‘Kantin Devrimi’ni destekliyoruz fakat…

Bu ürünlerin membaı olan Amerika’nın bile yasakladığı bu tür tüketim maddelerinin üretim ve satışına izin verilmesinin ağır bir ihmal olduğunu belirten Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi Başkanı Kemal Özer, yaptığı açıklamada şunları kaydetti.

Yıllardır bu konudaki görüş, öneri ve projelerimizi sunmak üzere, eski bakanlar Hüseyin Çelik ve Nimet Çubukçu ile Tarım Bakanı Mehdi Eker’den randevu bekledik ama ne yazık ki, hiçbiri gereken ilgiyi göstermediler.

Basına yansıyan haberlere göre, Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlıklarının aldığı ortak bir kararla; okul kantinlerinde fastfood ürünleri olan hamburger, kolalı içecekler, hazır meyve suları, enerji içecekleri, kızartmalar ve cipslerin öğrencilere satışı yasaklanıyor.

ALTERNATİF SAĞLIKLI GIDA VAR MI?

Fastfood ürünlerinin yasaklanması sonrasında, yerine ayran, yoğurt, meyve satışı zorunlu hâle getirilip, uymayan kantin işletmecilerinin sözleşmesi feshedilecekmiş. Bu karar, tüm gecikmeler bir yana, ‘devrim’ sayılabilecek bir karar. Ancak alternatif olarak sunulan ürünlerinde, yasaklananlar kadar sorunlu ürünler olduğu gerçeği göz ardı edilmemeli.

Hamburger, kolalı içecekler, hazır meyve suları, enerji içecekleri, kızartmalar ve cipslerin yerine sunulan ürünler, sadece ayran, yoğurt ve meyveler olacaksa, bunlar hem tatminden uzak, hem de başka bir sorunla karşı karşıya kalındığını işaret ediyor. Bu ürünlerden yoğurt ve ayran bildiğimiz ürünler olmayıp, kola kadar olmasa bile bir o kadar sağlıksız sözde gıdalardır. Unutulmamalı ki, yasaklanan ürünler ne kadar sağlıksız ise, bir o kadarda ‘yasal’ ürünlerdi. Alternatif olarak sunulan ürünlerin içinde de çok sayıda katkı maddesi var. Ayrıca ne kadar yetersiz olduğu bir yana, yasak getirilmeyen tostlarda bu ürünler kadar sağlıksız ürünlerdir.

Çünkü ekmek, sucuk, salam, sosis, kaşar peyniri ve margarinden müteşekkil tostların hemen hepsi de yasaklanan ürünler kadar sağlıksız ve katkılı ürünler olup, tüketen çocukların hem sağlıksızlaşmasına neden olmakta, hem de çocukları sağlıksız bir tüketim modeline alıştırmaktadır.

Kola ve gazlı içecekler, meyve suyu adıyla satılan renkli sıvılar, hamburger, cipsler, tostlar, ayran veya yoğurt adıyla satılan niteliksiz ve sağlıksız ürünler, kek, gofret, bisküvi, kraker ve çikolataların tümü yasaklanmalı ve yasakta kararlı bir şekilde sürdürülmelidir.

Bunun yanı sıra; badem, fındık, ceviz, hurma, -gün kurusu olarak- kuru üzüm, kuru erik, kuru incir, kuru kayısı, kuru dut ile mevsimine göre değişmek üzere mandalina, portakal, elma, erik, kayısı, şeftali, çilek, üzüm gibi ürünler ile tam buğday unundan ve katkısız ekmekler sunulmalıdır. Ancak bir standart getirilmeksizin sunulması durumunda, kimyasallarla kurutulmuş kuru ürünler ile yine aşırı tarım kimyasalları kullanılarak üretilmiş meyvelerde çocukların sağlığını bozacaktır.

Bunun yanı sıra, çocuklarını sevdiğini söyleyen değil de gerçekten seven anneler, sevgilerini çocuklarının beslenme çantasına yansıtmalıdır. Sevgili anneler! Gördüğünüz gibi, çocuğunuzu emanet ettiğiniz devlet, çocuğunuzun ruh ve beden sağlığı açısından sorunlu ürünlerin hem üretilmesine, hem de satılmasına izin vere geldi. Ama şimdi kısmen yasakladı. O halde çocuğunuzu ne gözünü para bürümüş gıda teröristlerine, ne de devlete emanet etmeden, evlerinizde kendi ellerinizde hazırladığını kek, pasta vs gıdaları çocuklarınızın beslenme çantalarına koymak sizin annelik göreviniz.

Kantinlere getirilen bu sınırlı yasak son derece önemli bir adım. Bu nedenle ‘yetmez ama evet’ diyoruz. 15 milyon çocuğun sağlığını ve ülkenin geleceğini ilgilendiren bu mesele daha fazla önemsenmeli, daha radikal adımlar atılmalı ve Tarım Bakanlığı’na da çağrı yaparak “madem bu ürünler çocuklar için sağlıksız, o halde mevzuatını bu gerçeğe göre gözden geçir” denilmelidir.