Dolar

34,8687

Euro

36,6412

Altın

3.024,54

Bist

10.033,78

Ben daha doğruyum, ben daha çalışkanım!

Ankara İnanç Özgürlüğü Platformu yaptığı basın açıklamasında Türkiye'deki eğitim sistemindeki tek tip insan yetiştirme politikasını eleştirdi.

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-09-17 22:42:16

Ben daha doğruyum, ben daha çalışkanım!
Haber Merkezi/TIMETURK

Ankara İnanç Özgürlüğü Platformu’nun düzenlemiş olduğu 293. Hafta basın açıklamasında 11 Eylül ve 12 Eylül konuları ve Türkiye'deki eğitim sisteminin sorunları ele alındı.

Basın açıklamasının ayrıntıları: 

11 Eylül

Geçtiğimiz günlerde işgalleri meşrulaştırmak, Orta Doğu’yu Amerika’nın çıkarları doğrultusunda yeniden şekillendirmek için bahane edilen 11 Eylül’ün yıl dönümünü geride bıraktık. Etkilerini hala Afganistan’da, Irak’ta ve Orta Doğu’da gördüğümüz 11 Eylül, bir bilinmez olarak hala zihinleri kurcalamakta. İslamafobia düşüncesinin artması ve Müslümanların potansiyel terörist olarak görülmesi de 11 Eylül’ün sonuçlarından biridir. Amerika’ya karşı yapılmış bir saldırı olarak görülse de; 11 Eylül tamamen Amerika’nın çıkarlarına hizmet eden bir eylem olmuştur.

12 Eylül

Yine; ülkemizde etkilerini hala yaşadığımız 12 Eylül’ü de geri de bıraktık. Son yıllarda 12 Eylül mağdurlarının yaşadığı mağduriyetleri giderme noktasında yapılan iyileştirmeler, tamamen olmasa da hakların iadesi noktasında, az da olsa, mağdurları sevindirmiştir. Fakat bunu yeterli görmüyoruz. Daha fazla adım atılmalıdır. Ayrıca bu insanların mağduriyetine sebep olan darbeciler mutlaka yargılanıp, hesap sorulmalı ve darbe heveslilerinin bir daha darbeye teşebbüs etmelerinin önü kesilmelidir. Darbe zihniyetinin ve kalıntılarının tamamen ortadan kaldırılması ise, bireysel hak ve özgürlüklerin genişletildiği, insan onuruna yakışır hayat ve hukuk kurallarının sunulduğu yeni bir Anayasa ile mümkündür.

Andımız

Yeni Eğitim Öğretim yılı başladı. Gelecek neslimiz için hayırlı olsun. Gerçekten de geleceğimizi emanet edeceğimiz gençlik, yap boz tahtasına dönen Milli Eğitim politikaları sebebiyle bir yıl sonrasını tahmin edememektedir. Hedefsiz olduklarını her seferinde yüzlerine vurduğumuz çocuklarımız, hangi güvenle hedef seçecekler acaba? Aynı zamanda eğitim yuvaları olarak gördüğümüz okullarımız, devletin ideolojisinden de arındırılmalıdır.

Tek tip insan yetiştirme anlayışından vazgeçilmeli, eğitim kurumları ideolojik dayatmaların merkezi olmaktan çıkarılmalıdır. Devlet halkın diline, dinine, etnik kökenine saygı göstermeli; baskı ve dayatma görmeden yaşayabilmesini garanti etmelidir.

Çocukların öğrenim hakkı hiçbir gerekçeyle engellenemez. Farklı etnik kökenli çocukların da olduğu gerçeği göz ardı edilmemeli ve okullarımızda her sabah okutulan Andımız söylenmekten vazgeçilmelidir.

Palmer Raporu

Birleşmiş Milletlerde 20 Eylül’de; görüşülmesi beklenen, Filistin’in bağımsızlığının tanınması oylaması yapılacak. Bu tarih öncesinde Mavi Marmara için hazırlanan Palmer Raporunda yer alan İsrail’in Gazze ablukasını haklı gören kör ve sağır anlayışı şiddetle kınıyoruz. BM’n kuruluş amacını tekrar sorgulaması gerektiğini düşünüyoruz. Oyların Filistin lehine sonuçlanması için oylamaya katılan vicdan sahibi ve hukuka saygılı tüm ülkelere çağrıda bulunuyoruz. Her ülkenin, her milletin kendi kaderini kendisi belirlemesi gerektiğine inanıyoruz.
SON VİDEO HABER

Suriyeli çalıştıran esnaf şaşkın: 'Aha yabancılar da gitti!'

Haber Ara