Almanya'da Arap Baharı tartışması
Nürnberg Basın Kulübü tarafından, ''Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki Devrimler Türkiye'yi ve Avrupa İlişkilerini Nasıl Etkiler'' konulu açık oturum düzenlendi.
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-09-22 19:59:44
Oturuma AB adına Avrupa-Akdeniz Ortaklık Projesi'ni yürüten Erlangen-Nürnberg Üniversitesi Güncel Şark Araştırmaları Kürsüsü Başkanı Prof. Dr. Şefik Alp Bahadır, aynı üniversiteden modern Ortadoğu siyaseti ve tarihi kürsüsü eski başkanı Prof. Dr. Thomas Phillip ve Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mevlüt Yeni, konuşmacı olarak katıldı. Açık oturumu, Antalya'dan davetli olarak Nürnberg'e giden Türk gazeteciler de Alman gazetecilerle birlikte izledi
.
Oturumu yöneten Nürnberger Nachrichen Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Joachim Hauck, Arap dünyasındaki değişimde rolünü sorduğu Türkiye'nin, örnek ülke olmaya müsait olduğunu söyledi.
Türkiye'nin kendine güveninin giderek arttığını vurgulayan Hauck, ''Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Berlin'deki konuşmasında Türkiye'nin AB'ye girme isteğini tekrarlamıştır. Ülkesinin Arap dünyasındaki rolünün önemini vurgulayan Gül, AB'ye girme isteğini tekrarlayarak tüm dünyada yaşanan krizlere rağmen dünyada sağlıklı yapıya sahip iki ülke bulunduğunu, bunlardan birinin Almanya, birinin de Türkiye olduğunu söyledi'' dedi.
Prof. Dr. Şefik Alp Bahadır da Türkiye'nin son 9 yılda önemli reformlar gerçekleştirdiğini ve kendine güveninin arttığını belirterek, ''Türkiye'de, AK Parti iktidara geldikten sonra benim olacağını düşünemediğim birçok reform çok kısa sürede gerçekleşti. Bu da Türkiye'nin kendine olan güvenini artırdı'' dedi.
-''TÜRKİYE'NİN YAPTIĞI REFORMLAR ÖNEMLİ''-
Türkiye'nin bu reformları yaparken Arap dünyasına örnek olmayı amaçlamadığını belirten Bahadır, şöyle konuştu:
''Türkiye bu reformları Arap dünyasına örnek olmak için değil, kendi gereklilikleri için yapmıştır. İçerideki engelleme çabalarına rağmen bunlar yapılmıştır. Bu da ülkenin imajını güçlendirmiştir. Türkiye'nin AB tarafından oyalandığını da düşünürsek, menfi yönde etki yaptı. 'Arap baharı' denilen hareket ne kadar önemliyse, Türkiye'nin yaptığı reformlar da o kadar önemlidir. Türkiye kendi sorunlarını çözerken, Arap dünyasında yaşananlar tamamen tesadüftür. Tarihte böyle tesadüfler çok var.''
Başbakan Erdoğan'ın Libya ve Mısır'da yaptığı laiklik vurgusunun, Türkiye'nin Arap dünyasındaki rolünü olumsuz etkileyip etkilemeyeceği yönündeki soruyu yanıtlayan Bahadır, ''Erdoğan'ın vurgularının doğru anlaşıldığını sanmıyorum. Doğru tercüme edilmediğine de şahit oldum. Laikliğin Türkiye'de de çok doğru anlaşıldığını düşünmüyorum. Ama her halükarda Erdoğan'ın laiklik tartışmalarını Arap ülkelerinde başlatması da çok önemlidir'' diye konuştu.
Bahadır, AB'nin Türkiye gibi bir ortakla Arap dünyasında büyük bir etki kazanacağını sözlerine ekledi.
-''ERDOĞAN, İSLAMİ KESİMİ KARŞISINA ALDI''-
Prof. Dr. Thomas Phillip de Ortadoğu ve Afrika'nın her büyük güç tarafından idare edilmek istendiğini söyledi. ''Türkiye'nin Arap ülkelerindeki konumuna gelirsek, hepsinin pozitif gördüğü en önemli şey Türk dizileri'' diyen Phillip, bunun ötesinde Türkiye'ye bakışın farklı olduğunu ifade etti.
Arap ülkelerinin kendi iç yapılarının farklılığına değinen Phillip, şöyle konuştu:
''Örneğin tarihten gelen negatif bir miras, Osmanlı'dan gelen Türkiye'nin düşman bir ülke olarak görülmesidir. Erdoğan'ın Arap dünyasında gördüğü tepkiler ikirciklidir. Kendi sistemini önermesi tepki çekti. İslami ağırlıklı bir yönetim, özellikle asker kesiminin isteğidir. Erdoğan, laikliği önererek İslami hareketi tamamen karşısına aldı. İsrail'i donanmasıyla tehdit etmesi, Arap dünyasında saygınlık kazandırdı. Her ne kadar bu tepkinin Gazze ile ilgili olduğunu söylese de, İsrail'in Rumlar ile Akdeniz'de işbirliği içinde olmasını gözardı edemeyiz.''
Türkiye'nin yaşadığı bir başka ikilem daha olduğunu dile getiren Phillip, ''Avrupa, Türk hükümetini çok İslami olarak bulurken, Arap dünyası, laiklik önerisinden sonra fazla liberal bulmaya başladı'' dedi.
Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mevlüt Yeni ise Türkiye'nin sadece Arap dünyasında değil, Balkanlar ve Avrupa'da da önemli rol üstlenmeye başladığını bildirdi.
Bu gelişmenin altında dünyadaki krize rağmen Türkiye'nin ekonomik olarak büyümesi ve hükümetin yüzde 50 halk desteğine sahip olmasının yattığını belirten Yeni, Türkiye'nin ve Türk halkının AB konusunda eskisi kadar istekli olmadığını vurguladı.
''Türkiye'de eksen kayması varsa bunu Türkiye'nin dostları kaydırdı diye düşünüyorum'' diyen Yeni, son yapılan anketlerde Türk halkının AB'ye girme isteğinin azaldığının görüldüğüne değindi.
-''ARAP BAHARI ONE MINUTE İLE BAŞLADI''-
''Arap baharı''nın, Davos'taki ''One minute'' olayıyla başladığını savunan Yeni, ''Bu olaydan sonra birçok Arap ülkesinde Türkiye'yi ve Başbakan'ı destekleyen pankartlar, posterler, afişler gördüm. Yıllardır kendi liderlerinin söylemediğini Türkiye'nin söylemesi, ciddi bir umut oldu tabanda. Bu rol Türkiye'nin hem ekonomik hem sosyal gücünü daha da artırıyor'' dedi.
Yeni, Türkiye'nin Arap dünyasında güçlü olmasının, Avrupa'nın gücünü artıracağını dile getirirken, Avrupa'nın terörle mücadele konusunda Türkiye'ye yeterli desteği vermediğini belirtti.
Türkiye'de basın özgürlüğü konusunda sıkıntı olup olmadığı sorusunu da yanıtlayan Yeni, şunları kaydetti:
''Medya olarak biz de kendimize öz eleştiri yapmalıyız. Eski hükümetler döneminde de basınla ilgili sorunlar vardı. Ama bu hükümet İslami olarak değerlendirildiği için, sorunlar önem kazanıyor, eleştiriler artıyor. Hükümet zaman zaman küçük kazalar yapıyor. Ama bunları demokratikleşmenin ve gelişimin önünde bir engel olarak görmüyoruz.''
AA
SON VİDEO HABER
Haber Ara