Haber Merkezi / TİMETURK
Çeşitli sivil toplum örgütleri ve vatandaşlar Suriye'de yaşamını yitiren müslümanların gıyabi cenaze namazını kılmak için bir araya geldi.
Türkiye'de yaşayan Suriyelilerin de iştirak ettiği gıyabi cenaze namazına katılımın yoğun olduğu gözlendi.
“Suriye Halkı Yalnız Değildir!”, “Katil Beşşar Suriye’den Defol!”, “Eş-Şa’b Yurid İskatun-Nizam!”, “Ya Hama Hurna Ma’ak İlel Mevt!”, “Allah Suriye Hurriyye u Bes!” vb. sloganların atıldığı eylemde sık sık tekbir getirildi.
Cuma namazını kılan binlerce kişi Fatih Camii avlusuna yayılarak slogan attı ve Esad yönetimini protesto etti. "Suriye halkı yalnız değildir" diye dövizler taşıyan kalabalık daha sonra cenaze manazını kılmak için saf tuttu.
Kılınan gıyabi cenaze namazının ardından Der'a imamı Şeyh Muti bir konuşma yaptı. Muti, Suriye'de yaşanan gelişmeler hakkında bilgi verdi. Suriye’de protestoların fitilinin yakıldığı Der’a’da Nisan ayında Beşşar Esed ile görüşen ekibin içinde yer alan Şeyh Muti, görüşmeden sonra sırtından kurşunlanmış ve Suriyeli muhaliflerin özverili çabaları sonrasında tedavi sonucu Ürdün’e kaçırılmıştı.
Ürdün’den Türkiye’ye gelen Der’alı imam, yaptırdığı duanın yanı sıra bir de konuşma yaptı. Vücudundaki kurşunları hâlâ üzerinde taşıyan Şeyh Muti, Beşşar Esed’in aldatıcı kimliğine dikkat çekti ve Mavi Marmara gibi şanlı bir direniş sergileyen Türkiyeli Müslümanlardan Suriyeli kardeşlerine sahip çıkmalarını istedi.
Suriye’de yaşanan zulüm ve zorbalıkları anlatan Şeyh Muti, Suriye’nin ölümüne direnmeye devam edeceğini ifade etti. Eylemde İslami kuruluşlar ve Suriyeli Müslümanlar adına ortak basın bildirisini Suriyeli Dr. Halid Hocaoğlu okudu.
Basın Bildirisi:
Suriye halkı Arap baharının bir halkası olarak kendi özgür iradesi ile kendini yönetme isteği Suriye'yi 48 yıldır diktatörlükle yöneten Baas rejimi ile Esat ailesi tarafından bastırılmak istendi. Ancak başaramadı ve başaramayacaktır.
Rejimin, Suriye'yi 15 Mart'tan bu yana kaosa sürükleme isteği ve arzusunun karşısında halk ülkesine sahip çıktı ve başından beri muhafaza ettiği sabrını rejimin bütün zorlamalarına rağmen kaybetmedi. Başından beri belirlediği üç kırmızı çizgiye yaklaşmadı.
Sloganlarında “bir..bir..birdir, Suriye halkı birdir” diyerek Mezhep, din ve ırk ayrımcılığına karşı olduğunu beyan etti. Rejimin kullandığı tank, top ve tüfeke karşın çıplak göğüs göstererek rejime karşı silahlı ayaklanmaya karşı olduğunu da göstermiştir.
Bu kadar şehit, yaralı ve tutuklu verdiği halde, ister Suriye'de ister dışında bütün yurtsever Suriyeliler tek ağızla yabancı ülkelerin askeri dış müdahalelerini istemediklerini bilakis kabul etmeyeceklerini açıkladılar.
Suriye'de bugüne “DİZ ÇÖKMEYECEĞİZ ” ismi, beş aydır her Cuma'ya olduğu gibi bu Cuma'ya verildi.
Halk bu zalim rejime karşı 6 aya aşkın zamanda:
3000'den fazla şehit verdi, 3000 şehit daha vermeye hazır. Halk, ancak “Allah'tan başkasına DİZ ÇÖKMEYECEĞİZ” diyor
3000'e yakın kayıp verdi, daha fazlasını vermeye hazır. Ancak “DİZ ÇÖKMEYECEĞİZ..
Binlerce yaralı ve haksız şekilde tutuklu verdi, yine vermeye razı. Ancak “Allah'tan başkasına eğmeyeceğiz” diyor.
Beşşar'a verilen fırsatlar daha çok kan dökülmesine sebeb olmaktadır. Bu halk aslaemperyalist askeri dış müdahaleyi kabul etmeyecektir. Ama uluslararası toplum Suriye halkına karşı sorumluluğunu yerine getirmeli, Beşşar'ın kan dökerek sürdürdüğü iktidarı ile, diplomatik ve ticari ilşkiyi kesmelidir.
Hama'da katliam yapan Beşşar Dışişleri Bakanı Davutoğlu ile görüşme yaparken bile Suriye askerleri Der i Zor ve İdlib'i bombalıyordu. Son olarak Türk medyasının Hama'ya girmesi tamamen Suriye istihbaratının dünyayı kandırma politikasından ibarettir.
Sokaklarda dükkanlar kapalı, insanlar evlerinden dışarı çıkamıyorken, tercümanlar Suriye istihbarat görevlilerinden oluşmuştur. Tanklar çekildi fakat nereye?.. Hama'nın arka sokalarına.
Bir tek gazeteci Hama halkı ile konuşamamıştır. Halk kime güvenipde yaşadığı katliamı anlatsın.Beşşar Esad oyununu onamaya devam ediyor. Verilen her fırsat daha çok Suriyelinin kanını akıtmaya sebeb olacaktır.
Suriye'de akan kanın bir an önce durması, halkın arzu ettiği özgürlüğe hemen kavuşması için herkes'en ve bilhassa Türkiye halkı ve hükümetinden insiyatif kullanarak yardımcı olmalarını bekliyor ve arzuluyoruz.
SURİYE HALKI İLE DAYANIŞMA PLATFORMU