Kaddafi'nin sinsi Filistin planı neydi?
Libya’da devrimcilerden kaçan ve şu anda nerede olduğu belli olmayan Kaddafi, 2001 yılında Filistin’e yönelik garip tekliflerde bulunmuştu. Kendisini kınayan Filistin başkadısından memnuniyetsizliğini ise bir komplo düzenleyerek dile getirmek istedi.
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-08-25 02:10:51
Ahmet Yılmaz / TİMETURK
Libya’da 40 yılı aşkın süredir halkı despotça yöneten ve sonunda saltanatı çöken Kaddafi, on yıl kadar önce gizli kulislerde Filistin için de garip tekliflerde bulunmuştu. Hatta teklifini beğenmeyen Filistin başkadısından kurtulmak için komplolar düzenlemiş ancak bunda başarılı olamamıştı. Peki, neydi Kaddafi’nin 2001 yılında Amman’da düzenlenen Arap Birliği Zirvesi esnasında gizli kapılar ardında sunduğu önerisi? Kaddafi öncelikle Filistin yerine İsrail boyunduruğu altında İsratin adlı bir devlet kurulmasını teklif etmişti. Bu isim nereden geliyor diye merak ediyorsanız. İsrail ve Filistin karması…
Kaddafi Aksa Mescidi yerine de başka bir cami inşa edilsin deme cüretini göstermişti. Arap liderlerin hiçbiri bu teklife karşılık bir yorum yapmazken Filistin Başkadısı toplantı sonrasında eline geçen fırsatı değerlendirip Kaddafi’ye açık açık kendisini kınadığını söylemişti. Bu toplantıdan bir ay sonra Kaddafi başkadıyı Libya’ya getirtip eziyet etmek istemişse de bu planı başarılı olamamıştır.
Bu arada, İngiltere eski Başbakanı Tony Blair'in Muammer Kaddafi'nin Ortadoğu danışmanlığını da yaptığı belirtildi. ABD, Rusya, AB ve BM′den oluşan Quartet (Kuartet) adına Ortadoğu barış elçiliği görevini yürüten Tony Blair'in aylık olarak Kaddafi'den danışmanlığı karşılığında yüklü para aldığı kaydedildi.
Devletin adı İsratin olsun
Filistin Başkadısı Teysir El-Temimi Kaddafi’nin El-Aksa Mescidi’nden şahsen kurtulmak için ortaya attığı önerini açıkladı. Başkadı şöyle dedi: ‘2001 yılı; mübarek Aksa İntifadası’nın akabinde Amman’da gerçekleştirilen Arap Zirvesi Konferansı’nda ben ve Filistin Rum Ortodoks Kilisesi Piskoposu Ataallah Hanna Filistin heyetinde yer alıyorduk.
Kaddafi gizli bir oturum yapılmasını talep etti. Bu oturum esnasında Filistin Davası’nın kapatılması için çirkin komplosunu ortaya attı. Sonra Siyonist varlığa bağlı isminin ilk kısmı (İsra) İsrail’den, ikinci kısmı da (tin) Filistin’den alıntı olan ‘İsratin’ isimli bir devlet kurulmasını önerdi.’
Başkadı El-Temimi şöyle devam etti: ‘Kaddafi bu komplosunun önünde bir engel teşkil etmemesi için Aksa Mescidi yerine; daha geniş sahalı başka bir cami inşa edilebileceğine işaret etti. Arap liderlerden hiçbiri onun bu teklifi üzerine bir yorum yapmadı. Gizli oturum bittikten sonra Kaddafi beni ve piskopos Ataallah’ı fark etti. Ataallah o dönem Kudüs’teki Ortodoks Kilise’nin resmi sözcüsü idi. Yanımıza geldi. Bize selam verdi.
Sonra piskoposun boynundaki haçı tutarak ‘bunun ağırlığı ne kadar gelir, kaç para eder’ diye sordu. Piskopos kendisine şaşırmış bir şekilde, boynundaki haçın değerinin parayla ölçülmeyeceğini, aksine akidevi, dini, manevi değerinin olduğunu söyledi. Orada hemen ortaya attığı önerisine cevao vermek için fırsat buldum ve kendisine: ‘Mukaddesatın değeri parayla ölçülmez. Biraz önce Mübarek Aksa Mescidi hakkında ortaya attığın öneriyi kınıyorum. Aksa Mescidi İslam Ümmeti’nin inancının bir parçası, İsra ve Miraç mucizesinin merkezi, üç mescidin üçüncüsü, Müslümanların ilk kıblesidir’ dedim.
Bana öfkeli bir şekilde baktı. Sonra bize selam vermeden yanımızdan ayrıldı.’
Libya’ya davet
El-Temimi bu konuşmanın üzerine Kaddafi’nin kendisine yönelik komplosundan ise şöyle bahsetti: ‘Bu olaydan bir ay sonra Libya Adalet Bakanı’ndan bir davet aldım. Benden resmi olarak Libya’yı ziyaret etmemi istiyordu.
O dönem Trablus’ta Filistin büyükelçisi olarak görev yapan Üstaz Bassam El-Aga da beni aradı ve bu ziyaretin öneminden bahsederek bana bu ziyaret esnasında Albay Kaddafi ile görüşeceğimi bildirdi.
Hemen konuyu Yaser Arafat’a açtım. Kendisi bu teklifi memnuniyetle karşıladı ve benden yola çıkmadan önce kendisi ile bir kez daha görüşmemi, Kaddafi’ye bir mesaj göndermek istediğini söyledi.
Yolculuktan üç gün önce mesajı talep etmek üzere Başkan Yaser Arafat’a gittim. Bana gitme, dedi. Kendisine nedenini sordum. Bana kendisine, Libya’da bana kötülük etme ve zarar verme planları yaptıkları bilgisinin ulaştığını söyledi. Ona neden böyle bir şey yapmaya kalktıklarını sordum.
Bana sebebini bilmediğini, bunu kendime sormamın daha doğru olacağını söyledi. Sonra bana Libya ya da Kaddafi hakkında konuşup konuşmadığımı sordu. Ben de hatırlamıyorum dedim. Sonra aniden aklıma Amman zirvesinde yaşananlar geldi. Başkan Arafat’a bunu anlattım.
Bana Libya’ya ziyaret için çağrılmamın sebebinin öyle ise bu olduğunu, Kaddafi’nin daha önce İmam Musa Sadr’dan kurtulduğu gibi benden de kurtulmak istediğini, onun kendisine muhalefet eden ya da hak sözü söyleyen herkese karşı uyguladığı politikasının bu olduğunu söyledi.
Filistin başkadısı son olarak Libya Ulusal Konseyi’nden işlediği suçlar sayılamayacak kadar çok olan bu mücrimin adil bir mahkemeye çıkarılıp tüm suçlarının tek tek hesabının sorulmasını istedi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara