Filistin Lideri Mahmud Abbas, Filistin'in Birleşmiş Milletler nezdinde bir devlet olarak tanınması için başvuruyu yaptı. Abbas başvuru mektubunu BM Genel Sekreteri Ban Ki- Moon'a sundu.
Abbas kısa süre sonra BM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada da BM Güvenlik Konseyi'ne örgüt etam üyelik başvurusuna destek olunması çağrısında bulundu.
Abbas İsrail'le iyi niyetlerle müzakerelere giriştiklerini söyledi. Filistin lideri görüşmelerin başarısız olmasından Yahudi yerleşimi inşaatların sorumlu tuttu.
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyu'nun da Abbas'tan kısa bir süre sonra konuşup, Filistinliler'in başvurusunu eleştirmesi bekleniyor.
BM Genel Sekreteri, önce başvurunun gereken ölçütlere uyup uymadığını inceleyecek, ardından da dosyayı güvenlik konseyine gönderecek.
ABD ise Güvenlik Konseyi'nde, oylama aşamasında başvuruyu veto edeceğini söylüyor. Oylama aşamasına geçilmesinin ise haftalar alabileceği söyleniyor.
ABBAS'A ALKIŞ
Mahmud Abbas, Genel Sekreter Ban Ki-mun'a Filistin'in tam üyelik başvuru mektubunu sunduktan sonra 193 devletin temsil edildiği BM Genel Kuruluna hitaben yaptığı konuşmada, BM'nin Filistin'i artık bir devlet olarak tanıması gerektiğini söyledi.
''İsrail hükümetine ve İsrail halkına barış yapmak için elimizi uzatıyoruz'' diyen Abbas'ın konuşması sık sık salondan gelen alkışlarla kesildi.
Abbas, ''Halkımız barışçıl direnişini sürdürecek'' diye konuşan Abbas,İsrail'in yerleşim politikasının iki devletli çözüm şansını mahvedeceğini, bu politikanın Filistin Otoritesinin yapısını ve hatta varlığını da tehdit ettiğini ifade etti.
Abbas konuşmasında, BM Güvenlik Konseyinin başvurularını kabul etmelerini de isteyerek, Genel Sekretere sunduğu başvuru mektubunun kopyasını havaya kaldırarak salondakilere gösterdi ve yine büyük alkış aldı.
Mahmud Abbas'ın konuşmasını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da Genel Kurul salonunda Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ve Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ile birlikte dinledi.
BM Güvenlik Konseyi, Filistin'in başvurusunu Pazartesi günü görüşecek.
İSRAİL "ÜZÜNTÜLERİNİ" DİLE GETİRDİ
İsrail, Filistin'in BM'ye yaptığı tam üyelik başvurusundan dolayı "üzgün" olduğunu bildirdi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun sözcüsü Gidi Shmerling, "bu başvurudan dolayı üzgün olduklarını, gerçek bir barışa giden tek yolun tek taraflı eylemlerden değil görüşmelerden geçtiğini düşündüklerini" söyledi.
BAĞIŞ TARİHİ BİR ANA ŞAHİD OLDUM
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas'ın BM Genel Kurulu'nda yaptığı tarihi konuşmayı Hurriyet.com.tr'ye değerlendirdi.
Tarihi bir ana şahitlik yaptığını belirten Bağış o anları şöyle anlattı;
"BM'de Abbas'ı dinlerken tarihi bir ana şahitlik yaptığımı hissettim. Salonda nerdeyse her cümlesi alkışlarla karşılanan konusmanın 63 senelik acı, baskı, şantaj, tehdit ve korkuların son bulacağını, Filistinli kardeşlerimizin kendi egemen devletlerine kavuşarak İsrail ile komşuluk ilişkileri kuracakları günleri artık yakin oldugunu mujdeledigini hissettim.
ERDOĞAN AYAKTA ALKIŞLADI
Sayın Başbakanımızın ve tüm heyetimiz dahil birçok dünya liderinin ayakta alkışladığı konuşma sırasında Sayın Abbas'ın İsrail halkına yaptığı barış ve ve komşuluk çağrısı çok anlamlıydı. Geçmişin tüm haksız acılarını unutup yeni bir beyaz sayfa açma iradesini ortaya koyan Sayın Abbas dünyaya bir insanlık dersi verdi. BM genel sekreteri Ban-ki Mun'a yaptığı başvuru belgesini eline alıp gösterdiğinde salonda dakikalarca yankılanan müreffeh, demokratik, insan iradesini ve onurunu kollayan barışçıl bir dünya duzeninin ayak seslerini duyar gibi oldum."
BATI ŞERİA'DA GÖSTERİLER
Bu arada Filistinliler de Batı Şeria'da Abbas'ın başvurusu sırasında büyük gösteriler düzenledi. Bazı şehirlerde Abbas'ın konuşmasının izlenebilmesi için dev ekranlar kuruldu. Filistin devleti ilanına yoğun bir uluslararası kamuoyu desteği var.
Türkiye desteğin güçlü olduğu ülkelerden,bu desteği genel kurul kürsüsüne taşıyan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,Birleşmiş Milletler'in kuruluş ideallerinin önündeki en büyük engelin ''yarım asrı aşkın süredir devam eden Arap-İsrail ihtilafı'' olduğunu söyledi.
BM'de en başta ABD ve İsrail'in itirazlarına rağmen yapılması beklenen Filistin oylamasına dikkat çeken Erdoğan, Filistinlilerin devlet olarak tanınma yönündeki talebinin onaylanmasını isteyerek, Türkiye'nin Filistin devletinin tanınmasına ''koşulsuz destek'' verdiğini kaydetti.
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ise müzakere seçeneğinin gündemden kalkmadığının altını çizerek, ''BM'de ne olursa olsun, biz ertesi güne odaklanmaya devam edeceğiz. İsrail ve Filistinlilerden duyduklarım cesaret verici. Her iki taraf da, doğrudan görüşmeye bağlılıklarını vurguluyorlar'' dedi.
Öte yandan, Amerikan vetosunun bölgede şiddeti tetikleyeceği kaygıları da var. ABD, AB, Rusya ve BM'yi temsil eden Orta Doğu Dörtlüsü, geçen yıl kesilen barış görüşmelerini yeniden canlandırmak için çalışıyor.
Filistinliler, Arap Baharı'ndan ilham aldıkları devlet olarak tanınma başvurularının yıllardır devam eden barış görüşmelerinin başarısız kalmasının bir sonucu olduğunu söylüyor.