Die Welt gazetesi "Yeni Halife" başlığıyla birinci sayfadan verdiği haberde, Osmanlıların zamanında Arap ülkelerini "ateş ve kılıçla fethettiği", Başbakan Erdoğan'ın ise bu ülkeleri günümüzde kameralar ve İsrail karşıtı söylemlerle fethettiği şeklinde görüş belirtti.
Erdoğan'ın "Arap baharını" yaşayan ülkelere yaptığı ziyaretinin ilk durağı olan Kahire'de, "İsrail'in, işlediği suçların cezasını çekmesi gerektiğini" söylediği ifade edilen haberde, Mısırlıların Erdoğan'ı büyük bir coşkuyla karşıladığı, Erdoğan'ın, Mısır'lı eski savunma bakanlarının portrelerinin yer aldığı duvarın önünden bir pop yıldızı gibi geçtiği kaydedildi.
Berliner Morgenpost gazetesi de, "Erdoğan Ortadoğu'nun prensi" başlığıyla yer verdiği haberde, binlerce Mısırlı'nın Erdoğan'ı karşılamak için havaalanına gittiği ve "Mısır, Türkiye el ele" ve "Erdoğan İsrail'den korkmuyor" şeklinde slogan attığını yazdı. Erdoğan'ın bir yıldız gibi karşılandığı ifade edilen haberde, Mısır'lı Halife Gaballa adlı bir gazetecinin, "O, kendisiyle oynanamayacak kadar güçlü ve gururlu bir adam. Cemal Abdül Nasır gibi gerçek bir lider" şeklindeki sözleriyle Mısırlıların duygularını yansıttığı kaydedildi.
Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi de, Mısır'da bir halk kahramanı gibi karşılanan Erdoğan'ın, Mısırlılara laik bir devlet kurmaları çağrısında bulunduğunu belirtti.
BAZI ALMAN POLİTİKACILAR RAHATSIZ
Bazı Alman politikacılar ise, Başbakan Erdoğan'ın yaptığı ziyaretlerden duydukları rahatsızlığı dile getirdi. Alman Hristiyan Demokrat Birlik Partili (CDU) Avrupa Parlamentosu Üyesi Elmar Brok, "Der Spiegel" dergisinin internet sayfasına yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Arap dünyasında bölgesel bir güç olma yolundaki çabasına şüpheyle baktığını belirterek, Erdoğan'ın Osmanlı İmparatorluğu gibi ülkesini bölgesel bir güç haline getirmek istediğini, artık AB'ye üye olma hedefini gütmediğini ve bölgedeki güvenilirliğini artırmak için İsrail ile yaşanan krizden faydalandığını savundu.
Alman Hür Demokrat Parti'li (FDP) Avrupa Parlamentosu Üyesi Alexander Graf Lambsdorff da, Türk hükümetinin yön değiştirdiğini ve AB hevesinin azaldığını iddia etti.
Alman Yeşiller Partisi'nin Avrupa Parlamentosu Grup Başkanı Daniel Cohn-Bendit, Türkiye ve İsrail arasında yaşanan krizin sorumlularının sadece Ankara'da aranmasının yanlış olduğunu belirterek, Erdoğan'ın tavırlarını kabul edilemez ve siyasi olarak tehlikeli bulduğunu, ancak İsrail'in inatçı tavrından dolayı bunun da anlaşılır olduğunu ifade etti. "Erdoğan kırgın" diyen Cohn-Bendit de, Türkiye için AB üyeliğinin artık bir perspektif olmaktan çıktığını savundu.
Almanya Başbakanı Angela Merkel ile Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin, Türkiye'nin AB'ye üye olması için hiç bir şey yapmadığına da dikkat çeken Cohn-Bendit, AB'nin uzun zamandan beri Türkiye'nin Avrupa'ya entegre olmasını reddettiğini ve böylece Erdoğan'a, Arap ülkelerinde "bölgesel bir güç olma kartını oynamaktan başka seçenek bırakmadığını" kaydetti.