Beşşar Esad'ın süresi dolunca...

Tarık Elhumeyid *

Türklerin Suriye’deki Beşşar Esad rejimine iki hafta süre vermediği iddialarına inanmak zor. Peki niçin Davutoğlu, bunu Şam’dan ayrılırken yalanlamadı?

Zira haber, bütün uluslararası medya kanallarında çıkmıştı. Hatta Suriyeli göstericiler, geçen Cuma üzerinde Başbakan Erdoğan’a “15 gün, Suriye halkının soykırımdan geçirilmesi için yeter” mesajı yazan dövizler taşımıştı.

Buna rağmen Türkler süreyi yalanlamadı. Zira Türkiye’nin Esad’a süre vermiş olabileceğini gösteren başka kanıtlar da var. Bu yüzden bugün Esad’a verilen Türk süresinin sona erdiğini ifade edebiliriz.

Türklerin Esad’dan ne istediğiyle veya Ankara’nın şimdi ne yapacağıyla ilgilenmek yerine şunu sormalıyız: Acaba Türkler, Esad rejimine güvenmenin zorluğunu biliyor mu?

Geçen yıllar, Esad’a güvenmenin zorluğunu teyit etti. Suudiler bunu denedi ama rejim, verdiği sözleri yerine getirmedi. Katarlılar şanslarını denedi. Doha’nın Suudi Arabistan gibi Lübnan’da taraf olmaması ve İran da dahil tüm taraflarla ilişkileri bulunması sebebiyle başarılı olabileceği pohpohlandı. Katarlılar da başarısız oldu. Keza Fransızlar da denedi ve bir şey yapamadı. Esad rejiminin vaatlerinde ciddi olmadığı anlaşılınca çekildiler.

Tarihten ders çıkarmak

Türkiye’yse, Suriye’ye yönelik başkalarında olmayan sihirli çözümleri olduğundan ve ‘sorunları sıfırlama’ güçlerinin bulunduğundan emindi.

Fakat Ankara, aslında oldukça eski ama kendisi için yeni bir gerçekle yüzleşiyor. Bu gerçek, Suriye başbakanlık koltuğuna Müslüman Kardeşler’den biri getirilse dahi, Esad rejimine güvenmenin zorluğu.

Davutoğlu Şam’da Esad’la görüşürken rejim güçlerinin Hama’dan çekilme tiyatrosu bir yana, Türk sınırına yakın bir yere saldırması bile Türkiye’ye sıkıntı olarak yeter de artar.

Türkler, Esad güçlerinin Lübnan’daki tarihine baksaydı, Şam rejiminin oradaki güçlerinin sayısını azalttığı yönünde uluslararası topluma mesaj vermek için Lübnan topraklarında ordusunu defalarca konuşlandırdığını açıkladığını gözlemlerdi.

Bugün Türklere yönelik sözün özeti şu: Suriye için mantıklı çözüm, Esad’ın gitmesi. Bunun ilk adımı da Güvenlik Konseyi’nden gerçekçi kararların çıkması. Bu karar çıkmazsa sıkıntılar sürer ve Türkiye’nin çıkarları tehlikeye girer.

*Şark ül Evsat gazetesi, Tercüme: Radikal