Terörle mücadele kapsamında Hükümetin düğmeye bastığı özel harekât polisini iç güvenlikte daha etkin kılma ve hudut birliklerini polise kaydırma projesinin ayrıntıları belirmeye başladı. Vatan gazetesinin haberine göre, Emniyet Genel Müdürlüğü’nde geçtiğimiz yıl yaklaşık bin özel harekât polisinin eğitimini tamamladığı, önümüzdeki günlerde 400 polisin de eğitimini tamamlayıp, göreve hazır olacağı belirtildi. Polislere, teröristlerle mücadele, bölge dinamiklerine ilişkin eğitimin verildiği öğrenildi.
Terörle mücadelede kullanılacak özel harekatçıların 10-20 kişilik çekirdek kadrolarla operasyonlarda nokta atışı yapması bekleniyor. Özel harekâtçılara MİT tarafından da anlık istihbarat desteğinin sağlanacağı ifade ediliyor. Emniyet Genel Müdürlüğü’ne getirilen Mehmet Kılıçlar’ın, geçtiğimiz Perşembe günü MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile görüştüğü, görüşmeden anlık istihbarat konusunun da ele alındığı ifade edildi.
SINIRDA KADEMELİ DEVİR
Hükümetin, sınır güvenliğini ise askerden alarak, belirli bir takvimde polise devredeceği öne sürülüyor. Polisler, İçişleri Bakanlığı bünyesinde koordine edilecek. Sınırlar ve terörle mücadeleyle ilgili detaylı eğitim alacak olan hudut polislerinin sayısının devir takvimine göre artırılması öngörülüyor.
ÇİLLER DÖNEMİNDE YOĞUN OLARAK KULLANILDI
DYP-SHP koalisyonları dönemi başta olmak üzere 1990’lı yıllarda bölgedeki terör mücadelesi ve faili meçhul tartışmalarına damga vuran özel harekât timleri, 1983’te Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkanlığı bünyesinde “uçak kaçırma, rehine kurtarma” gibi özel operasyonlar için oluşturuldu. Söz konusu birim 1993’ten itibaren “Özel Harekât Daire Başkanlığı” olarak örgütlenirken, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yürütülen operasyonlarda aktif rol üstlendi.
EMEKLİ ORG. KILINÇ: TERÖRÜN AZMASININ SEBEBİ ONLAR
MGK eski Genel Sekreteri emekli Org. Tuncer Kılınç ise, Hükümet’in sınır birliklerini polise devretme ve özel harekât polislerini terörle mücadelede etkin kullanma projesini “boş bir uğraş” olarak değerlendirdi.
Kılınç, şunları söyledi: “Aslında hudut birliklerinin değiştirileceğini zannetmiyorum. Bunlar hudut birlikleri olmaz. Türkiye zaten sınır ötesine hareket edemiyor. Niye? Birileri mani oluyor. Mevcut yönetim onların ağzına baktığı için bu işleri yöntem olarak kullanmıyor. Bunu terörle mücadele göstermiştir. Terörün ana kaynağı içeride değil dışarıdadır. Teröristler orada palazlanıyorlar. Bu mücadele yurt içinden daha çok yurt dışında yapılmalıdır. Oluşturulmak istenen unsunlar yurt dışında görev yapacaksa tamam. Ama bunu zannetmiyorum. Silahlı Kuvvetler yurtdışına hava kuvvetini, diğer enstrümanları kullanır. Bu yetiştireceğiniz unsurlar kiminle koordine edecek? Bugün Türkiye’nin mücadelesi yurt içinde yapılırsa, hiçbir şey değişmez. Terörle mücadele etmek için yurtdışına harekât gerekir, bu kaçınılmazdır. Bu olmazsa sonuç alınmaz.” Özel Harekât polislerinin terörle mücadelede etkin kullanılması projesini de değerlendiren Kılınç, “90’lı yıllarda bunlar bölge halkına öcü gibi geliyorlardı. Pala bıyıklarla, rambo kıyafetleriyle antipatik şeyler yarattılar. Belki de terörün bu kadar azmasının sebeplerinden biri de bunların oradaki hareketleriydi“ dedi.
ERBAŞ: SIZMALAR ARTAR
1994’te Necmettin Erbakan’ın talimatıyla RP’li bir grup milletvekiliyle bölgeye giderek, Özel Harekatçılarla ilgili rapor hazırlayan ve 1996’da PKK’nın kaçırdığı 8 asker için PKK kampına giden Refah Partisi eski Milletvekili Fethullah Erbaş ise, “Hükümet’in özel harekat polisleriyle ilgili yürüttüğü projede ihtiyaç olması halinde bu polislerin kullanılmasıdır. Geçmişte yanlış yollara girdikleri için tasfiye oldular. PKK, bugünlerde şehir yapılanmasına ağırlık veriyor. PKK bu planlamasını sürdürürse, şehirde özel harekâtçıların kullanılması faydalı olabilir. Ama kırsalda görevlendirilirlerse, sorun yaratabilirler” dedi. Erbaş, sınırlara polislerin kaydırılmasıyla ilgili olarak ise, “Sınırda 240 bin asker görev yapıyor. Polislere devrettiğiniz zaman, oralarda ne kadar polis görev yapabilecek? Hudutlarda polisin görev yapması demek, ‘PKK’yı yurt içinde çözecekler’ düşüncesini akla getirir. Sınırları polis beklerse, sızma daha fazla olur. PKK kamplarını artık Kandil’de değil, Doğu ve Güneydoğu’da kurar. Kendi topraklarımızda da kampların bombalanması zorlaşır” ifadesini kullandı.