Gül: Ne arzunuz varsa söyleyin...
Cumhurbaşkanı Gül, Ramazan ayının ilk iftar yemeğini, daha önceki yıllarda olduğu gibi Dolmabahçe Sarayı'nda şehit yakınları ve gaziler onuruna verdi.
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-08-13 00:07:49
Gül ve eşi Hayrünnisa Gül, Dolmabahçe Sarayı Has Bahçe'de kurulan çadırda gerçekleşen yemek öncesinde konuklarını karşıladı ve tek tek tokalaştı.
İftar yemeğinden önce konuşan Cumhurbaşkanı Gül, eşi Hayrünnisa Gül ile birlikte mübarek ramazan günü, konuklarıyla beraber bir iftarda beraber olmaktan gerçekten büyük bir şeref duyduğunu söyledi.
Türkiye'nin 39 vilayetinden gelen konuklarına ''Hepiniz zahmet ettiniz, hepinize çok şükran borçluyuz, hoş geldiniz, sefa getirdiniz'' diyen Gül, cumhurbaşkanı olduğu günden itibaren şehit ve gazilere çok özel, ayrı bir değer verdiğini ve bunu büyük bir sorumluluk olarak da hissettiğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı olduğu günden bu yana bunun 5. iftar sofrası olduğunu ve 5. kez şehit ve gazi aileleriyle beraber olduklarını anlatan Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Bir kez daha bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, hepsinin mekanı cennet olsun. Biraz önce hepinizi tek tek karşılarken, tokalaşırken, kucaklaşırken, hepinizin acısını bir kez daha tazeledik, ama biz de bir kez daha hepinizin acısını çok derinden duyduk ve hissettik. Bugün uzun bir konuşma yapmak istemiyorum, çünkü hepimiz büyük bir hissiyatla doluyuz. Aslında ne sizin ne de bizim dayanacak halimiz var. Ama bu toplantıları, bu iftarları özellikle yapıyorum ve herkese şunu göstermek istiyorum ki; şehitlerimizin acısı sadece düştüğü yeri yakmıyor, şehitlerimizi sadece belirli günlerde hatırlamıyoruz. Cumhurbaşkanlığı katı başta olmak üzere devletimizin bütün katlarında şehitlerimize ve gazilerimize daima ayrı bir yer vardır ve ayrı bir özen gösterilmektedir.''
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, devletin görevlilerinin, hükümet, komutanlar, emniyet müdürleri, herkesin, bir daha acı olmasın diye uğraştığını, bir daha acılar olmasın diye elden gelen her türlü yolların da denendiğini belirterek, ''Ama terörle mücadele de kolay olmamaktadır'' dedi.
Gül, şehit yakınları ve gaziler onuruna Dolmabahçe Sarayı'nda verdiği iftar yemeği öncesinde yaptığı konuşmada, Türk milletinin, şehitliğin ne olduğunu çok iyi bildiğini, Türk milletinin tarih boyunca vatan, millet, inançlar için daima şehit verdiğini kaydetti.
Şehitliği en güzel ve veciz şekilde milli şair Mehmet Akif Ersoy'un, Çanakkale şehitlerine yazdığı destanda ''Ey şehit oğlu şehit isteme benden makber/Sana avucunu açmış duruyor peygamber'' diyerek ifade ettiğini anlatan Cumhurbaşkanı Gül, şöyle devam etti:
''Buradan bütün Türk milletine, bütün milletime seslenmek istiyorum ve onlara bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Herhangi bir mahallede, köyde, ilçede, şehirde nerede bir şehit ve gazi varsa, onların aileleri varsa, onlar hepimize emanettir. O şehrin, beldenin, mahallenin en şerefli ve onurlu insanları da sizlersiniz. Her sene verdiğim iftarda şunu söylerim; 'Benim en değerli misafirlerim sizsiniz' derim. Sizler vatan ve millet için en sevdiğiniz evlatlarınızı, eşlerinizi feda ettiniz. Vatan ve millet için herkes bir şey yapıyor, ama bunların içinde 'en onurlu olanlar sizlersiniz' derken, şunun için söylüyorum, herkes elinden geldiği kadar bir şeyler yaparken, vatan ve millet için siz en çok sevdiklerinizi, evlatlarınızı, onları feda ediyorsunuz, feda ettiniz. Onun için bu söylediğim sözlerin hepsi gönülden gelen ve inanarak söylediğimiz sözlerdir. Şunu hatırlatmak isterim. Bütün kamu görevlilerimiz bilmektedir, bütün valilerimiz ellerinden geleni yapmaktadırlar, kaymakamlarımız, komutanlarımız, emniyet görevlilerimiz, müdürlerimiz hepsi... Sizler hiçbir zaman yalnız değilsiniz. Bunu Cumhurbaşkanınız olarak ben söylüyorum ve herkes de bunu en iyi şekilde biliyor.''
''ARZUNUZ VARSA, MASADAKİ TEMSİLCİM, SÖYLEYİN''
Cumhurbaşkanı Gül, her masada kendisini ve Cumhurbaşkanlığı temsilen arkadaşları olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
''Hepiniz iftar yaparken herhangi bir arzunuz, talebiniz varsa, herhangi bir şekilde dile getirmek istediğiniz husus varsa hiç çekinmeden bunları masanızdaki temsilcilerime lütfen söyleyiniz. Bana karşılarken verdiğiniz notları, hepsini çok dikkatli bir şekilde okuyup, hepsini takip edecek ve sizlere döneceğiz. Masa etrafında söyleyeceğiniz herhangi bir talep ve istek olursa onların hepsine döneceğiz. Daha önceki bu buluşmalarda ne yaptıysak aynısını yapacağız.
