Kreuzberg’de ilk durak Türk pazarı
Alman Merkez Bankası eski Yönetim Kurulu Üyesi Thilo Sarrazin ve ”Aspekte” adlı program ekibinin ilk durağı Berlin’de ”Türk pazarı” olarak adlandırılan pazar yeriydi. Salı ve cuma olmak üzere haftada iki kere kurulan, taze meyve ve sebzeden, kumaşa kadar farklı ürünlerin satıldığı bu pazardaki satıcıların çoğunu Türk kökenliler oluşturuyor.
Bir dergiye verdiği röportajda ”Türk ve Arapların manav olmaktan başka verimli bir işlevleri yok” diyen, ”Almanya Kendini Yok Ediyor” adlı kitabında Müslümanları hedef alan görüşlere yer veren Sarrazin, Türk pazarcıların tepkisiyle karşılaştı.
Pazarcıların tepkisi
Pazarcılardan biri, tezgâhını ziyaret eden Sarrazin’e ”içindekileri döktüğünü” söyledi: ”Bir politikacı olarak görüşlerinin doğru olmadığını söyledim. Sarrazin ‘Türkler devletten (sosyal yardımla) geçiniyor’ diyor. Ama bunu bütün Türkler için söyleyemez. Kreuzberg’i gezdiğinizde, Almanlara ait kaç işyeri, Türklere ait kaç işyeri olduğunu göreceksiniz. Bir deneyelim, bir gün herkes birlik olsun, Türkler işyerlerini kapatsın, görelim Almanya ne oluyor... Çöker, resmen çöker benim gözümde!”
Yanına giderek Sarrazin ile tartıştığını anlatan bir diğer pazarcı ise Sarrazin’in Türkler hakkında olumsuz konuşmaya hakkı olmadığı görüşünde. Bu pazarcı, ”Sarrazin’in kendi reklamını yapmak, Türklerin sırtından para kazanmak için pazara geldiğini” savundu.
Deutsche Welle mikrofununa konuşan bir diğer pazarcı ise ”Sarrazin’in yabancılar hakkında kötü yorumlar yapıp da sonradan yabancıların arasına girmesi bence iyi değildi. Ama sonuçta biz yine de iyi karşıladık. Bizim yerimizde bir başka insan olsa kötü davranırdı” dedi.
Nitekim, Sarrazin Alman İkinci Televizyon Kanalı ZDF’de yayınlanan ”Aspekte” adlı programın ekibiyle birlikte yaptığı Kreuzberg ziyaretinin diğer duraklarında protesto gösterileriyle karşılandı. Sarrazin, bir Türk restoranından protestolar nedeniyle yemek yiyemeden ayrılmak zorunda kaldı, Berlin Alevi Toplumu'nun merkezinin kapısından döndü. Berlin Alevi Toplumu merkezinin önünde toplananlar ”Sarrazin Kreuzberg'den gitmeli” diye bağırdı.
”Bu bir provokasyon”
”Aspekte” ekibi, Sarrazin ile Türk kökenliler arasında bir diyalog kurabilmek için bu ziyareti planladıklarını savunuyor. Alman Kültür Konseyi Başkanı Olaf Zimmermann, ”Aspekte” ekibinin Sarrazin ile birlikte Kreuzberg'i ziyaret etmesini ”provokasyon” olarak nitelendirdi. ”Kitabın yayınlanmasının birinci yıldönümünde kamera ekibiyle birlikte Kreuzberg’e bir ziyaret düzenleniyorsa, tepki geleceğini de bilmek gerekiyor. Kanımca bu tepkinin geleceği biliniyordu ve bu bilerek yapılınca da, olay çıkması kışkırtılmış oldu.”
Berlin Senatosu Göç ve Uyum Görevlisi Günter Piening de, programı bir ”provakasyon” olarak değerlendirdi. Piening, Kreuzbergli Türklerin tepkisine de hak verdi: ”Bu tepkinin anlaşılabilir olduğunu düşünüyorum. Sarrazin kitabında Berlin’de yaşayan Türk azınlığı olumsuz bir şekilde ele aldı. Ve şimdi Kreuzberg’e giden Sarrazin’in eleştirilmesi anlaşıbilir bir durum. Benim için anlaşılamaz olan, Sarrazin ile birlikte Berlin’de bazılarının bu tutumu antidemokratik olarak değerlendirmesi. Bu tam bir saçmalık.”
”Kaybeden yine Türkler oldu”
Piening, Kreuzberglilerin tepkisini ”demokratik” olarak nitelendirse de, medyaya yansıyan tartışmalarda bu tepki bazıları tarafından ”hoşgörüsüzlük” olarak değerlendirildi. Sarrazin’e yönelik protesto gösterilerini eleştiren merkezi Kreuzberg'de bulunan Berlin Türk Cemaati adlı derneğin Genel Başkanı Bekir Yılmaz, bunun Türklerin imajına zarar verdiği görüşünde. ”Sarrazin bu ziyareti yapsaydı, kimse ortaya tavır koymasaydı, kimse onunla ilgilenmeseydi, gelecekti, geldiği gibi de gidecekti. Bir ses de getirmeyecekti. Ama böyle ne oldu? Ortalık toz duman oldu. Yine sonuçta imaj olarak kaybeden biz olduk. Sarrazin ziyaretini gerçekleştirmeden önce Türkler manavdı, bakkaldı. Ama o ziyaretten sonra Türkler hoşgörüsüz oldu, antidemokratik oldu.”
DW