'BM kararı doğrultusunda hareket ettik'
Yunanistan Kültür ve Turizm Bakanı Pavlos Geroulanos, Yunan hükümetinin son Gazze filosunu bloke etme konusunda, tamamen BM'nin Gazze'ye insani yardımlarla ilgili kararı doğrultusunda hareket ettiğini savundu.
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-07-15 13:33:10
Pavlos Geroulanos, Haaretz gazetesine yaptığı açıklamada, Yunan hükümetinin, Gazze filosunu durdurmada, ülke ekonomisinin içinde bulunduğu ekonomik kriz nedeniyle İsrail'le işbirliğine gittiği iddialarını kabul etmedi.
Bu iddiaları "kesinlikle hayır" sözleriyle yanıtlayan Geroulanos, "Yunanistan'ın halihazırdaki ekonomik durumunun, diplomatik değerlendirmeleri ile bir ilgisi olmadığını" kaydetti ve "Yunan hükümetinin Gazze'ye insani yardımların denetlenmesi ile ilgili BM kararı doğrultusunda hareket ettiğini söyleyebilirim. Daha da ötesinde, Papandreu, bizzat kendisi (Filistin Devlet Başkanı) Mahmud Abbas ile temas halindeydi" dedi.
Geroulanos, devamla şöyle konuştu:
"Papandreu'nun dış politikasını izleyenler şaşırmadılar. Papandreu aynı zamanda Yunanistan'ın Ortadoğu barış sürecinde bir yer edinmesini savunduğu gibi ülkesini taraflar arasında potansiyel bir arabulucu olarak da görüyor. Türkiye'ye yakınlaşma çabalarında, Balkan ülkeleriyle ilişkilerinde ve hatta Afganistan konusunda izlediği tutumda kendisine yol gösteren bu ilke oldu."
Pasok olarak, daima iki halk için iki devlet çözümü üzerinde durduklarını ve her iki tarafla da bağlarını denge içinde sürdüklerini söyleyen Yunan Bakan, "Filoyu durdurmanın neden İsrail'e yardım olarak anlaşıldığını anlamıyorum" diye konuştu.
İSRAİL-YUNANİSTAN ARASINDAKİ İLİŞKİLERDE YENİ DÖNEM
İsrail ile Yunanistan arasındaki ilişkilerde yeni bir dönemin başladığı yolundaki bir soruya da Yunan Bakan, "Doğru" dedi, ancak, iki ülke ilişkileri arasında, Yunanistan'ın özellikle Arap yanlısı tutumunun etkisiyle yıllarca bir gerilimin yaşandığını hatırlatarak, Papandreu'nun Araplarla yakın ilişkilerini etkilemeden bu tutumda bir değişiklik getirdiğini ifade etti.
Yunan Kültür ve Turizm Bakanı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tıpkı Türkiye ile olduğu gibi: Seçimleri kazanır kazanmaz ilk işi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la görüşmek olmuştu. Tıpkı bazı Yunan yorumcuları gibi İsrailliler de iki ülke arasındaki ilişkilerin sıcaklaşmaya başlamasını Türk-İsrail ilişkilerindeki soğukluğun doğrudan bir sonucu olarak görüyorlar. Oysa bu bir hata. Örneğin, yüzeyde farklı gibi görünse de aslında aynı unsurlardan oluşan bir başka üçgeni ele alalım: Bir yanda, meydana gelen onca değişiklikle birlikte İsrail-Mısır ilişkileri, öte yandaysa istikrarını sürdüren Mısır-Yunanistan ilişkileri. İsrail-Mısır ilişkilerinde bir değişiklik olursa Yunanistan'ın Mısır'la ya da İsrail'le olan ilişkilerinde farklı bir şey mi ortaya çıkacak? Tabii ki hayır. Üstelik, Kıbrıs sorununun Türk-Yunan ilişkilerinde bir diken olmasına karşın biz ilişkilerimizi korumak, hatta daha da geliştirmek istiyoruz. O halde, İsrail ile ilişkilerin derinleştirilmesi için İsrail ile Türkiye arasındaki ilişkilerin gerginleşmesini beklemeye ihtiyaç mı var? İlişkileri derinleştirmek için olumlu nedenler üzerine odaklanmak benim için yeterli değil mi."
Yunanistan'ın son dönemde İsrail'deki yoğun turizm faaliyetleriyle ilgili olarak da Geroulanos, bunun sektörde yeni pazar arayışlarından kaynaklandığını söyledi.
Yunanistan'ın Atina bankasındaki yangın, charter seferlerini engelleyen volkanik bulutlar gibi bazı travmatik olaylar ve ekonomik kriz nedeniyle, geleneksel turizm pazarı Almanya ve İngiltere'den, her biri yüzde 8 dolayında olmak üzere pay kaybettiğini ifade eden Geroulanos, bu nedenle turizmde yeniden organize olup, yeni pazarlar bulma konusunda aciliyet doğduğunu anlattı.
Geroulanos, İsrail turizm pazarının da "küçük" olduğu söylemine katılmayarak, "Sadece bu yıl 400 bin İsrailli Yunanistan'ı ziyaret etti" dedi.
AA
SON VİDEO HABER
Haber Ara