Haber Merkezi / TİMETURK
Yüce Yaratıcı'nın (cc), rahmetini kullarına bol bol dağıttığı Ramazan bugün veda ediyor. Yarın (salı günü) bayramı idrak edecek gönüllerde, kutlu aydan ayrılmanın hüznü yaşanıyor.
Bu mübarek ay bütün güzelliğiyle bizleri sarmaladı.Nefsimizde, evimizde, camilerimizde, her yerde bunları hissettik. Sofralarımız bereketlendi. Okuduğumuz Kur’an hatimleri evlerimizi harabe olmaktan kurtardı. Hanelerimiz nurla doldu. Ruhlarımız günahların kir ve paslarından arınarak güzelleşti. Manevi duygularımız ziyadeleşti.
Hazreti Peygamber efendimizin buyurduğu gibi Ramazan ayı rahmet ve mağfiret ayıdır. Kul olarak bizlerin yıl içinde dünyevi hırs ve meşguliyetlerle işlemiş olduğumuz günahlardan kurtulacağımız bir aydır. Peygamber Efendimiz (s.a.v):”Ramazan-ı Şerif; evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu günahlardan kurtuluş ayıdır.” buyuruyor.
Ramazan-ı Şerifin VEDASI
Cabir r.a.dan rivayet edilen bir hadi-is şerifte Rasullüllah s.a.v. şöyle buyurmuştur: ''Ramazanın son gecesi olduğu zaman ,gökler,yerler ve melekler ümmeti-i Muhammed'in musibeti için ağlar.''
O zman:''Ey ALLAH'ın Rasulü! O hangi musibettir? denilince Rasullullah s.a.v.: ''Ramazanın gidişidir,zira şüphesiz ki onda dular kabuldür,sadakalar makbuldür,sevaplr katlanmıştır,azap ise uzaklarştırılmıştır.'' buyurdu.
İbni Mesud r.a.'ın şöyle dediği rivayet olunmuştur.: ''Ey Makbul kişi! Sana mübarek olsun! Senin de musibetini ALLAH-uTeala telafi etsin.''
İşte bu noktada mübarek ramazan-ı şerif ayına veda ederken bi yandan ramazan-ı şerif ayımızın kabülü içi duaya başlayalım ve bunu senenin yarısına kadar sürdürelim. Kalan yarısında da bir dahaki Ramazan-ı Şerife kavuşma duasına başlayalım.
"Ey ALLAH'IM! Bizleri oruçlarını ve namazlarını kabul buyurduğun,günahlarını sevaplarıyla değiştirdiğin,rahmetinle cennetlerine girdirdiğin ve yine rahmetinle derecelerini yükselttiğin kimselerden eyle! Amin!"
Bayram yaklaşırken
Ramazan ayı, Allah'la olan bağlarımızın en yüksek düzeye çıktığı bir aydır. Kutlu Kitap Kur'an-ı Kerim bu ayda yeryüzünü onurlandırmış, oruç bu aya mahsus bir ibadet olarak farz kılınmıştır. Günde beş vakit namazla birlikte, Ramazan'a mahsus bir namaz olan teravih namazıyla bu ay görkemli bir bileşke oluşturmuştur. Oruç ve namaz eylemlerini kuşanan insan metafizik bir ürpertinin alanına dahil olarak sevaplara gark olmuş; günahlardan soyutlanıp saflaşıp, durulaşmıştır. Ramazan ayı, ürpertilerle, muştularla dolu bereketli bir ibadet mevsimi olmuştur. Bu aydaki ecir ve mükâfatla müminlerin sevap hanesi daha bir çoğalmış ve bereketlenmiştir:
"Sendedir çünkü gufran, sendedir çünkü rahmet
Seninle şeref bulmuş Efendimiz Muhammed
Dağılır sen gelince ruhlardaki keder gam,
Yaparız teşrifinle bütün müminler bayram"
Oruç bir ay süren uzun soluklu bir sevap koşusu olmuştur. Bu koşu şimdilerde bitmek üzeredir.
Fakat oruç bu ayda rahmet ışıltısı olarak yeryüzünü aydınlatıp, ruhları berraklaştırıp, coşturdu. Bütün görkemiyle insanın bedenini, nefsini, ruhunu manevi bir hazla sarıp sarmaladı. Rahmet esintisi olarak insana öz yurdu olan cennetin varlığını daha bir hatırlatıp, pekiştirdi.
