Milli Sinemanın efsane isimlerinden yönetmen Yücel Çakmaklı ‘Kendini Arayan Adam’ı çekmek üzere yola çıktığında hiç üşenmedi, bitimsiz heyecanı ve iyimserliği ile sponsor aramaya koyuldu. Nihayet aylar süren koşturmanın ardından o çok sevdiği kameranın arkasına geçebilen büyük usta, dünya gözüyle son kez vizörden bakmakta olduğunu bilmeksizin çekimlere başladı.
Epey bir ilerleme sağlanmıştı ki kalbi tekledi Çakmaklı’nın. Hastalandı. By-pass ameliyatı oldu. Ancak şifa bulamadı. Kuruluş, Denizin Kanı, Küçük Ağa, Çok Sesli Bir Ölüm, Hacı Arif Bey gibi unutulmaz yapımlara imza atan; kimilerinin Yücel ustası, kimilerinin ağabeyi, Türk sinemasının ise yalnız ve cesur yürekli dev adamı Yücel Çakmaklı, ‘Kendini Arayan Adam’ı tamamlayamadan 2009 Ağustos’unda aramızdan ayrıldı.
Çakmaklı’dan sonrası tufan
O gidince sonrası tufan oldu. Aslında ustanın son filmi Kendini Arayan Adam ile ilgili yapım sorunları Çakmaklı’nın vefatından önce başladı. Büyük oranda tamamlanan, bitmesine ramak kalan film, yapımcı Mürsel Çöl’ün, şirket kapısına kilit vurup kayıplara karışmasıyla akamete uğradı.
Bir Türkiye haritası üzerinde Bediüzzaman’ın uğradığı yerlerin güzergahından geçerek seyirciye coğrafi geziler de yaptırmayı hedefleyen filmin sponsorlarından biri de Nesil Şirketler Grubu idi. Şirketin Genel Müdürü Erdal Cesar ‘Projeye destek vermemizin tek sebebi Yücel Çakmaklı ismiydi’ diyor ve ekliyor ‘Ancak film tamamlanamadı. Bize karşı sorumlu olan yapımcı ortadan kayboldu.’
Sponsor firma, sözleşme şartları yerine getirilmediği için yapımcı firmaya ihbarname gönderse de, ortada şirket kalmadığından bir sonuç elde edemedi. Bundan sonra film yasal haklarıyla birlikte el değiştirdi. Yeni yapımcı Ayhan Turgut oldu. Kaderin cilvesine bakın ki, yeni yapımcı Turgut, Çakmaklı’dan yaklaşık 3 ay (Mayıs 2009) önce vefat edince, film yine yapımcısız ortada kaldı; filmin yasal hakları ise Turgut’un ailesinde.
Gelinen noktada bitmesine ramak kalmış, hatta bazı bölümleri montajlanmış bir film var. Ancak elden ele dolaşan, bir-iki yapımcı eskiten ‘Kendini Arayan Adam’ bu kez sahibini arar hale geldi. Şimdi büyük ustanın son filminin negatifleri Şafak Film’in depolarında ‘ben ne olacağım’ endişesi içinde sessiz sedasız bir ‘vefa eli’ bekliyor.
Milli Sinema’nın simge ismi Yücel Çakmaklı’nın Ağustos 2009’da vefatıyla yetim kalan Kendini Arayan Adam, aradan geçen zamana rağmen tamamlanıp görücüye çıkamayışın burukluğunu yaşıyor.
Büyük ustanın emaneti; Çakmaklı’nın vizöründen çıkan son kareler, gün gün soluyor.
Bu proje tamamlanmalı
İHSAN KABİL-SİNEMA YAZARI: Yücel Çakmaklı’nın tamamlanmamış son çalışması ‘Kendini Arayan Adam’, Çakmaklı’nın sinema tarzının tipik bir örneği görünümündedir. Bir tez sineması ürünü sayılan uyarlama, aynı zamanda Yeşilçam konvansiyonları içinde yapılmış bir çalışmadır.
Adından da anlaşılacağı üzere manevi bir buhran içindeki bir adamın hayatı izleği üzerinden sosyal çıkarımlarda bulunma gayretindedir. Filmin öne çıkan diğer bir özelliği, Bediüzzaman’ın hayatından çizgiler taşımasıdır. Bu yönüyle yer yer belgesel nitelikler taşıyan görüntülere de sahiptir.
Bir Türkiye haritası üzerinde Bediüzzaman’ın uğradığı yerlerin güzergahından geçerek seyirciye coğrafi geziler de yaptırmayı hedefler. Filmin geriye kalan kısmına kaynak bulunamadığından yarıda kaldı ve tamamlanamadı. Bu kaynağın bulunup rahmetli Yücel ağabeyin son projesinin tamamlanması dileğimizdir. Aslında Yücel Çakmaklı’nın başka projeleri de vardı ama takdir-i ilahi bu şekilde tecelli etti.
‘Sil baştan çekilsin’
HALİT ERTUĞRUL-YAZAR: ‘Kendini Arayan Adam’, yazar Halit Ertuğrul’un 1000 baskıyla yaklaşık 1 milyon adet satan kitabından sinemaya uyarlanmış ve Ertuğrul senarist olarak da filme katkı sağlamıştı. Ünlü yazar, çekimler sürerken Yücel Çakmaklı’nın hastalanmasını ve ardından vefat etmesini ‘Bir filmin başına gelebilecek en talihsiz olay’ olarak nitelendiriyor. Yücel Çakmaklı kimdir?
1937 yılında Afyon’da doğdu. Bir süre sinema yazarlığı yaptı. (Yeni İstanbul) Sinemaya asistanlık yaparak girdi. İlk filmi Kabe Yolları adlı belgesel oldu. Elif Film şirketini kurdu (1969) Milli sinema akımına dayalı filmler çekti. Milli sinemanın sembol isimlerinden biri oldu.
Ertuğrul, Çakmaklı’nın sağlık sorunlarının baş göstermesiyle birlikte filmde aksamalar yaşandığını ve bu haliyle filmin ‘içine sinmediğini’ söylüyor. ‘Yücel Çakmaklı çok büyük, hatırası olan bir isim, ancak, filmin bu haliyle gösterilmesi söz konusu değil’ diyen ünlü yazara göre film sil baştan çekilmeli.
TRT bünyesinde çalışmalarına devam ettiği 1975-1990 yılları arasında kısa hikayelerden televizyon filmleri yaptı. Prag’da 1978’de televizyon filmleri arasında ödül alan ilk yapım olan ‘Çok Sesli Bir Ölüm’ ile ‘Çözülme’ filmlerini çekti. Yeşilçam’da çığır açan, milli-manevi değerleri ön plana çıkaran onlarca esere imza attı.
TBMM tarafından 10 Temmuz 2008 tarihinde Devlet Üstün Hizmet Madalyası’na layık görülen Çakmaklı’ya, 19 Ekim 2008’de Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sinemadaki 50 yıllık hizmetleri dolayısıyla ‘Emek Ödülü’ verildi.
23 Ağustos 2009’da vefat etti.