Mavi Marmara baskınında 9 Türk'ü katleden İsrail'den beklenen özür 15 aydır gelmeyince Türkiye B planını devreye soktu. Ankara, İsrail'e, diplomatik, askerî ve hukukî müeyyideler uygulayacak. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, 5 maddelik tedbir paketini "Artık, İsrail hükümetinin, bedel ödemesinin vakti gelmiştir." sözleriyle açıkladı. Buna göre, diplomatik ilişki 2. kâtip seviyesine indi. İsrailli bütün diplomatlar ülkelerine dönecek; sadece 2. kâtip kalabilecek. Büyükelçi Gaby Levy ile yardımcısı Ella Afek, çarşambaya kadar Türkiye'yi terk edecek. İsrail'le tüm askerî anlaşmalar askıya alındı. Türkiye, Doğu Akdeniz'de seyrüsefer serbestisi için önlem alacak. Bu, donanmanın operasyon dahil her türlü güvenlik tedbirine başvurması anlamına geliyor. İsrail'in Gazze'ye uyguladığı abluka Uluslararası Adalet Divanı'na taşınacak. Katledilen 9 Türk'ün ailesi ile mağdur olan yabancıların Türkiye ve uluslararası mahkemelerde açacağı davalara destek verilecek. Kararlar Tel Aviv'de büyük yankı uyandırırken İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, kurmaylarını toplantıya çağırdı. Başbakanlık'tan bir yetkili baskından duyulan üzüntüyü dile getirirken, özür dilenmeyeceğini söyledi.
TTürkiye, tedbir paketini, BM Soruşturma Komisyonu raporunun Amerikan basınına sızmasının hemen ardından açıkladı. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, çarşamba günü Zaman'a yaptığı açıklamada İsrail'e "BM raporunun duyurulacağı gün (özür konusunda) bizim için son gündür. O tarihe kadar özür gelmezse B planını devreye sokacağız." ültimatomu vermişti. New York Times gazetesinin raporu yayınlamasından sonra Libya toplantısı için Paris'te bulunan Ahmet Davutoğlu hemen BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon ile temas kurdu. BM Genel Sekreteri, raporu henüz kendisinin bile görmediğini söyledi. Paris'ten AB toplantısı için Polonya'ya gitmesi öngörülen Bakan Davutoğlu, ani bir kararla Ankara'nın yolunu tuttu, öğle saatlerinde basın toplantısı düzenleyerek Türkiye'nin yaptırımlarını açıkladı. Davutoğlu, bütün medeniyetlerin savaşın dahi belirli kurallara bağlanması için 'adil savaş' kavramını geliştirdiğini anlatarak sivillerin katledilmesinin hiçbir şartta kabul edilemeyeceğini dile getirdi. Barış zamanı uluslararası sularda gerçekleşen bu saldırının savaş suçu olduğuna dikkat çeken Bakan, "Hiçbir devlet, hukukun üstünde değildir. Sivil insanları katledenler, insanlığa karşı suç işleyenler er ya da geç adalet önüne çıkmakta ve yargılanmaktadır." diye konuştu.
Davutoğlu, İsrail'den gelen talep üzerine iki ülke arasında 4 tur müzakere gerçekleştiğini ifade ederek, "Ülkemizin özür ve tazminat taleplerimizi karşılayan anlaşma metinleri üzerinde birkaç kez mutabakat oluştu." dedi. Bakan, BM raporunun içeriğini de anlattı. Rapordaki, Gazze'ye yönelik olarak İsrail tarafından uygulanan insanlık dışı ablukanın hukuka uygun olduğu iddiasına tepki göstererek, ablukayı tanımadıklarını vurguladı. Cenevre'deki BM İnsan Hakları Konseyi'nin alanlarında uzman hukukçulardan oluşan Veri Toplama Misyonu, Gazze ablukasının uluslararası hukuka aykırı olduğunu açık bir biçimde ortaya koymuştu. Davutoğlu, "Hal böyle iken, raporu hazırlayan Panel'in başkan ve yardımcısının, kendilerine verilen yetkileri aşmak suretiyle, farklı ve son derece tartışmalı birtakım görüşler ileri sürmelerinin, hukuki olmaktan ziyade, birtakım siyasî saiklere dayandığı anlaşılmaktadır." diye konuştu. İsrail'in kendisine tanınan bütün fırsatları heba ettiğini kaydeden Bakan, "Artık İsrail hükümetinin kendini uluslararası hukukun üzerinde gören, insanlık vicdanını hiçe sayan gayri meşru eylemlerinin sonuçlarına katlanmasının ve bir bedel ödemesinin vakti gelmiştir." dedi.
