Gidişat sancılı olacak ama 'Akdeniz' olacak
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı üzerine İstanbul'a dönen yazar Kemal Burkay Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ile görüştü. Burkay, 'süreç sancılı olacak ama sonunda Akdeniz olacak' dedi.
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-08-01 17:25:37
Saat 13.50' de Ortaköy'deki Avrupa Birliği Bakanlığı Ofisine gelen Kemal Burkay, Bakan Bağış tarafından kapıda karşılandı. Basına kapalı olarak gerçekleşen görüşme yaklaşık 1 saat sürdü. Görüşme sonrası Bakan Bağış ve Burkay bir basın toplantısı düzenledi. Bakan Bağış'ın fotoğraf çekimi sırasında Kemal Burkay'a 'Kemal Abi' diye hitap etmesi dikkatlerden kaçmadı.
"Kendisine, gülümseyen Türkiye'ye hoşgeldiniz diyorum"
Düzenlenen basın toplantısında konuşan Bakan Bağış, "Sayın Kemal Burkay ülkemizin yetiştirdiği değerli bir entelektüel bir fikir adamı aynı zamanda siyasetçi. Ama birçoğumuz onu Sezen Aksu'nun yorumladığı 'Gülümse' şarkısının sözlerini kaleme alan şair olarak tanıyoruz. Kendisi aynı zamanda bir şair, yazar, romanları var, eserleri var. Kemal Bey'in o meşhur şarkıda dile getirdiği 'İklim değişir. Akdeniz olur.' bugün Türkiye'nin içinden geçtiği süreci belki çok güzel anlatıyor. Gerçekten kendisinin ülkemizden ayrılmasından 376 ay sonra, iklimin değiştiği ülkesine dönmüş olması ve anavatanına dönmüş olması Türkiye'de bir kez daha bir değişim olduğunu gösteriyor. Bende Türkiye Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu'nun bir mensubu olarak, kendisine miletimiz devletimiz adına gülümseyen Türkiye'ye hoşgeldiniz diyorum" dedi.
Bağış'tan BDP'ye eleştiri
Bakan Bağış konuşmasında isim vermeden BDP'yi de eleştirdi. Bağış, "Maalesef, Kemal Bey'in Türkiye'ye dönüşünden rahatsız olanlara bir bakarsanız kan üzerinden etnisite üzerinden siyaset yapanlar olduğunu görürsünüz. Biz artık bu zihniyetlerin köşeye sıkıştığını umuyoruz." dedi. Bağış, "Türkiye'nin ikliminin değişmesini Türkiye'nin kardeşliği için önemli görüyoruz. Kendisiyle bunları değerlendirme fırsatı buldum. Bugün Türkiye kendisinin bıraktığı Türkiye değil, kendisi de bunun farkında" diye konuştu. Bağış konuşmasında, isim vermeden BDP'lileri de eleştirdi. Bağış, "Türkiye'de farklı fikirlerin mecliste temsil edilecek güce kavuşmuş olmalarına rağmen, temsil ettikleri meclisin devletle bir çatışma içinde olmaları demokrasi normlarında izah edilebilecek bi durum değildir. Onun için Türkiye'de tartışmanın merkezi, demokrasinin beşiği olan TBMM olmalıdır. Kendisinin bu konulardaki akil ve vizyner kimliğinin Türkiye için bir fırsat olacağına inanıyorum " şeklinde konuştu.
"Devletimizin kapısı barışçıl çözümlere açıktır"
Bağış, "Sayın Burkay'ın 'PKK Kürtlere karşı savaşmıştır' yönündeki tespitinin bütün bölge halkı tarafından takdirle karşılandığını görüyorum; Ben de o bölgenin bir çocuğuyum çünkü. Sayın Başbakanımızın 2005'te söylediği gibi 'Kürt meselesi benim meselemdir ve bunu çözmemiz gerekir' yaklaşımımızda da hiçbir değişiklik yoktur. Tabii ki her kesimin sorunları vardır ve bunları çözebilmek için de önce bizim akil ve diyalog kapsamını sağlamamız gerekmektedir. İşte o barışçıl diyalogun sağlanabilmesi için, örgütün silah bırakması bugüne kadar vurguladığımız gibi bir şarttır. Ümit ediyoruz ki barışçıl bir ortamda her meselenin konuşulabileceği bir ortamda Türkiye'de kardeşlik için gerekli adımları atmaya devam ederiz." şeklinde konuştu. Bakan Bağış "Devletimizin kapısı barışçıl yollarla demokrasimizin güçlenmesini isteyen herkese açıktır ama şiddete hiçbir zaman prim vermedik vermeyeceğiz " dedi.
