Türkiye terörle nasıl mücadele edemedi?
İşte Türkiye'nin 30 yıldır boğuştuğu terörle nasıl mücadele edemediğinin okuyanları dehşete düşürecek ayrıntıları...
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-09-08 08:47:20
Kamuoyu bir yandan terörle mücadelede nerede hata yaptığımızı tartışırken bir yandan da PKK terörünün nasıl bitirileceği sorusuna cevap arıyor. İşte bu noktada istifa eden eski Genelkurmay Başkanı Org. Işık Koşaner'in internete düşen ses kaydındaki itiraflarına daha detaylı bakmak gerekiyor.
Heron'lar teröristlerin kâbusu. Ancak Türkiye sahip olduğu 13 İHA’dan sadece birini uçurabiliyor. Üstelik bir tanesi bile silahlı değil...
Tespit edilen teröristlere yönelik operasyon izni için 7 basamaklı sistem var. Bu zincir ancak iki saatte sonuçlanabiliyor...
30 kişilik terörist grup görüldü. Ancak Org. Iğsız misafir olduğu için bu bilgiyi dönemin Genelkurmay Başkanı Org. Başbuğ’a zamanında iletemedi. Teröristler kaçtı...
Koşaner bir grup subaya yaptığı değerlendirmelerde, emir komuta birliğinin sağlanamadığını Heronların koordineli kullanılamaması nedeniyle baskınlar yendiğini, karakolların ve mevzilerin adeta baskın yenilsin diye inşa edildiğini, çatışmalarda kendi askerimizi vurduğumuzu itiraf ediyordu.
Bu itirafların detaylarına baktığımızda şok edici gerçekleri görmek mümkün. Özellikle de insansız hava araçlannın kullanımında. Terörle mücadelede hem karargah hem de sahada görev alan kişilerle ve uzmanlarla yaptığımız görüşmelerde ortaya çok önemli noktalar çıktı.. Atılması gereken adımlar, yapılması gereken düzenlemeler var.
13 İHA'DAN SADECE 1'İNİ UÇURABİLİYORUZ
Şu anda Türkiye'nin elinde 13 İHA bulunuyor. TSK'nın envanterindeki 10 adet operatif İHA (Heron-Gözcü), Hava Kuvvetleri'nin sorumluluğunda bulunuyor. 3 adet Taktik İHA (Raket) Kara Kuvvetlerinin sorumluluğunda. Ayrıca her gün bir adet Predatör de ABD ile istihbarat paylaşımı kapsamında Irak'ın kuzeyinde uçuyor ve edilen görüntüler Genelkurmaya iletiliyor.
Hava Kuvvetleri'nin elinde 10 adet Gözcü olmasına rağmen şu anda 10 İHA'dan 5 tanesi faal. Yer sistemleri ise Batman, Gürvil ve Yüksekova'da kurulu. Aynı anda havada 3 tane tutabilmek mümkün ancak lojistik nedenlerle 2si havada kalabiliyor. 'Gözcüler, 600 saat uçtuktan sonra motorlarının bakım zamanlan geliyor. Bir uçak günde 24 saat esasına göre sürekli uçtuğunda 25 gün sonra motorunun İsrail'e bakıma gitmesi gerekiyor. Ortalama 10 uçağın 4 tanesi motor bakımına girdiği için kullanılamıyor. Bakım süresi ortalama 4 ay sürerken, İsrail yaşanan gerilimler nedeniyle bu süreyi sürekli maksimum düzeyde kullanıyor. Kalan 6 İHA'nın uçuş sürelerinin 25 gün gibi kısa zaman diliminde dolmaması ve bakıma gidenlerin dönebilmesi için sadece tek İHA havada tutuluyor ve sürekli değiştiriliyor. Günde sadece bir adet İHA'nın uçurulması na devam edilse bile Ocak 2012'de uçaklar kullanılamaz hale gelecek. Bu da çok ciddi bir kriz demek. Bu tehlike nedeniyle Hava Kuvvetleri Komutanlığı ağustos ayında bir emir yayınlayarak uçak motorlarında ve yer kontrol istasyonlannda meydana gelen arızalar nedeniyle İsrail firmasının da (İUP) tavsiyesiyle Gözcü uçuşlarının bir süre durdurulması kararını aldı.
Sorunun çözümüne yönelik ilk seçenek İsrail firmasıyla motor bakım sürecini kısaltmaya yönelik tedbirlerin geliştirilmesi gündemde. Ancak son günlerde tırmanan kriz nedeniyle bu seçenek giderek zayıflıyor. Bu olmadığı takdirde motor bakım veya üretim faaliyetinin milli imkanlar ile karşılanması ve sürecin kısaltılması öngörülüyor.
