Gideon Levy *
Şok dalgalarının gelmesi zaman aldı ancak şimdi geliyorlar ve çok büyükler. Her gün yeni tehlikeler içeriyor. Bazıları İsrail'in eylemlerinin, saldırganlığının, coşkusunun, kendini beğenmişliği ve umursanmazlığının sonuçları: Bölgede daima kabul gören iki ülke Türkiye ve Mısır, İsrail ile ilişkilerini yakıyor. Birincisi bir hükûmet kararıyla diğer ise öfkeli çeteler nedeniyle oluyor.
Kutsal Hannuka zamanında, İsrail savunma güçleri Gazze ve savunmasız halkına saldırdı.
İsrailliler, savaşı İstanbul ve Kahire'deki insanlar gibi televizyonlarında görmediler. İstanbul ve Kahire dâhil dünyanın her yerinde yayımlanan en korkunç görüntüler, burada bizden saklandı.
O zaman yaptıkları tek şey, ölen (pek çok) Filistinlinin ve (birkaç) İsraillinin sayısını tutmaktı ve bu nedenle operasyon çok büyük bir askerî hatta ahlaki başarı olarak görüldü.
Ancak bu tam bir başarısızlıktı. Mısır ve Türkiye'de şimdi olanlar, Dökme Kurşun Operasyonu'nun borç bakiyesine eklenmelidir. Tabii ki olanların hepsi Dökme Kurşun yüzünden değil. Öncesinde yeşeren İsrail düşmanlığının da etkisi var ancak Dökme Kurşun, dünyanın büyük bir bölümünün İsrail'e karşı tutumunda değişiklik yaratan bir dönüm noktası oldu.
Hepsi İsrail'in suçu da değildi. Ancak önceki ve hâlihazırdaki hükûmet, gerilimlerin azaltılması adına çok az, artırılması adına çok şey yaptı. Türkiye ile ilişkilerdeki bozulma hiç şüphe yok ki Dökme Kurşun Operasyonu'ndan sonra başladı.
Kahire'deki İsrail Büyükelçiliğine saldırılar ilk olarak geçen ay beş Mısırlı askerin İsrail askerlerince öldürülmesinin ardından geldi ancak İsrail'in Türkiye ile bozulan ilişkileriyle alevlendi.
Ama Türkiye'nin İsrail ile bütün ilişkilerini kesmesi hâlinde Mısır'ın da buna seyirci kalamayacağı geçen haftadan belliydi.
Haaretz, İsrail, Tercüme: BYEGM