İngiliz The Guardian gazetesi yazarı Constanze Letsch "Arap Baharı Türkiye'nin turizm canlılığını teşvik ediyor" başlıklı makalesinde şunlara yer verdi;
Daha önce yaz tatillerini Suriye veya Mısır’da geçiren Suudi Arabistanlılar, Kuveytliler ve diğer turistler, yönlerini kuzeye doğru çevirirlerken Arap baharı, Türkiye’de yaz turizmini teşvik ediyor.
Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığının verilerine göre Suudi Arabistan ve Kuveyt’ten yapılan rezervasyonlar ramazan ayının başlamasına birkaç gün kala yüzde 75 oranında arttı. İstanbul’daki ve kuzeybatıdaki Bursa şehrinde oteller tamamen dolu.
Türkiye’nin yeni Arap ziyaretçileri dalgası kısmen söz konusu turistlerin her zaman yaz tatillerini geçirdikleri bölgelerdeki istikrarsızlıktan kaynaklanıyor.
Karısı ve oğluyla birlikte Abu Dabi’den Türkiye’ye ilk defa gelen Muhammet el Menhali şöyle diyor: “Buraya geldik çünkü diğer Arap ülkelerinde çok fazla sorun var. Daha önce genellikle Mısır’a giderdik ama Türkiye’de kendimizi daha güvende hissediyoruz.”
İstanbul’un tarihî Sultanahmet semtindeki Kapalıçarşı’da bulunan dükkân sahipleri son bir yıl içinde Arap turist sayısında önemli bir artış olduğuna dikkati çekiyor. El yapımı porselen eşyalar, ipek eşarplar ve turistik biblolar satan dükkânda ailesiyle birlikte gezinen Husiya el Hamadi ise şöyle konuşuyor: “Ben Türkiye’yi çok seviyorum. Bu ülke bana tanıdık geliyor. Kendimi yabancı gibi hissetmiyorum.” El Hamadi sadece çok az Türk’ün İngilizce veya Arapça bilmesinden şikâyet ediyor ve “Daha çok el-kol işaretleriyle anlaşıyoruz.” diyor.
Yaklaşık 1 milyon Arap Türkiye’de yaşıyor ve onların dilleri şimdi oldukça fazla rağbette. Arap komşularından ve Osmanlı İmparatorluğu geçmişinden uzaklaşan Türkiye’de, Arapça öğrenmek geriye dönüş ve sadece dinî okullarda bir gereklilik olarak algılanıyor. Şimdi İstanbul’da özel dil okulları artan oranda Arap kursları düzenliyor ve dükkânlar Arapça bilen satış elemanları arıyor.
İstanbul’un yanı sıra Arap turistler başta Uzungöl ve Trabzon olmak üzere Karadeniz kıyısını tercih ediyor. Arap müşterilere hizmet veren Türk seyahat acentelerine göre her yıl Antalya ve Fethiye’ye giden İngiliz ve Alman turistlerin ilgisini çeken güneş ve deniz paketleri, Orta Doğu ülkelerinden gelen turistlerin çok az ilgisini çekiyor. Alharran Tours’un Genel Müdürü Abdülkadir Düger şöyle diyor: “Karadeniz kıyısı yeşil ve kendi ülkelerindeki gibi yaz çok sıcak değil.”
Batı Avrupa ülkeleri bu arada daha az çekici hâle geldi. Suudi Arabistan’da yaşayan Ürdünlü Usame Salah düşüncelerini şöyle ifade ediyor: “11 Eylülden sonra vize koşulları daha zorlu oldu. İngiltere ve diğer Avrupa ülkelerinden vize almak şimdi bizim için çok daha zor. Türkiye helal yiyecek konusunda endişe duymayacağımız Müslüman bir ülke ve kültürü bizimkine yakın. Örtülü kadınlar Türkiye’de herhangi bir sorunla karşılaşmıyor. Suudi Arabistanlı turistler artık Fransa’ya gitmek istemiyor çünkü Fransız hükûmeti peçeyi yasakladı.”
Düger, Türkiye’nin dış politikasında ve Arap ülkelerine yaklaşımındaki değişikliklerin Arap turistlerin ilgisinin artmasında çok önemli bir rol oynadığını ileri sürüyor.
Son birkaç yıl içinde, Türk hükûmeti Suriye, Katar, Lübnan, Yemen ve Ürdün gibi Arap ülkelerine vize şartını kaldırdı. Düger sözlerine şöyle son veriyor: “Araplar Türkiye’de hoş karşılanan misafirler. Muhtemelen onları ağırlamak için yakın zamanda daha çok otele ihtiyacımız olacak.”
BYEGM