Bakan Bağış konuşmasının ardından Kemal Burkay'a Ak Parti'nin hazırladığı mili birlik ve kardeşlik projesini anlatan kitapçık ve Ahmet Hani'nin eseri Mem-û Zin ve TRT Şeş için hazırlanan Kürtçe Kur'an-ı Kerim hediye etti.
"Bu çözülmeden Türkiye'nin düze çıkması mümkün değildir"
Yazar Kemal Burkay da basın toplantısında bir konuşma yaptı. Burkay, önce bakan Bağış'a hediyeler için teşekkür etti. Ardından Bağış ile görüşmesinin yurt içinde bir bakanla gerçekleşen ilk görüşmesi olduğunu dile getirdi. Burkay, medyanın kendisinin Türkiye'ye dönmesinde önemli bir etken olduğunun da altını çizdi. Görüşmelerinin olumlu bir havada geçtiğini aktaran Burkay,"Şiddetin bir çözüm olacağına inanmadım; 1960'lı yıllarda silahlı eylemleri doğru bulmadım. Bugün de o kanımdayım ki, eğer gerek sol gerek Kürt hareketi mücadelesini barışçıl yöntemlerle sürdürseydi belki bugün daha iyi bir noktada olurduk." dedi. "Şimdi gerek hükümet katında gerekse Kürtler arasındaki her kesimde sorunların şiddetle çözülemeyeceği anlayışı daha ağır basıyor. Diyalog yöntemiyle barışçı yöntemler o sorunları çözmek, silahları susturmak önem taşıyor. Ben de inanıyorum ki, silahların susması çatışmanın durması diyalog ortamını daha da güçlendirecektir." diye konuştu.
Burkay, sorunun çözümü için hükümetin daha cesur ve kararlı olması gerektiğine işaret etti. Burkay, "Tek sorun elbette ki Kürt sorunu değil. Kürt sorunu Sayın Cumhurbaşkanı'nın da belirttiği gibi Türkiye'nin en büyük sorunu. Bu çözülmeden Türkiye'nin düze çıkması zordur. Daima bir ayağı aksak olacaktır." dedi.
"Süreç sancılı olacak, sürecek biraz, ama sonunda akdeniz olacak"
Burkay "Biz artık akan kanı durdurmalıyız ve bunun için her birimiz elimizden gelen katkıyı yapmalıyız ister asker olsun ister dağda silahlı PKK elemanı olsun, Kürtler olsun. Yitirilen her can acı veriyor bana şahsen." dedi. İspanya'nın faşizmden demokrasiye geçiş dönemiyle Türkiye'nin içinden geçtiği dönemi birbirine benzeten Burkay, "Bugün aynı şeyle yüzyüzeyiz. Ben kendi payıma bir aydın olarak bir şair olarak katkılarımı sunmaya çalışırım" dedi.
Kemal Burkay soru almayacak olmasına rağmen, gazetecilerden gelen soruya cevap verdi. Ardından Burkay ve Bakan Bağış günün anısına fotoğraf da çektirdi. Bağış'ın bu sırada Kemal Burkay'a ' Kemal Abi ' diye hitap etmesi dikkat çekti. Burkay, "Türkiye'de iklim değişmiş mi ?" sorusuna "Bir değişim olduğu belli. Benim buraya gelmemden de belli. Gerek kamuoyu gerek hükümetin sayın ilgilileri bakımından. Bir değişim olduğu belli. Bu kanımca önemli. Benim durumum sembolik de olsa bir değişimi gösteriyor. Ama bu değişim henüz iklimin Akdeniz olduğunu artık ortamın sütliman olduğunu göstermiyor. Hala bu yumuşama sürecini sabote etmek isteyen içeride veya dışarıda unsurlar var. Silvan eylemi budur. Bizim işimiz kararlı olmak ve bu engelleri aşmaya çalışmaktır. Bunu başarabilirsek, belki altı ay sonra belki bir sene sonra gerçekten Akdeniz iklimi bütünüyle gelir. Şu anda Şubat Mart aylarını yaşıyoruz. Süreç sancılı olacak, sürecek biraz; ama sonunda da Akdeniz olacak diye düşünüyorum." yanıtını verdi. Burkay bir parti kurup kurmayacağı sorusuna ise, cevap vermekten kaçındı. Burkay daha sonra Ortaköy'deki Avrupa Birliği Ofisi'nden ayrıldı.
ajanslar
SON VİDEO HABER
Haber Ara