Bahreyn Büyük elçiliği önünde bir araya gelen Mazlumder, İHH ve Bab-ı Ali vakfında bir gurup "Katil Kral Türkiye'den Defol" "Bahreyn Halkı Yanlız değildir." sloganları attılar.Eylem sonunda Kral Abdullah ve Kral Hamad İsa Al-Halife'nin posterlerini yakan gurup olaysız bir şekilde dağıldı.
Grup adına basın açıklması okuyan Mazlumder Ankara Şubesi Sekreteri Üzeyir Yiğit; "özellikle Suriye'de kalem oynatan yazarların ve aydınların katil birkralın ülkemizde olmasından rahatsız olduklarını bildirien yazılar yazmasını beklediğini söyledi." ayrıca basın metnindede Arap ayaklanmalarında ilk kez "temayülün dışında AK Parti hükümeti zalim bir iktidarı karşısına değil yanına almıştır, umarız bunun önemli bir gerekçesi vardır." dedi.
Basın açıklamasının tam metni:
KATİL BİR KRALI TÜRKİYE'DE GÖRMEK İSTEMİYORUZ
Arap diktatörlerin baskıcı tutumlarına karşı başlayan halk ayaklanmalarında, geçtiğimiz Şubat ayından bu tarafa sivil duruşunu hiç bozmayan, başladığı günden itibaren halkın sokaklarda olduğu bir ülkedir Bahreyn
Bahreyn, diğer Arap ülkelerinin tersine, halkın ayaklanmasının başlaması ile birlikte Arabistan ordusu tarafından işgal edilmiştir. Bölge ülkeleri ve uluslar arası emperyalist devletler, diğer ülkelerde diktatörlerin devrilmesi için halklara çeşitli yardımlarda bulunmasına karşın Bahreyn’de bütün bu dengeler halkın karşısında olmuştur.
Bahreyn halkı, sadece Kral Hamad Bin İsa El-Halife’ye karşı değil, Suudi krallık komutasında Arap körfez ülkeleri birliğine ve bütün emperyalist güçlere karşı silaha ve şiddete bulaşmadan sivil bir baş kaldırış gerçekleştirmektedir.
Olayların başladığı günden bu tarafa, yüz kişiye yakın sivil gösterilerde ve zindanlarda hayalarını kaybetmiştir. Yine yüzlerce kişi zindanlarda tutuklu bulunmaktadır yada kayıptır. Ramazan bayramında olayların kesintisiz devam ettiği Bahreyn’in başkenti Manama da polis göstericilere aşırı sert müdahale etmiş ve 14 yaşında bir genç yakın mesafeden başına isabet eden gaz bombasından ötürü hayatını kaybetmiştir.
Kukla kral El- Halife ülkesini, Şubat ayında başlayan ayaklanmalara karşı yabancı askerlerin müdahalesine açan ilk kişidir. Körfez birliği adı altında ülkeye havadan ve karadan saldıran yabancı askerler çok sayıda kadına tecavüz etmiş, sayıları binleri bulan ve Arabistan cezaevlerine sevk edilen Bahreyn halkına işkenceler edilmiştir.
Şiddetin dağınık olduğu bölgede, sivil toplum tarafından Bahreyn olayları ülkemizde gereken ilgiyi görmemiştir. Ama bölgede etkin olan Hükümetin ve devletin zirvesinin Libya olaylarında, Mısır olaylarında, Tunus ve Suriye olaylarında halkın yanında duran ve zalim yöneticilere açıktan sert tavır koyan kimliklerini, Bahreyn ve Yemen de neden bastırdıklarına anlam veremediğimiz gibi
Bahreyn’in Zalim ve halkını başka ülkelere ezdiren korkak kralın emperyalist batılılar gibi ülkemiz tarafından da korunduğunu görmek bizleri aşırı şekilde üzmüştür.
Şimdi soruyoruz.
Bahreyn, bölgede ABD yerleşik güçlerinin en önemli kışlası durumundadır. Türkiye hükümeti ABD çıkarları için mi bu zalim kralı ülkemizde ağırlamaktadır?
Arap baharlarına şekil veren Türkiye hükümeti Bahreyn için reyini yine zalimden yana mı kullanacaktır?
Libya’da olaylar devam ederken muhaliflerin üssü Bingazi’yi ziyaret eden Sayın Davutoğlu’nun halk taraftarı tavrı, Bahreyn konu olunca neden farklı olmaktadır?
Bu sorularımızı çoğaltabiliriz. Biz Mazlumder olarak; ezilen mazlumların yanında olacağımızı yeniden beyan ettikten sonra, zalimlere karşı ve aynı zamanda zalime ve zulme rıza gösteren devletlere karşı da, sesimizi var olduğu müddetçe haykıracağımızı ve bu zulümlerin takipçisi olacağımızı, bağımsız kimliğimizle dünya halklarına duyuracağımızı beyan etmekteyiz.
Üzeyir YİĞİT
Mazlumder Ankara Şube Sekreteri
