Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Mersin ve Sinop’ta kurulması planlanan nükleer enerji santralleriyle yıllık 85 milyar kilowatt saat enerji üretileceğini, bu miktarın doğalgaza kıyasla 3 milyar 680 milyon dolar daha az maliyetli olduğunu söyledi. Nükleer enerjiye karşı çıkanları vicdan muhasebesine davet eden Zafer Çağlayan, "Ben nükleer enerjiye karşıyım. Peki kardeşim başımın üstünde yerin var. Koy bakalım yerine, ne koyacaksın? Tezekten mi enerji üreteceğiz?" diye tepki gösterdi.
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, seçim bölgesi Mersin’de İskele Marina Restaurant’da gazetecilerle sohbet toplantısı yaptı. Bakan Çağlayan, 2011 yılının ilk çeyreğinde yüzde 11’lik büyüme ile şampiyon olan Türkiye’nin global bir oyuncu olduğunu vurgularken, enerji sorununa dikkat çekti.
Geçmişte enerji konusunda dışa bağımlı bir politika geliştirildiğini vurgulayan Çağlayan, şunları söyledi:
"Fiziki ve fiili imkansızlıklar dolayı enerjiyi dışarıdan ithal etmek durumunda kaldık. Enerjiyi bir tarafa koyduğum zaman Türkiye’nin geçen yılki ithalatı 140-145 milyar dolar, ihracatımız 114 milyar dolardır. Aradaki fark 30- 31 milyar dolar. Bizim problemimiz enerjidir. Bizim enerjimizi azaltan, enerjidir. Çünkü dışa bağımlıyız. Türkiye doğalgaz bağımlısı hale getirilmiş. Rüzgarım, jeotermilim, güneşim var, termik imkanlarım var. Bunlarla beraberde elde edebileceğim kapasite belli zaten. Benim buna ilaveten nükleeri de koymam gerekiyor. Biz büyüyen gelişen bir ülkeyiz. 50 bin megawatt şu anda kurulu gücümüz var.
2023 Türkiye’sinde kişi başına 25 bin dolar ne demek biliyor musunuz? İnsanların refah seviyesinin bugüne göre, 2.5 kat arttığı bir zamandan bahsediyorum. Geçmişe göre ise 4 kat artış demektir. 2001 Türkiye’sinde klimalar var mıydı? Her evin kapısının önünde 2-3 araba var mıydı? Her evinde her köşesinde televizyon olduğunu hatırlıyor musunuz? Bunların hepsi enerji tüketimidir. Ben nükleer enerjiye karşıyım. Peki kardeşim başımın üstünde yerin var. Koy bakalım yerine, ne koyacaksın? Tezekten mi enerji üreteceğiz. Varsa böyle bir teknoloji getir. Ama yok. Benim rüzgardan, sudan, güneşten, jeotermalden yapabileceklerim kısıtlı. Allah bu kadar vermiş. Enerji tüketildikçe üretilmek zorunda olan bir metadır. Alıp enerjiyi depolayayım, sonra kullanalım diyemezsiniz. Böyle bir ortamdan iki nükleer santral 85 milyar kilowatt saat enerji üretecek. Bunu doğal gazdan üretelim diyemezsiniz. Faturası ise 4 milyar dolar. Nükleerle yapılsa 320 milyon dolar. Elimizi vicdanımıza koyacağız. Karşı çıkarken neye karşı çıktığımızı bileceğiz."
'Büyüme şampiyonluğu içimi titretiyor'
Türkiye’nin dünyada 16’ncı büyük ekonomisi olduğunu, alım gücüne göre 15’inci sırada yer aldığını vurgulayan Bakan Çağlayan, küresel ekonomik krize rağmen geçen yıl 736 milyar dolarlık gayri safi milli hasılaya ulaşıldığını bildirdi.
