Türkiye'nin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin altı aylık AB Dönem Başkanlığı süresince ülkesinin, AB ile ilişkilerini dondurmak istiyor. Başbakan Erdoğan, salı günü bir gazeteye yaptığı açıklamada, Kıbrıs konusunda yeni tavizler vermeyeceğini belirtti. Kendisi geçen hafta AB’nin Genişlemeden Sorumlu Komiseri Stefan Fülle'yi de kabul etmemişti.
Başbakan Erdoğan’ın Kıbrıs ile ilgili açıklamalarında AB'nin, Türkiye siyaseti için önemini yitirdiği gözleniyor. Ankara, özellikle Kıbrıs konusunda uzlaşıdan uzak bir tavır takınıyor. Fransa gibi ülkelerin Türkiye'nin AB üyeliğine açıkça karşı çıkması, Türk tarafının bu şekilde davranmasına neden oluyor. Bu durum Kıbrıs Adası’nın nihai bir şekilde bölünmesine neden olabilir.
Türk tarafı 2004 yılında BM'nin barış planına olumlu yaklaşmış fakat Kıbrıslı Rumlar nedeniyle söz konusu plan hayata geçirilememişti. Buna rağmen güney kesimi Avrupa Birliği'ne kabul edilmişti. Kıbrıs sorununun Türkiye'nin AB sürecini olumsuz etkilediği biliniyor.
Başbakan Erdoğan, 2012 yılının ikinci yarısında Kıbrıs Cumhuriyeti, AB Dönem Başkanı olduğunda kimsenin, Türkiye'den Rumlarla aynı masaya oturmasını bekleyemeyeceğini vurguladı. Başbakan, Türk ordusunun Ada’dan çekilmesinin söz konusu olmadığını ve mutabakat sağlanması için her iki tarafın da buna hazır olması gerektiğini söyledi.
Başbakan bu şekilde konuşarak Rum tarafına olan baskıyı muhtemelen artırmayı hedefliyor. Ankara, Kıbrıs Adası’nda yeni bir referandumun yapılmasından yana bir tavır sergiliyor. Başbakan Erdoğan, Yunanistan, Türkiye ve Ada’daki Türkler ve Rumların dörtlü müzakerelerde bulunmasını istiyor. Ada’da birleşme gerçekleşirse Türkler, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin AB Dönem Başkanlığına karşı çıkmayacak. Başbakan Erdoğan, birleşme gerçekleşmezse bunun Türkiye için bir felaket anlamına gelmeyeceğini ifade etti. Hürriyet gazetesinde yer alan bir haberde, bu durumda Türklerin, Türk tarafının uluslararası alanda tanınması için çaba sarf edeceğinden söz ediliyor.
* Der Tagesspiegel, Tercüme: BYEGM
