Dolar

34,9489

Euro

36,7140

Altın

2.992,18

Bist

10.125,46

Koşaner hakkında üç maddelik racon

Ahmet Hakan, gazeteciler için 'analiarını bile satarlar' diyen Org. Koşaner hakkında üç maddelik raconu kaleme aldı. İşte Hakan'ın yazısı:

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-08-26 16:13:25

Koşaner hakkında üç maddelik racon
Ahmet Hakan Coşkun *

MÜSTAFİ Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner, ortaya çıkan “ikinci ses kaydı”nda gazeteciler için şunu söylüyor: “Bunlar analarını bile satarlar”.

Cümleyi okuyunca aklıma hemen Oktay Ekşi’nin “olaylı” yazısı geldi.

Oktay Bey de aynı cümleyi kullanmıştı:

“Bunlar analarını bile satarlar”.

* * *

Şu kadarını söyleyeceğim:

-  “Analar” hakkında kutsayıcı sözlerin alıp başını gittiği...

-  “Analar” edebiyatının ayyuka çıktığı...

-  Cennetin “analar”ın ayaklarının altına serildiği...

-  Sadece “analar”ın hakikaten ağladığına inanıldığı...

Bir memlekette...

Çok mühim kişilerin, öfkelendikleri anda, akıllarına ilk olarak “analar” üzerinden küfretmek geliyorsa...

O memlekette bariz bir ikiyüzlülük vardır.

Koşaner hakkında üç maddelik racon

BİR: Kurumsal mahremiyetini koruyabilmesi için eline bin türlü mekanizma teslim edilmiş bir general, kendi mahrem konuşmasını bile koruyamayacak hale düştüğünde “Kim dinledi? Nasıldinledi?” türü sorular sorulmaz. Sadece “Bu ne büyük gaflet, bu ne büyük acizlik, bu ne büyük zillet” denilir ve geçilir.

İKİ: Işık Koşaner’in “Hiçbir şeyi doğru dürüst beceremiyoruz, beceremedik” türü itiraflarına, “Bravo Işık Paşa’ya! Ne de güzel özeleştiri yaptı” denmez, denemez. Çünkü kurumsal yapı içindekalacağına inanılan gizli toplantılarda edilen laflardan özeleştiri sonucu çıkmaz.

ÜÇ: Kurumsal yapı içinde kalacağına inanılan gizli toplantılarda edilen laflardan ancak ve ancak“Aman kimse duymasın ama bizim de hatamız çok” türü arkaik bir “sızlanma” çıkar. “Aman kimseduymasın” denilerek yapılan itiraflardan ise esaslı bir arınmanın çıktığı görülmemiştir.

Çok süper bir gazetecilik tarifi

MÜSTAFİ Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner, ortaya çıkan “ikinci ses kaydı”nda şunları söylüyor:

“Arkadaşlar! Hiçbir basın mensubu bize düşman olmaz ama dost da olmaz. Basın demek, basınmensubunun görevi demek, haber olabilecek bir şeyi yakalarsa çok affedersiniz, anasını bile satar onu oraya haber diye koyar. Hiç kimsenin gözünün yaşına bakmaz. Çünkü onun için en önemli şey haber bulmak, gazeteye koymak. Para alıyor çünkü”. 

* * *

Size bir şey söyleyeyim mi?

Bu söylenenlerden...

“Anasını bile satar” ve “Para alıyor çünkü” şeklindeki yakışıksız ve çirkin iki cümleyi çıkarın...

Geriye kalan “gazetecilik” denilen mesleğin çok güzel tarifinden ibarettir.

“Gazetecilik” denilen meslek, ne eksik, ne fazla... Tam da budur.

* Hürriyet

Haber Ara