ABD Başkanı Barack Obama, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantısındaki konuşmasında Filistinlilerin bağımsız devlet olarak tanınması konusunda İsrail’e büyük destek verdi. Obama, Filistinlilerin kendi devletlerine sahip olmayı hak ettiklerini ancak bunun sadece İsrail'le yapılacak görüşmelerle sağlanabileceğini söyledi.
Obama, "Onyıllardır süren bir çatışmayı bitirmek için kısa yol olmadığını düşünüyorum. Barış, açıklamalar ve BM kararlarıyla gelmez. Eğer bu kadar kolay olsaydı, şimdiye kadar barış sağlanırdı" dedi.
BİRLİKTE YAŞAYACAK OLANLAR BİZ DEĞİLİZ
Obama, "Sonuçta, bir arada yaşaması gerekenler İsrailliler ve Filistinliler. Sonuçta aralarında bölünme yaratan konularda anlaşmaya varması gerekenler İsrailliler ve Filistinliler, biz değiliz" ifadelerini kullandı.
ABD’nin “Filistinlilerin, yapabileceklerine sınır konmadan, kendilerine ait bağımsız bir devlette yaşadığı bir gelecek” peşinde olduğunu belirten Obama, “Ancak Amerika'nın İsrail’in güvenliğine bağlılığı sarsılmaz; İsrail’le dostluğumuz derin ve kalıcıdır” dedi.
OBAMA SEÇİMLERİ RİSKE ATMADI
Obama’nın bu sözleri uluslararası kamuoyunda tartışılsa da beklentiler Başkan'ın böyle bir açıklama yapacağı yönündeydi.
Analistler, Obama’nın Filistinlilerin tarafında olması durumunda İsrail yanlısı geniş bir seçmen kitlesini küstürme ihtimalinin olduğunu, başta ekonomik kriz olmak üzere bir dizi sorun dolayısıyla anketlerde destek oranı gerilemekte olan Başkan’ın 2012’de yapılacak seçimlere bu kadar az zaman kalmışken böyle bir riski alamayacağını belirtiyordu.
Dahası, Washington yönetiminin, İsrail'den yana olunması durumunda Ortadoğu'da ABD karşıtlığını alevlendirmekten çekindiği de ifade ediliyordu. Dolayısıyla Beyaz Saray son dönemde Filistinlileri devlet olarak tanınmak için BM Güvenlik Konseyi’ne başvurmaktan vazgeçirmek ve yeniden doğrudan müzakere masasına oturmaya ikna etmek için girişimlerini yoğunlaştırmıştı.
ROUSSEFF TARİHE GEÇTİ
Obama'dan önce söz alan Brezilya Devlet Başkanı Dilma Rousseff ise yaptığı konuşmada, Filistin'in BM'de "tam üye ülke olarak temsil edilmesini" istedi.
BM'nin 66 yıllık tarihinde Genel Kurul'a hitap eden ilk kadın devlet başkanı olarak tarihe geçen Rousseff ayrıca, "Sadece özgür ve egemen bir Filistin, barış, sınırlarının içindeki güvenlik ve bölgedeki siyasi istikrar konularında İsrail'in meşru isteklerini karşılayabilir" dedi.
Rousseff, "Genel Kurul üyesi ülkelerin çoğu gibi Filistin'in burada tam üye ülke olarak temsil edilmesinin zamanının geldiğini düşünüyoruz" diye konuştu.
BM Güvenlik Konseyi'nin daimi temsilcisi olmayan Brezilya, Filistin devletini tanıyan ülkeler arasında yer alıyor.
ERDOĞAN: İSRAİL HALKIYLA SORUNUMUZ YOK
BM Genel Kurul çalışmaları kapsamında resmi temaslarını sürdüren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "İsrail halkıyla bir sorunumuz yok" dedi.
Başbakan Erdoğan Türkevi'ne girişi sırasında bir İsrailli gazetecinin, "İsrail halkı için ne düşünüyorsunuz" sorusunu, "Bizim İsrail halkıyla bir sorunumuz yok. Bizim sorunumuz kendiyle barışık olmayan yönetimlerdir" şeklinde yanıtladı.
Başbakan Erdoğan, İsrailli gazeteciye, "Uluslararası sularda yapılan vahşi katliamdan sonra, İsrail halkına değil, İsrail yönetimine söyleyecek sözüm var. Özür dileyecekler. Tazminat ödeyecekler. Bunun yanında tabii Gazze'ye olan ambargoyu kaldıracaklar. Yoksa bizim İsrail halkıyla bir sorunumuz yok. Sorun kendi içinde barışık olmayan İsrail yönetimiyledir. Bunun dışında söyleyecek bir şeyimiz yok" dedi.