Türkiye, zulme uğrayacakları korkusuyla yaşadıkları toprakları terk ederek kendisine sığınan 18 bini aşkın mülteciye daha insani yaşam imkanı sunacak.
AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Türkiye, ülkelerinde meydana gelen olaylar nedeniyle, ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi düşünceleri nedeniyle zulme uğrayacaklarından korkan binlerce mülteciye yıllardır kucak açıyor.
Uluslar arası sözleşmeler çerçevesinde kendisine sığınanlara ''geçici koruma'' sağlayan ya da üçüncü bir ülkeye gidebilmeleri için yardım elini uzatan Türkiye, 18 binden fazla mültecinin, temel yaşam ihtiyaçlarını karşılamaları konusunda yaşadığı sıkıntıları çözmek için de yeni adımlar atmaya hazırlanıyor.
İçişleri Bakanlığı, mültecilerin Türkiye'de bulundukları süre içinde karşı karşıya kaldıkları dramatik görüntüleri ortadan kaldırmak üzere ''Yabancılar ve Uluslar Arası Koruma Kanunu Tasarı Taslağı'' hazırladı. Taslak, TBMM'ye sevk edilmek üzere 2011 yılı başında Başbakanlığa gönderildi.
Taslağın, ''Hak ve Yükümlülüklere İlişkin Genel İlkeler'' başlığı altında getirilen haklar çerçevesinde, Türkiye'ye koruma başvurusunda bulunan ya da mülteci statüsü kazanan kişinin kendisi ve aile üyelerine, Türk vatandaşlarının tabi olduğu usul ve esaslar çerçevesinde ilköğretim hizmetlerinden faydalanma imkanı öngörüyor.
Mültecilerden ihtiyaç sahibi olanların, Türk vatandaşlarının tabi olduğu usul ve esaslar çerçevesinde sosyal yardım ve hizmetlerden faydalanabilmesini öngören taslakla, muhtaç olduğu tespit edilen mülteciye harçlık verilmesi düşünülüyor.
Bu kişilerden herhangi bir sağlık güvencesi olmayan ve ödeme gücü bulunmayanların tedavi ve ilaç masraflarının genel sağlık sigortası tarafından karşılanması planlanıyor.
Ayrıca, mülteci veya ikincil koruma statüsü sahiplerine Türkiye'de bulundukları süre içinde yaşam giderlerini karşılayabilmeleri amacıyla çalışma imkanı verilmesi hedefleniyor.
Bu arada, insan ticareti mağduru olmuş kişiler, işkence, tecavüz ile diğer ciddi psikolojik, bedensel ya da cinsel şiddete maruz kalan kişilere gerekli tedavi imkanının yanı sıra, refakatsiz çocuklara uygun koşulların sağlanması amaçlanıyor.
Taslak, ayrıca göç alanına ilişkin politika ve stratejileri uygulayacak Göç İdaresi Genel Müdürlüğü ile Göç Politikaları Kurulu oluşturulmasını da öngörüyor.
Öte yandan, İçişleri Bakanlığı, mültecilerin barınma sorunlarının çözüme kavuşturulması amacıyla da 7 ilde 750'şer kişi kapasiteli kabul ve barınma merkezleri açacak.
Kabul ve barınma merkezleri için Ankara, İzmir, Van, Erzurum, Gaziantep, Kırklareli ve Kayseri'de arazi tahsislerinin yapıldığı, merkezlerin projelerinin hazırlandığı ve ihale aşamasına gelindiği öğrenildi.
''TÜRKİYE'NİN HALA BİR İLTİCA VE GÖÇ YASASI YOK''
Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği Genel Koordinatörü İbrahim Vurgun Kavlak, iltica alanında uzun yıllardır çözülmesi gereken birçok sorun olduğunu, sığınmacı ve mültecilerin başvuru talepleri sonlandırılıncaya kadar geçen uzun süre içinde yaşam mücadelelerini zorluklar altında sürdürdüklerini anlattı.
İltica alanındaki bu sorunların çözümü için İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan taslağın, bir an önce TBMM gündemine alınması ve yasalaşması gerektiğine işaret eden Kavlak, ''Taslak, alandaki tüm aktörlerin, sivil toplum kuruluşları ve akademisyenlerin görüşleri alınarak hazırlandı. Alandaki sorunları çözeceğini düşünüyoruz. En kısa zamanda ve mevcut halinden çok uzaklaşılmadan yasalaşmasını bekliyoruz'' dedi.
Kavlak, mültecilerin sağlık, barınma, eğitim ve diğer ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik sistematik bir yapı olmadığını, yerel yönetimlerin inisiyatifleriyle sorunların çözülmeye çalışıldığına dikkati çekti.
Taslakla, iltica alanının sistematik bir yapıya kavuşacağını ifade eden Kavlak, ''Türkiye'nin hala iltica ve göç yasası yok. Uzun yıllardır mültecilere ilişkin işlemler yönetmelikle düzenleniyor. Eğer kanun çıkarsa, olayın hukuki zemini oluşacak, mağduriyetler giderilecek. O yüzden yasayı dört gözle bekliyoruz. Tabi, ikincil mevzuat da çok önemli. Bunların da şimdiden ön çalışması yapılmalı'' diye konuştu.ürkiye, zulme uğrayacakları korkusuyla yaşadıkları toprakları terk ederek kendisine sığınan 18 bini aşkın mülteciye daha insani yaşam imkanı sunacak.
AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Türkiye, ülkelerinde meydana gelen olaylar nedeniyle, ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi düşünceleri nedeniyle zulme uğrayacaklarından korkan binlerce mülteciye yıllardır kucak açıyor.
Uluslar arası sözleşmeler çerçevesinde kendisine sığınanlara ''geçici koruma'' sağlayan ya da üçüncü bir ülkeye gidebilmeleri için yardım elini uzatan Türkiye, 18 binden fazla mültecinin, temel yaşam ihtiyaçlarını karşılamaları konusunda yaşadığı sıkıntıları çözmek için de yeni adımlar atmaya hazırlanıyor.
İçişleri Bakanlığı, mültecilerin Türkiye'de bulundukları süre içinde karşı karşıya kaldıkları dramatik görüntüleri ortadan kaldırmak üzere ''Yabancılar ve Uluslar Arası Koruma Kanunu Tasarı Taslağı'' hazırladı. Taslak, TBMM'ye sevk edilmek üzere 2011 yılı başında Başbakanlığa gönderildi.
Taslağın, ''Hak ve Yükümlülüklere İlişkin Genel İlkeler'' başlığı altında getirilen haklar çerçevesinde, Türkiye'ye koruma başvurusunda bulunan ya da mülteci statüsü kazanan kişinin kendisi ve aile üyelerine, Türk vatandaşlarının tabi olduğu usul ve esaslar çerçevesinde ilköğretim hizmetlerinden faydalanma imkanı öngörüyor.
Mültecilerden ihtiyaç sahibi olanların, Türk vatandaşlarının tabi olduğu usul ve esaslar çerçevesinde sosyal yardım ve hizmetlerden faydalanabilmesini öngören taslakla, muhtaç olduğu tespit edilen mülteciye harçlık verilmesi düşünülüyor.
Bu kişilerden herhangi bir sağlık güvencesi olmayan ve ödeme gücü bulunmayanların tedavi ve ilaç masraflarının genel sağlık sigortası tarafından karşılanması planlanıyor.
Ayrıca, mülteci veya ikincil koruma statüsü sahiplerine Türkiye'de bulundukları süre içinde yaşam giderlerini karşılayabilmeleri amacıyla çalışma imkanı verilmesi hedefleniyor.
Bu arada, insan ticareti mağduru olmuş kişiler, işkence, tecavüz ile diğer ciddi psikolojik, bedensel ya da cinsel şiddete maruz kalan kişilere gerekli tedavi imkanının yanı sıra, refakatsiz çocuklara uygun koşulların sağlanması amaçlanıyor.
Taslak, ayrıca göç alanına ilişkin politika ve stratejileri uygulayacak Göç İdaresi Genel Müdürlüğü ile Göç Politikaları Kurulu oluşturulmasını da öngörüyor.
Öte yandan, İçişleri Bakanlığı, mültecilerin barınma sorunlarının çözüme kavuşturulması amacıyla da 7 ilde 750'şer kişi kapasiteli kabul ve barınma merkezleri açacak.
Kabul ve barınma merkezleri için Ankara, İzmir, Van, Erzurum, Gaziantep, Kırklareli ve Kayseri'de arazi tahsislerinin yapıldığı, merkezlerin projelerinin hazırlandığı ve ihale aşamasına gelindiği öğrenildi.
''TÜRKİYE'NİN HALA BİR İLTİCA VE GÖÇ YASASI YOK''
Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği Genel Koordinatörü İbrahim Vurgun Kavlak, iltica alanında uzun yıllardır çözülmesi gereken birçok sorun olduğunu, sığınmacı ve mültecilerin başvuru talepleri sonlandırılıncaya kadar geçen uzun süre içinde yaşam mücadelelerini zorluklar altında sürdürdüklerini anlattı.
İltica alanındaki bu sorunların çözümü için İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan taslağın, bir an önce TBMM gündemine alınması ve yasalaşması gerektiğine işaret eden Kavlak, ''Taslak, alandaki tüm aktörlerin, sivil toplum kuruluşları ve akademisyenlerin görüşleri alınarak hazırlandı. Alandaki sorunları çözeceğini düşünüyoruz. En kısa zamanda ve mevcut halinden çok uzaklaşılmadan yasalaşmasını bekliyoruz'' dedi.
Kavlak, mültecilerin sağlık, barınma, eğitim ve diğer ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik sistematik bir yapı olmadığını, yerel yönetimlerin inisiyatifleriyle sorunların çözülmeye çalışıldığına dikkati çekti.
Taslakla, iltica alanının sistematik bir yapıya kavuşacağını ifade eden Kavlak, ''Türkiye'nin hala iltica ve göç yasası yok. Uzun yıllardır mültecilere ilişkin işlemler yönetmelikle düzenleniyor. Eğer kanun çıkarsa, olayın hukuki zemini oluşacak, mağduriyetler giderilecek. O yüzden yasayı dört gözle bekliyoruz. Tabi, ikincil mevzuat da çok önemli. Bunların da şimdiden ön çalışması yapılmalı'' diye konuştu.