaya kadar, her platformda bu konuyu gündemleştireceğimizi kamuoyuna duyururuz.

Murat Özer

İMKANDER Genel Başkanı
SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara