Kaddafi'nin yahudi akrabası konuştu
Bir yandan İsrailli kaynaklar ısrarla Libya lideri Muammer Kaddafi’nin köklerinin Yahudi olduğunu vurgulamaya devam ederken diğer yandan İsrail’deki Libya asıllı Yahudiler arasında da Kaddafi’nin iktidardan düşmesi konusunda tartışmalar yaşanıyor.
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-08-26 21:48:29
Ahmet Yılmaz / TIMETURK
İsrail’deki Yahudi asıllı Libyalılar Libya’nın 41 yıllık iktidarı elinden giden lideri Kaddafi konusunda görüşlerini dile getirdi. Bazıları Kaddafi’nin gidişine aşırı üzülüp artık Libya’yı ziyaret edemeyeceklerini söylerken bazıları Kaddafi’nin 2000 yıllık bir sinagogu yıktırmış olduğuna işaret ederek Libya’da olanlara karşı hiçbir üzüntü hissetmediklerini dile getirdi. İsrail’in Netanya Şehri’nde yaşayan 75 yaşındaki Jetta Bawaran ise Kaddafi ile aralarında kan bağı olduğunu belirterek Kaddafi’nin anneannesinin hikayesini anlattı.
İsrail’in toplam 16 kasabasında toplam 120 bin Libya Yahudisi yaşadığına işaret ediliyor. Libya Yahudi mirasının korunması için Orr Şalom Derneği kendileri bir arada topluyor. Bir de Ada ismi altında yayınlanan ve seslerini duyuran dergileri bulunuyor.
Libya’yı İslamcılar yönetecek korkusu
Orr Şalom Merkezi’nin başkanı Mısrata doğumlu Bditsor Bin Atiyye Libya Yahudilerinin Kaddafi’nin Libya’da kalan Yahudilere engel olmadığını hatırlayarak iktidardan düşmesinden ötürü acı duyduklarını açıklayıp kendi üzüntüsünü de dile getirerek; ‘Libya’yı İslamcılar yönetecek ve Yahudilerin ülkeyi ziyaretini engelleyecekler’ dedi.
64 yaşındaki Atiyye, devrimden çok kısa bir süre önce İsrail Yahudilerinin köklerini ziyaret ve turistik gezi mahiyetinde Libya’yı ziyaretleri için Libyalı yetkililerle çeşitli temaslarda bulunduğuna dikkat çekti.
Holon Şehri’nde yaşayan 67 yaşındaki Amos Adzeal ise Kaddafi’nin sonuna ağlayarak şöyle dedi: ‘O, nükleer silah elde etme çabasından taviz vermesi neticesinde siyasi heybetini kaybettiği gün düşmüştü.’
Libya Devrimi’nin merkezi sayılan Bingazi Şehri’nden bir aileden olan Adzeal, Kaddafi’nin hiçbir gün İsrail ve Yahudi karşıtı olmadığını, Libya Yahudilerini kovmadığını aksine onların kendi istek ve iradeleriyle ülkeyi terk ettiklerini vurguladı.
İnsanlık dışı totaliter bir rejimdi
Buna karşılık Libya kökenli bir aileden gelen 35 yaşındaki Rafram Haddad Libya’da olanlara karşı kayıtsızlığını ortaya koyarak Libya’nın insanlık dışı totaliter bir rejim tarafından yönetilen bir çöl ülkesi olduğunu söyledi.
Haddad geçtiğimiz yıl Libya’yı ziyareti sırasında Yahudi mezarlarını görüntülemek isterken tutuklanmış ve Avrupa’nın aracılığıyla serbest bırakılmıştı. Tajoura’da sert bir şekilde sorguya çekilen Haddad, Libya asıllı Yahudilerin Kaddafi’nin gidişine neden üzüldüklerini çok iyi anladığını, Kaddafi’nin kendilerine köklerini tanımak için ülkeye gizli geziler düzenlemelerine izin verdiğini, kendilerine ve mülklerine saldırmadığını belirtti.
Haddad sözlerini şöyle sürdürdü: ‘Libya Yahudileri ve Kaddafi arasında, İtalya’nın iki yıl önce sömürge dönemi için Libya’ya ödeme niyetinde olduğu tazminattan haklarına düşenin verilmesi için müzakereler yapılmakta idi.’
2000 yıllık sinagogu yıktırdı
Trablus doğumlu 80 yaşındaki Halime El-Hayani ise Libya’da olanları önemsemediğini, Libya Yahudileri’nin arasında bu konunun tartışma sebebi olmasının nedenini de anlamadığını, Kaddafi’nin son dönem, yaklaşık 2000 yıllık bir sinagogu yıktırdığını ifade etti.
Ailesi ile birlikte İsrail’in Netanya Şehri’nde yaşayan ve Kaddafi ile arasında kan bağı olduğunu vurgulayan 75 yaşındaki Jetta Bawaran ise Kaddafi’ye ve ailesine olanlardan ötürü üzüntüsünü dile getirerek devrimcileri Kaddafi’yi iktidardan düşürmekle suçladı.
Birkaç gün önce El-Cezire Kanalı’nda Kaddafi’nin oğlunu gördüğünü, konuşmasından her şeyin bittiğinin anlaşıldığını ve bu manzaradan ötürü kalbinin üzüntüyle dolduğunu açıklayan Bawaran Kaddafi’nin İtalya’ya son ziyaretinin hala gözü önünde canlandığını bu tür bir sonla karşılaşmış olmasının çok üzücü olduğunu söyledi.
Yahudi anneannenin hikayesi
Bawaran sözlerini şöyle sürdürdü: ‘Kaddafi’nin Yahudi köklerinin Libyalı Yahudiler arasında meşhur bir hikayesi vardır. Babam Kaddafi’nin Yahudi ninesinden bana ilk bahsettiğinde henüz Mısrata ve Bingazi’ye geçmemiştik ve ben daha bir çocuktum. Babamın Dida isimli teğzesi vardı. Bize ondan bahsederdi. Bu teyzesi, kendisine eziyet ettiği için Yahudi kocasından ayrılmış, kısa bir süre sonra İslam’a girmiş ve Arap bir şeyhle evlenmişti. Bu eşinden olan çocuklarının biri Muammer Kaddafi’nin annesi idi.
Dida her ne kadar İslam’a girmişse de Yahudi ritüellerine bağlı kalmıştı. Yahudi akrabalarını ziyaret ediyor, kendilerine para veriyor, sinagoga bağışta bulunuyordu.’
Bawaran 1948 yılında ailesiyle beraber Libya’dan göçmeden önce Kaddafi’nin ailesi ile görüştüklerini, o sıra Kaddafi’nin 7 yaşında ve yaramaz bir çocuk olduğunu ifade etti.
Öte yandan Tek Aviv Üniversitesi’nde Libya hususunda araştırmacı ve öğretim üyesi olarak görev yapan Yehudit Ronen, Libya’daki Müslümanlar ve Yahudiler arasındaki kardeşçe ilişkiye bakaraktan Jetta Bawaran’ın anlattığı hikayenin kendisini hiç şaşırtmadığını belirtti.
İsrailli tarihçi ve Libya Yahudileri Uluslararası Örgütü üyesi Jacob Haccac Leylov, Amman’da adı geçen kurumun bazı üyeleri ve girişimin sahibi olan Kaddafi’nin şahsi temsilcisi arasında Yahudilerin Libya’daki mukaddesatı ve mülkiyeti üzerine bir toplantı organize edildiğine işaret etti.
SON VİDEO HABER
Haber Ara