Davutoğlu'nun açıkladığı tedbirlerden Uluslararası Adalet Divanı'na gitmek için iki ülkenin ortak başvurusu ya da BM'deki prosedürlerinin ardından tek taraflı "tavsiye kararı" için durum tespiti için Divan'a başvuru gerekiyor.
İsrail büyükelçisi TV'den duydu
İsrail'in Ankara'daki büyükelçisi Gabi Levi, Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin 2. katip düzeyine indirildiğini ve kendisinin de Çarşamba gününe kadar ülkeyi terk etmesi gerektiğini Davutoğlu'nun basın toplantısı ile öğrendi. İki ülke arasındaki ilişkiler 1980 yılında İsrail'in Kudüs'ü başkent ilan etmesinden sonra da 2. Katip düzeyine düşürülmüştü. Bu arada Türkiye'nin Kudüs'teki Başkonsolosluğu'nda herhangi bir değişikliğe gidilmeyecek. Tel Aviv'deki elçilikten bağımsız olan Kudüs temsilciliği, Türkiye'yi Filistin nezdinde temsil etmeye devam edecek.
İŞTE, 5 MADDELİK EYLEM PLANI
1- Türk İsrail arasındaki tüm ilişkileri ikinci katip seviyesine indirildi. Büyükelçimiz geri çekiliyor. Tüm İsrailli görevliler başta büyükelçi Gaby Levy olmak üzere en geç çarşamba günü ülkelerine dönecek.
2- İsrail ile Türkiye arasındaki askeri anlaşmaların tümü askıya alınmıştır.
-3- Doğu Akdeniz'de en uzun kıyısı olan sahildar devlet olarak Türkiye seyrüsefer serbestisi için gerekli gördüğü her türlü önlemi alacak.
4- İsrail'in saldırısında mağdur olan ailelere uluslararası platformlarda hukuki destek sonuna kadar verilecektir.
5- Türkiye İsrail'in Gazze'ye uyguladığı ablukayı tanımamaktadır. Ablukanın Uluslararası Adalet Divanında incelenmesini sağlayacaktır.
Büyükelçi tatilde
Ekim ayı itibarıyla görev süresi dolacak olan İsrail'in Ankara Büyükelçisi Gabby Levy, tatilini geçirmek üzere ülkesinde bulunuyor. İsrailli yetkililer, Levy'nin görev süresinin bir kaç gün önce sona erdiğini ve Türk meslektaşlarına veda ettiğini açıkladı.
DİPLOMATİK VE HUKUKİ TAARRUZ
Yaptırımlar bununla da sınırlı olmayacak. Buna göre, Davutoğlu'nun açıkladıklarının yanısıra Ankara'nın Tel Aviv'e yönelik yaptırımları diplomatik, ekonomik ve askeri olarak üçe ayrılıyor. Bu önlemler şöyle olacak:
DİPLOMATİK ÖNLEMLER
- İsrail'in Ankara Büyükelçisi Gabby Levy'nin ardından bir büyükelçi atamasına Türkiye izin vermeyecek. Atama için gerekli olan agreman (onay) verilmeyecek. 2. katibin üzerindeki diğer atamalara da aynı şekilde agreman sağlanmayacak.
- İsrail'in başta NATO olmak üzere, uluslararası organizasyonlar ile ortak çalışma yapmasına izin verilmeyecek. Ankara Tel Aviv yönetiminin organizasyonlara katılma istemlerinin tümünü veto edecek.
MALİ ÖNLEMLER
- İsrail şirketleri Türkiye'de çok sayıda ihaleye girebiliyordu. Artık, İsrailli şirketler kırmızı listede yer alacak. Hiçbir şirket kamu ihalelerine sokulmayacak.
- Halihazırda Türkiye'deki kamu kurumlarıyla iş yapan şirketlerin sözleşmeleri ise yenilenmeyecek.
