Generallerin sonu, imparatorluğun başlangıcı

Eymen Halid *

Türkiye’deki generallerin düşüşü, Türkiye’nin bölgede yeni bir imparatorluk rolünün başlangıcı demektir. Ancak bundan kasıt, eski imparatorluklar değil, bilindik imparatorluklardan farklı yeni ve çeşitliliğe sahip bir küresel siyasi yapıdır.

Dünyayı yönetmek iki şekilde olur: Birincisi, daha çok yaygın olan sömürgeci yöntemdir. Bu yöntemi Amerika uyguluyor. İkincisi ise medeniyet liderliğidir. Japonya, uluslararası politikada liderlik rolünden uzak durmasaydı buna örnek olarak gösterilebilirdi. İşte bu noktada Türkiye bu rol için rekabet edebilir. Tabii Kürt meselesini çözebilir ve bu rolü, uygarca ülkesinde uygulayabilirse.

Türkiye’de generallerin olayından sonraki ilk adımın, hükûmetin, Kürt dosyasını, kapalı odadan doğrudan sokağa taşıması yönünde olması gerektiğini düşünüyorum. Böylece Kürt meselesi, sokakta ve halkın katılımıyla çözülebilir.

Türkiye’nin Arap krizleri de var. Bu krizler geçici. Türkiye, önümüzdeki dönemin programlarını yaptıktan sonra uygun bir Arap baharı vadeden bir çalışma için yeterli zamana sahip. Söz konusu Arap baharı, Türk modeli ile iş birliği içerisinde ayrıcalıklı ve uygar bir Orta Doğu oluşumunun başlangıcı olacak. Bu oluşuma uyum sağlayamayan tek bozuk unsur İsrail olacak. Bu oluşum, tek kutuplu bir imparatorluk olmayıp Mısır’ın önemli roller üstlendiği bir Arap-Türk oluşumu olacak. Bu oluşum, bölgenin gelecekteki eksenini belirleyecek.

Türkiye’nin iç meselelerine gelince, generaller döneminin sona ermesi PKK içinde bölünmeler yaratacak.

İmparatorluk konusuna gelince, bunun mümkün olacağını düşünüyorum. Zira sömürgeci anlayışlarına başka bir alternatif bilmeyen Amerikalılar, uygar bir bölgenin anahtarlarına sahip değiller.

El Kuds El Arabi, Tercüme: BYEGM