Bir kez daha sizlerle gurur duyuyoruz. Bir kez daha sizler acı haberleri aldığınızda acıları içinize akıttınız ve hepiniz 'Vatan sağ olsun' dediniz. Bu kolay bir laf değildir. Ama bunları her şehit merasiminde hep duyduk. Bize bir gece sabahın erkeninde telefon geldiğinde içimiz sızlayarak telefonu açarız. 'Bugün acaba nerede bir şehidimiz var, nereden bir kara haber geliyor?' diye... Ama şu da bir gerçektir ki, tarih boyunca vatanın birliği, bütünlüğü için, milletin selameti, inançlarımızın korunması için bu ülke şehit vermiştir. Ümit ve arzu ederiz ki, bu acılar tekrar yaşanmasın. Devletin görevlileri hepimiz, hükümet, komutanlarımız, emniyet müdürlerimiz, herkes, bir daha acı olmasın diye uğraşmaktadır. Bir daha acılar olmasın diye elden gelen her türlü yollar da denenmektedir. Ama terörle mücadele de kolay olmamaktadır. Verdiğiniz evlatlar vatan için verilmiştir. Onların değeri hepimizce malumdur. Hepinizin yeri başımızın üstündedir. Bir kez daha hepinize ayrı ayrı 'hoş geldiniz' diyorum, küçüklerin gözlerinden öpüyorum. Sadece burada değil, döndükten sonra da bize ulaştırmak istediğiniz notunuz, talebiniz olursa, kendinizi yalnız hissederseniz, bulunduğunuz yerin vali ve kaymakamına veya direkt bana yazın ve bunları yakından en büyük sorumluluk duygusu içinde takip ettiğimizden emin olun.''
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün konuşmasının ardından Kur'an-ı Kerim okundu ve yemeğe geçildi.
YEMEKTEN NOTLAR
Yemeğe, 39 ilden, geçen yıl Ocak ayı ile bu yıl Haziran ayı arasında şehit olan asker ve polislerin yakınları ile gazi ve maluller katıldı. Yemekte, 54'ü asker, 25'i emniyet mensubu olmak üzere 79'u şehit, 9'u gazi ve malul ailesi olan 228 kişi bulundu.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Gül yemekte, Kastamonu-Çankırı karayolunun 25. kilometresinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın mitinginin ardından geri dönen polis otomobiline yapılan silahlı saldırıda şehit olan 34 yaşındaki 10 yıllık polis memuru Recep Şahin'in annesi ve eşi, 22 Haziran 2010'da İstanbul Halkalı'da askeri servis aracına teröristlerce düzenlenen bombalı saldırıda şehit olan 28 yaşındaki Jandarma Uzman Çavuş Çağlar Bölük'ün anne ve babası, 20 Temmuz 2010'da Hakkari'nin Çukurca ilçesi Hantepe mevkisinde terör örgütü PKK üyeleriyle güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada şehit olan 23 yaşındaki Piyade Uzman Çavuş Ayhan Say'ın babası, 19 Temmuz 2010'da Üzümlü mevkisinde meydana gelen mayın patlaması sonucu gazi olan Jandarma Er Eser Özer ve babası, 26 Haziran 2011'de Van Keçiyakası bölgesinde teröristlerce düzenlenen pusu sonucunda şehit olan 42 yaşındaki Piyade Başçavuş Erkan Durukan'ın oğlu, eşi ve annesi, 27 Nisan 2010'da Giresun'da askeri aracın geçişi sırasında meydana gelen mayın patlaması sonucu şehit olan 39 yaşındaki Jandarma Başçavuş Ahmet Eryılmaz'ın eşi ve kızıyla birlikte oturdu.
İftar yemeği sırasında, daha önceki yıllarda olduğu gibi her masada yer alan Cumhurbaşkanlığı temsilcileri, davetlilerce iletilen talep, dilek ve sorunları not aldı.
Yemeğe, konukların dile getirecekleri sorunlara yönelik, ihtiyaç olduğunda danışılmak üzere Genelkurmay Başkanlığı, İçişleri Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Sosyal Güvenlik Kurumu temsilcileri de davet edildi.
Yemeğe, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın da katıldı.
İftar yemeğinde ''kaymak, petek bal, pastırma, hurma, beyaz peynir, eski kaşar peyniri, ceviz, siyah zeytin, yeşil zeytin, domates, salatalık ve sigara böreğinden'' oluşan iftariyelik tabağı, ezo gelin çorba, biber dolma ve imam bayıldıdan oluşan zeytinyağlı tabağı, közde patlıcan beğendi, firik pilavı, ızgara domates, biber sosuyla kuzu pirzola, yaz salatası, incirli hurma tatlısı, çay ve kahve ikram edildi.
Şehit yakını ve gazilerin bulundukları şehirlerden ulaşımları valilikler tarafından sağlandı. Gelişlerinde Cumhurbaşkanlığı görevlilerince karşılanan davetlilere, İstanbul'da bulundukları süre boyunca görevliler refakat edecek. Konukların ulaşım, konaklama gibi ihtiyaçları da Cumhurbaşkanlığınca karşılanacak.
AA
SON VİDEO HABER
Haber Ara