"Minareler camiler yüzerken nur içinde
Okunur Kelâmullah huşu huzur içinde
Ezan-ı Muhammedî yükselirken arşa dek
Kapanırlar secdeye "Allah" deyip nüh felek"
Orucun ruhu ve bedeni yeniden inşa etmeye başlamasıyla önümüzde düşünsel açıdan erdemli yollar açıldı. Oruçla nefsimize ağır ve zor gelse de, bu zorluk derecesinde görkemi de, bereketi de büyük oldu.
Ramazan ibadetlerinin kendine özgü muştusuyla bütün bedenleri, mümin yürekleri muştulayıp, esintiler sundu.
"Değildir oruçla artık sinemiz dertli püryân
Güle güle ey muazzez ey mübarek Ramazan*"
İnsana insanlığını, faniliğini, rızkın kadrü kıymetini hatırlattı. Nefisleri dizginleyip, köreltti; şefkat ve merhamet duygularını coşturdu; rahmet duygularını törpüleyip harekete geçirdi; yardımseverlik, cömertlik ve infak duygularına davetiye çıkardı.
Ve şimdi bayrama kavuşmak üzereyiz...
Bayramlar ise, müminlerin sevinç, mutluluk ve birlik günleridir...
Bayramlar meleklerin semalardan yeryüzüne, yeryüzünden semalara iştiyak içinde koşuştuğu mesut günlerdir. Bayramlar bir olan Allah'ta var olmanın engin görkeminin hissedildiği günlerdir. Bayramlar kulluğun idrakinin yanı sıra nimet bilincinin arş-ı âlâ da yer bulduğu günlerdir... Bu nedenle bayramlar hakikat bilincine erip, imanın hazzını yaşayan hakikat erlerince sırların sırrına erilmesi gereken kutlu anlardır. Kalplerin coşkun bir meşale gibi parıldayıp pür nur içinde kirlerden arındığı anlardır. Bayramlar küslük duvarlarının yıkıldığı, kardeşlik duygularının Rabb'in emrettiği ölçüler çerçevesinde kıyama durduğu muştulu zamanlardır. Kardeşlik bilincinin getirdiği ve gerektirdiği yardımlaşmanın harekete geçtiği anlamlı vakitlerdir.
RAMAZAN AYINA VEDA
Emine Balı Oğuz'ın kaleminden "Ramazan Ayına Veda"
Hüzün çöktü gönlüme Ramazan veda eder.
Değerlendiren kulda ne gam kalır ne keder.
Önümüzdeki yıl da kavuşmamız mukadder.
Rüzgar misali geçti yürekte yer ederek.
Huzura gark eyledi, ruhu şenlendirerek.
Paslı sine arındı sarı mukozasından.
Terahvihle birlikte çeviklik azasından.
Sadakayı fıtırlar Allah’ın rızasından.
Rüzgar misali geçti yürekte yer ederek.
Huzura gark eyledi, ruhu şenlendirerek.
Hatimlerle dillerin üzeri hep güllendi.
Şeytanlar hep bağlandı, kötülük mühürlendi.
Bekaya göçüp giden yürekler de dinlendi.
Rüzgar misali geçti yürekte yer ederek.
Huzura gark eyledi, ruhu şenlendirerek.
Nefis sabırla yundu, ateşlere yakıldı.
Gönül gözü açılıp hep bekaya bakıldı.
Ruhlara pir-u pak nur kandiller takıldı.
Rüzgar misali geçti yürekte yer ederek.
Huzura gark eyledi, ruhu şenlendirerek.
Elveda diyemem ki ben sana çok alıştım.
Nefsi terbiye için hiç durmadım çalıştım.
Ayrılmanın zorluğu belliydi anlamıştım.
Rüzgar misali geçti yürekte yer ederek.
Huzura gark eyledi, ruhu şenlendirerek.
Kavuştur cümlemizi daim Ramazanlara.
Yer verme gönlümüzde dünyevi hazanlara.
Fırsat verme Yarabbi kuyumuz kazanlara.
Rüzgar misali geçti yürekte yer ederek.
Huzura gark eyledi, ruhu şenlendirerek.