UÇUŞLAR BİR AYDIR YAPILMIYOR
Fakat bu yöntemin de zaman açısından uzun süreceği tartışmasız. Kara Kuvvetleri'nin elinde ise 'Raket' tabir edilen 3 adet İHA var. Bunlardan birisi geçtiğimiz ay kaza geçirdi ve kanadı parçalandı. Uçuşlar ağustos başından bu yana durdu. Bu konudaki bir diğer handikap 'Raketlerin uçurulduğu alanla ilgili.
Kara Kuvvetleri raketleri uçabildiği dönemde, daha çok 3'üncü Ordu Ko-mutanlığı'nın bölgesinde kullanıyor. Yani 2. Ordu alanında bir katkısı olmuyor...
Tek predatör 10 İHA’ya bedel
Predatör dünyanın en etkili İHA’sı olarak kabul ediliyor. Uydu üzerinden kontrol edilen bu uçaklar güçlü silah donanımlarıyla dikkat çekiyor. Erdoğan- Obama görüşmesinden sonra istihbarat paylaşımı kapsamında her gün bir Predatör Irak’ın kuzeyinde Türkiye’nin planlamasına göre uçuyor. Her gün ortalama 17 saat uçan Predatör’ün çok etkili kullanıldığı vemaksimumiki günde bir terörist tespiti yaptığı belirtiliyor. Uzmanlara göre bir Predatör’den 10 İHA’dan fazla verim alınıyor.
Türkiye’nin 10 Gözcü’ye karşın sadece 5 adet yer kontrol istasyonu bulunuyor. Bu istasyonlardan ancak 200 km’ye kadar kontrol sağlanabiliyor. ABD’liler ise Predatör’leri uydu üzerinden yönlendiriyor. Kontrol istasyonları Amerika’nın batı yakasında uçak pisti ise Irak’ta. Yani her şekilde tercih edilmesi gereken sistem Predatör’dü.
7 basamaklı akıl almaz BiR SiSTEM
TSK’daki teşkilatlanma harp silah araçlarının etkin kullanılması bakımından büyük sorun. Bu sorunun terörle mücadelede kendisini nasıl gösterdiğini anlamak için emir komuta zincirinin işleyişine bir göz atalım:
1) İnsansız hava araçları yani Heron’lar, yerde bir hedef tespit ettiğinde süreç başlıyor. Bu hedefin terörist olduğunu anlayan izlememerkezi 2. Ordu (Malatya) Karargahı’na haber veriyor.
2) Eğer uçak talebi olursa bunu ‘gereği için’ Genelkurmay Başkanlığı’na ve hazırlık yapılabilmesi için de ‘bilgi olarak’ 2. Hava Kuvveti Komutanlığı’na (Diyarbakır) gönderiyor.
3) Genelkurmay Başkanlığı’nda Harekât Başkanı 2. Başkana, 2. başkan da Genelkurmay Başkanı’na uçak kullanılabilmesi için arza çıkıyor.
4) Aynı anda konu 2. Kuvvet Komutanlığı tarafından Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na bildiriyor ve Genelkurmay’ın emri bekleniyor.
5) Genelkurmay Karargâhı’ndaki yetkili, durumu ‘vur emri’ için Genelkurmay Başkanı’na bildiriyor.
6) Genelkurmay Başkanı onay verdiği an uçak kalkıyor. Dolayısıyla karar sürecinin tıkanıklığı Genelkurmay Başkanlığı’nda karar almada yaşanıyor. İstek-destek sürecinde talepmakamı olan 2. Ordu talebi Hava Kuvvetleri’nden değil Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapıyor, Genelkurmay Başkanlığı’nın Hava Kuvvetleri’ne emir vermesi bekleniyor.
7) Taktik seviyede ise baskına uğrayan veya çatışmaya giren birlik kendi süreçleri uzun olduğundan doğrudan Batman’daki İHA filosunu arayıp talepte bulunuyorlar. Batman İHA’yı 2. Kuvvet’in izni ile çatışma bölgesine göndermek istiyor ancak çatışan birliğin talebi henüz 2. Ordu’ya ulaşmadığından 2. Ordu İHA’nın kendi istediği bölge dışına çıkmasına müsaade etmiyor. Dolayısıyla Işık Koşaner‘in ses kaydında bahsettiği ‘olaylara geçmüdahale ediyoruz’ durumu gerçekleşiyor.
Yedi basamaklı bu sistem, ortalama 2 saatte sonuçlanabiliyor. Arazide yürüyen bir terörist 2 saat sonra konumunu, pozisyonun değiştirmiş oluyor ve hedeflemede problemler yaşanıyor. Yani görüntüsünü tespit ettiğimiz teröristlerimevcut teşkilat yapısından dolayı vuramıyoruz. İhtiyaç birmakama ait, o ihtiyacı karşılayacak imkanlar da başka birmakama. İhtiyaçmakamı ile hava imkanını kullanacakmakamın aynı olması gerekiyor.