- Mali önlemlerden kültürel faaliyetler de etkilenecek. Tiyatro, sinema ve benzeri devlet destekli projelere bundan sonra hiçbir mali katkı sağlanmayacak.
ASKERİ ÖNLEMLER
- Türkiye, kendi yaptığı tatbikatlara İsrail'i çağırmak bir yana, bu ülkenin yer aldığı askeri unsurların hiçbirinde yer almayacak. Tatbikatları düzenleyen ülkelere, ya İsrail ya biz denilecek.
- Mavi Marmara baskını sonrası kapatılan askeri hava sahası, tamamen kısıtlanacak. Bu konuda uluslararası organizasyonlara da bilgi verilecek.
BM: Mavi Marmara baskını aşırı, Gazze ablukası ise yasal
BM Soruşturma Komisyonu'nun 150 sayfalık Mavi Marmara raporunda öne çıkanlar:
- İsrail'in, abluka bölgesine uzak bir mesafede önceden uyarmadan böyle bir güçle gemilerin kontrolünü alma kararı 'aşırı ve mantıksızca.'
- İsrail'in Gazze Şeridi'ne uyguladığı abluka ise uluslararası hukuk açısından yasal.
- Türkiye ve İsrail'in, 'ilişkilerini Ortadoğu'daki istikrarın lehine düzelterek', tam diplomatik ilişkilerini yeniden ele almaları gerek.
- Mavi Marmara'ya çıkan İsrail komandoları, 'bir grup yolcunun organize ve şiddetli direnişiyle' karşı karşıya kaldı, bu nedenle kendilerini korumak için güç kullanma ihtiyacı içine girdi.
- İsrail, üzüntüsünü açıklamalı, tazminat ödemeli.
- 'Mavi Marmara', 'donanma ablukasını aşma girişimiyle sorumsuzca hareket etti', Mavi Marmara'nın organizatörleri, özellikle İHH'nin amaçları, gerçek niteliği ve güdüsü hakkında ciddi soru işaretleri var.Türkiye hükümeti, 'Mavi Marmara'nın organizatörlerini İsrail güçleriyle karşı karşıya gelmekten kaçınmaya ikna etmeye çalıştı, ancak 'daha fazlası yapılabilirdi.'
İsrail, geri adım atmıyor
İsrail, Türkiye'nin Mavi Marmara baskını ile ilgili olarak BM raporunun basına sızmasının ardından ilişkileri askıya alma kararına rağmen özür konusunda geri adım atmayacağını açıkladı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Ankara'nın 5 maddelik misilleme kararını açıklamasının ardından kurmaylarını topladı. Bakanlarına konunun hassasiyeti sebebiyle Türkiye ile ilişkiler konusunda konuşmamaları talimatı verdi. Ancak isminin açıklanmasını istemeyen İsrailli bir başbakanlık yetkilisi, baskın sırasında meydana gelen hayat kaybından üzgün olduklarını ancak Türkiye'den özür dilenmeyeceğini söyledi. Yetkili, "İsrail, her ülke gibi, vatandaşlarını ve askerlerini koruma hakkına sahiptir." dedi.
İsrail milletvekili Michael Ben-Ari de bütün sonuçlarına katlanarak Türkiye'yi düşman devlet ilan etmenin zamanının geldiğini söyledi ve Türk diplomatları 'evine gönderme' çağrısı yaptı. İsrail Parlamentosu'nun önde gelen Arap asıllı milletvekilleri ise Türkiye'ye destek verdi. Özgür Gazze Filosu'na katıldığı için İsrail yönetiminin tepkisini çeken Hanin Zuabi, Türkiye'nin attığı adımın "İsrail'in insan hayatına karşı sürekli saygısızlığına karşı doğru bir cevap olduğunu" söyledi. Birleşik Arap Listesi Ta'al'in Başkanı Ahmet Tibi de, "Bugünlerde öldüren bedelini ödüyor. Nihayetinde İsrail'in kibri, İsrail hükümetlerinin en aşırı ve en kibirli özrüne yol açacak." diye konuştu. Gazze Şeridi'nde yönetimi elinde bulunduran Hamas Hareketi de Türkiye'nin İsrail'le diplomatik ilişkilerin düzeyini indirme kararını memnunlukla karşıladı.
Zaman ve Akşam