Çağlayan sözlerini şöyle sürdürdü:
"2010 Avrupa büyüme şampiyonu olduk. 2011’in ilk çeyreğinde dünyanın büyüme şampiyonu olduk. Bunları söylerken de içim titriyor. Bunu bir heyecan. Aşkla söylüyorum. Niye? Yıllarca bundan ıstırap çekmiş biri insanım. Geçmişte, bize ’uyusunlar, büyüsünler, nenni’ dediler. Uyuyarak büyüyemedik. Biz ancak büyümeyle istikrar ve istihdam meselesini çözeriz. Büyümeyle ancak büyük Türkiye idealini gerçekleştirebiliriz. Biz ancak büyüyerek, gelişerek Atatürk’ün bize vermiş olduğu muasır medeniyetler seviyesine ulaşabiliriz. Burada 2023 hedefimiz çok nettir. 500 milyar dolar ihracat, kişi başına 25 bin dolar gelir. Olur mu? Bal gibi olur. Niye olur, yaptıklarımız, yapacaklarımızın teminatıdır. 2002’de bu ülkenin 230 milyar dolar gayri safi milli hasılası 2008’de 742 milyar dolara çıkmadım mı?
2002’de 36 milyar dolar olan ihracat, 2008’de 132 milyar dolara çıkmadı mı? Kişi başına milli gelir 2002’de 2 bin 500 dolar iken, 2008’de 10 bin dolar seviyesine çıkmadı mı? Bunların hepsini biz yaptık. Biz otobanları döşüyoruz. Özel sektörün önünü açıyoruz. Türkiye’de özel sektör odaklı büyüme stratejisi geliştirmiştir. Bununda odağında, merkezinde, göbeğinde ihracata dayalı bir ekonomik büyüme modeli vardır."
'Türkiye ihracatla biyiyecek'
Türkiye’nin büyümesini ihracata dayandıran bir ülke olduğunun altını çizen Çağlayan, şöyle dedi:
"Türkiye ihracatla büyüyecek olan bir ülkedir ve bunu da göstermiştir. 500 milyar dolar ihracat hedefi bundan dolayı önem arz ediyor. Yani bu işin göbeği, odağı ihracattır. Bizim ihracatımızın artması, yatırımın, üretimin ve istihdamın artmasıdır. Bunlarda zincir halkalarıdır. Önce siyasi istikrar olacak, ekonomik istikrar olacak, yatırım olacak. Yatırım yaptığınız zaman da üretim olacak. Üretim derken de mal ve hizmet üretimi olarak düşünün, sadece sanayi üretimi değil. Hizmet de çok önemli bir sektördür. Diğer taraftan bunlar kiminle yapılacak? İstihdamla yapılacak. Bunları da bütün dünyaya veren bir yapıya dönüşeceğiz, dönüştük. Bir aksilik olmazsa 2011 yılında Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırıyoruz. 88 yılın en büyük ihracat rakamları bu yıl olacaktır. Zafer Çağlayan niye bunu şimdiden söylüyorsun?
Perşembenin gelişi çarşambadan belidir. Çünkü ben çarşamba rakamlarına sahibim. Rakamları her gün takip ediyorum. 1 Ocak- 8 Temmuz itibariyle ihracatımız 70 milyar doları bulmuştur. 1-8 Temmuz tarihleri arasında ihracatımız 8 milyar doları bulmuştur. Şimdi bu bakanlık Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü ile Teşvik Uygulama Genel Müdürlüğü ile ve diğer fonksiyonlarıyla beraber Türkiye’nin yeni bir dış ticaret stratejisini hazırlıyoruz ve çok yakında zamanda da uygulamaya koyacağız. Cari açığın da belini kıracağız. Bu konuda da kimsenin şüphesi olmasın. Bizim için olmazsa olmaz diye bir şey yok, ama Türkiye’nin özel durumunu herkesin bilmesi lazım."
Çağlayan, ayrıca 4 yıllık süreçte Mersin’de 8 milyar liraya yakın yatırım yapılacağını, 2013 Akdeniz Oyunları olmak üzere Çukurova Havaalanı, 8 bin yatak kapasiteli Tarsus Kazanlı Turizm Projesi, bin 100 yataklı sağlık kompleksi, lojistik köy ve 5 yeni serbest bölge kurulması gibi yatırımların gerçekleştirileceğini bildirdi.
AA