Yani 2. Ordu Komutanı’na, 7. veya 8. Jet Üs Komutanlığı’na tespit edilen teröristi anında vurma yetkisi verilmeli. İştemüşterek komutanlık bu demek. Bir harekât için neye ihtiyaç varsa, o ihtiyaçları karşılayacak imkanları aynı komutanlık altında toplamak anlamına geliyor. ABD ve Avrupa’nınmodern ordularının yöntemi bu.
Dünya ‘Müşterek Komutan’lığa’ geçti
Türk ordusu 723 bin kişilik devasa yapısıyla dünyanın sayılı güçlerinden birisi. Fakat yapılanması soğuk savaşmantığına göre yapıldığı için fazlasıyla hantal. O yüzden rakamsal küçülmelerden ziyade yapısal düzenlemelere gitmek gerekiyor.
Türkiye’nin güçlü bir orduya ihtiyacı olduğu bölge itibariyle tartışma götürmez. Dünya çoktan ‘müşterek komutanlı’ğa geçti. TSK’nın teşkilatlanmasının süratle gözden geçirilmesi gerekiyor. ABD ve Avrupa’daki silahlı kuvvetlerin yapısı bunun için bir rehber. Dünya ordularında artık kara kuvvetleri, deniz kuvvetleri ve hava kuvvetlerinin ayrı ayrı gruplandırılması dönemi bitti. İçerisinde ihtiyaca göre her kuvvetin bulunduğu ve tek komutanlık altında yönetilen ‘müşterek komutanlık’ dönemi başladı, hemde uzun zamandır başarıyla uygulanıyor.
HIZLI TEMiN PROBLEMİ
İkinci ana yanlış, terörle mücadele için gerekli harp silah araç gereçlerinin süratle temin edilememesi. Terörle mücadelede en etkin silahlardan biri taarruz helikopteri, diğeri de İHA. Türkiye 1990’lı yılların başından beri taarruz helikopteri peşinden koşuyor. Para ve alım için planlama mevcut. Ancak halen bu helikopterler alınamadı. Bu zaman kaybı, satın alma yöntemlerindeki eksiklik, yanlışlık veya hantallıktan mı, yoksa özellikle savunma sanayiindeki bazı makamlarda oturanların bilinçli ya da bilinçsiz tavırlarından mı? Bunun analiz edilip hesap sorulması gerekiyor.
Hata nerede yapılıyor?
Terörle mücadelede 27 yıldır çok sayıda yöntem denendi ve bunların hepsi belli yönlerden eleştirildi. Şu aşamada yapılması gereken ise eleştirilerden ziyade doğru yöntemin uygulanabilmesi için yapılması gerekenleri tespit etmek. PKK’yla mücadelede TSK’nın ayağını bağlayan, bugüne kadar yapılan iki önemli hata var:
1) Klasik harbe göre teşkilatlanmış, İkinci Dünya Harbi’ne göre düzenlenmiş ve ona göre silahlanmış bir orduyla terörle mücadele yapıyoruz.
2) Terörle mücadele için gerekli harp silah, araç ve gereçlerini süratle temin edemiyoruz.
Komutanın misafiri vardı, uçak talebi gecikti
Org. İlker Başbuğ’un Genelkurmay Başkanı, Org. Hasan Iğsız’ın 2. Başkan olduğu dönemde 20-30 civarında terörist, arazide oturmuş vaziyette ders dinlerken tespit edildi. Görüntü ve ve fotoğraflar Org. Iğsız’a acil olarak iletildi ve Genelkurmay Başkanı’ndan hava gücünün bu hedefe karşı kullanılması yönünde izin istendi. Ancak Org. Iğsız, ziyaretçisi bulunması nedeniyle konuyu Org. Başbuğ’a zamanında arz edemedi. Org. Işık Koşaner’in ses kaydında bahsettiği Hantepe’deki skandal ise canlı canlı gerçekleşmişti.
Baskında teröristlerin saldırısı canlı olarak harekat merkezlerinde izlenmiş, hava gücü kullanımı için 6 saat boyunca Genelkurmay’dan talepte bulunulmuş ancak gerekli izin alınamamıştı. Oysa sistem işlese uçaklar istenilen zamanda istenilen yerde olabiliyorlar. Ani isteklerde ise havada uçak mevcutsa istenilen yere yönlendiriliyor ve en geç 15 dakika içinde olaya müdahale edebiliyor.
Nitekim 19 Ağustos 2011’de Dağlıca’da bu yaşandı. Uçaklar olaya acil müdahale edince ikinci Dağlıca baskını önlenmiş oldu. Eğer talep geldiğinde uçaklar yerde ise de 15 dk içinde kalkar ve bölgenin uzaklığına göre 30-40 dk içinde olaya müdahale edebilir.
Bugün
Haber Ara